Türk dizi ve oyunculuk dünyasının sevilen isimlerinden Aleyna Solaker, yeni projesinde canlandırdığı karakterin kendisinden farklı olduğunu belirtti. Bu karakter, göz alıcı ve gösterişli olmasına rağmen, içeride fırtınalar kopan bir kadın portresi çiziyor.
Solaker, kadınlara karşı şiddetin her türlüsüne kişisel olarak büyük bir hassasiyetle yaklaştığını ve bu nedenle rolü kabul ederken bu duygularını dikkate aldığını dile getirdi. Onun için, bu rol sadece sahnede değil, gerçek hayatta da önemli mesajlar taşıyor.
Şiddet Mesajına Duyarlı Yaklaşım
“Kadına şiddet benim kırmızı çizgim,” diyen oyuncu, sözlerine şöyle devam etti: “Senaryoda herhangi bir özendirme unsuru yoktu, tam tersine güçlü ve anlamlı mesajlar veriyor.”

İzlemekle birlikte bile derin duygulara kapıldığını ve bu rolün zorluklarını kendi hayatında da deneyimlediğini belirten Solaker, “Azra’nın içinde, herkesin bastırdığı o kadını görebiliyoruz,” diyerek karakterin duygusal yoğunluğuna vurgu yaptı.
Rolün, psikolojik şiddetin fiziksel şiddetten ayırt edilemeyecek kadar yıkıcı olabileceğini gösterdiğini sözlerine ekledi ve izleyicilere de bu bilinçle yaklaşmaları gerektiğine dikkat çekti.
