Ahşap Oymacılığıyla Sanatını Yaratan Usta Kaptan’ın Hikayesi

Marangozluk mesleğinde az sayıda kişinin ustalaşabildiği, geleneksel el oymacılığı sanatını 35 yaşındaki Kaptan, araştırma ve videolar aracılığıyla öğrenerek başarıyla uygulamaya başladı. Kendi çabalarıyla, ağaçların doğallığını ve güzelliğini ön plana çıkaran tasarımlarını yaratmaya adadığında, ahşabın hayat bulan bir sanat haline geldiğine inandı.

El oyması sanatını geliştiren Kaptan, Çam, Meşe ve Ceviz gibi farklı ağaç türlerini kullanarak özgün tasarımlar ortaya çıkarıyor. Ahşap üzerine çizilen detaylı desenleri, titizlikle kesici aletlerle oyuyor ve desenleri belirgin hale getiriyor. Ardından boyama ve vernikleme işlemlerini tamamlayarak, eserlerini daha da güzelleştiriyor.

Yaptığı ürünlerle Türkiye’nin çeşitli bölgelerine ulaşmanın yanında, yurtdışından da siparişler almaya başladı. “Bu iş, bakarak değil yaparak öğreniliyor” diyen Kaptan, mesleğe ilk adımlarını 16 yaşında, bir marangozun yanında çıraklık yaparak attı. Beş yıl süren çıraklık döneminin ardından İnegöl’de bulunan bir firmada çalıştı ve sonrasında da İznik’te kendi atölyesini açtı. Başlangıçta mobilya üretimiyle uğraşırken, taş evlerde kullanılmak üzere detaylı oymalı kapılar ve mobilyalar talep edilince, oyma sanatına yöneldi.

İnce detaylar ve özgünlüğü yakalamanın önemini fark ederek, çeşitli videolar izledi, videolardan öğrendiği tekniklerle kendini geliştirdi. “Bu işe geçmemin sebebi, mobilya işinden sıkılmış olmamdı. Aynı modeller ve renkler beni bıktırmıştı. Taş evler projesiyle ilgilenirken, eski oymacılık sanatı yeniden ilgimi çekti ve bu alana yöneldim” açıklamasını yaptı. İlk denemelerinde biraz zorlandığını, ancak cesurca devam ederek ustalaştığını belirtti. “Yaparken öğrenmek, bu mesleğin temel prensibi. İlk denemelerimiz acemiceydi, ama zamanla daha iyi ürünler çıkardık.”

Ahşap sanatıyla uğraşırken büyük bir tutku geliştiren Kaptan, bu mesleğin detaylarını ve sanatını sevdiğini dile getiriyor. “Zevkle çalışıyorum ve kendi hayal dünyamı ahşaba yansıtmayı seviyorum. Ahşabın yaşayan bir materyal olduğunu ve onunla birlikte yeni desenler ve tasarımlar oluşturma imkanı olduğunu düşünüyorum.”

Farklı mobilya türleri, kapılar, dolaplar ve sehpa gibi ürünler tasarlayıp üreten Kaptan, başlangıçta çıraklık dönemi sonrası süreci anlatıyor. “İlk işlerimiz basitti ama zamanla gelişerek model ve kalite açısından ilerledik. Sosyal medya sayesinde tanınırlığımız arttı ve pek çok müşteriye ulaşmaya başladık. Güçlü referanslar ve kaliteli üretimle büyüyoruz,” diye değiniyor.

Projeleri önceden planlayan ve detaylandıran Kaptan, atölyelerinde desenleri tasarlayan ve oyma işlemlerine geçen ekibiyle çalışıyor. Tasarımlar genellikle Çinli tasarımcılar tarafından çiziliyor ve kendisi, oyma işlemlerini yerine getiriyor. Ürünlerini Türkiye genelinde gönderdiği gibi, Belçika ve Katar’dan da siparişler alıyor ve önümüzdeki Aralık ayında bu ülkelere sevkiyat yapmayı planlıyor.