YÖK Başkanı Özvar’dan Boğaziçi Üniversitesi’ne Dair Kritik Mesajlar ve Hedefler
Boğaziçi Üniversiteliler Derneği’nin Genel Kurulu’nda konuşan Erol Özvar, yükseköğretimde “tek tiplilik” döneminin Boğaziçi Üniversitesi için de geride kaldığını vurguladı.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, 12 Ekim 2025 tarihinde Güney Kampüs’te düzenlenen 18. Olağan Genel Kurul toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Son yıllarda üniversitelerde yaşanan dönüşümlerden bahsederken, özellikle akademik ve öğrenci profillerinde çeşitlenmenin arttığını vurguladı. Özvar, eğitim ve öğretimde kaliteyi esas alan bu yeni anlayışın, üniversitelerin ideolojik tek tipleşme döneminin geride kaldığını göstermekte olduğunu belirtti.
Özvar, yaptığı konuşmada, "Artık üniversitelerimiz, başarı ve liyakat temelinde daha çeşitli ve dinamik bir yapıya sahip olmaya başladı" diyerek, üniversitelerdeki yeni dönem başarısını ve potansiyeldeki artışı dile getirdi. Sınavlarda başarılı olan öğrencilerin, istedikleri bölümlere yerleşebildiğini ve akademisyenlerin de başarılı olma şartlarını yerine getirmeleri halinde herhangi bir üniversitede görev yapabilmekte olduğunu söyledi. Bu gelişmelerin, Boğaziçi Üniversitesi de dahil olmak üzere, tüm kurumlar için geçerli olduğunu vurguladı.
Rektörlük seçimleri sonrası, Boğaziçi Üniversitesi’nde önemli değişimlerin yaşandığını ve ilk kez başörtülü akademisyenlerin göreve başlamasıyla üniversitenin yeni bir döneme girdiğine dikkat çekti. Bu süreçte, özellikle Rektör Prof. Dr. Naci İnci döneminde, üniversitenin akademik yapısında köklü dönüşümler gerçekleştiği ifade edildi.
- BOĞAZİÇİ DÜNYADA İLK 100’E GİRME HEDEFİ
- Özvar, önümüzdeki dört yıl içinde en az iki devlet üniversitesinin global sıralamalarda ilk 100’e girmesini hedeflediklerini açıkladı. “Boğaziçi Üniversitesi’nin de bu hedefler arasında yer alması gerektiğine inanıyorum” diyerek, büyüme ve gelişim konusundaki güçlü arzularını dile getirdi.
YÖK Başkanı’nın bu açıklamaları, hem üniversitedeki değişimi teşvik edici hem de stratejik hedeflere vurgu yapan önemli bir mesaj niteliğinde oldu. Üniversitelerin çeşitlilik ve kaliteyi esas alan yeni vizyonunun, ülkemizde yükseköğretim alanında köklü bir reformun sinyali olduğu düşünüldü.