41,8992$% 0,35
48,7456€% 0,67
5.544,31%-0,50
9.593,00%-0,02
38.255,00%-0,02
10.941,79%3,14
02:00
Binlerce yıldır gökyüzünü gözlemleyen astronomlar, yeni bir göktaşı keşfiyle şaşkınlıklarını sürdürmekte. Scott S. Sheppard liderliğindeki ekip, Carnegie Bilim Enstitüsü’nden, bilinmeyen ve gizemli birkaç asteroid arasına katılan bir cisim keşfetti. Bu yeni gök cismi, 2025 SC79 olarak adlandırılıyor ve Özellikle Atira sınıfındaki en son üye konumunda. Atira asteroidleri, Dünya’nın yörüngesiyle tamamen iç içe geçen ve oldukça nadir görülen göktaşlarıdır. Bu yeni bulgu, toplamda sadece 39. Atira sınıfı göktaşlarının listesine eklendi.
Bu yeni cisim, özel bir yörünge yapısıyla dikkat çekiyor çünkü Güneş’e en yakın bölgede, tamamen Venüs’ün yörüngesinin içinde hareket ediyor. Ayrıca Merkür’ü de kesen hareket yapısıyla, Güneş çevresinde yalnızca 128 günde bir tam turunu tamamlıyor. Bu, bilinen asteroidler arasında üçüncü en kısa yörünge süresi anlamına geliyor. Merak uyandıran bir başka özellik ise, büyük olasılıkla yaklaşık 700 metre çapında olduğu tahmin edilen bu gök cisminin, Dünya’ya çarpma potansiyeli taşıyan büyük bir kaya olmasıdır. Sheppard yaptığı açıklamada: “En tehlikeli asteroidler, en zor tespit edilenlerdir,” diyerek, bu tür cisimlerin önemine vurgu yapıyor.
Bu asteroid, güneş ışığını parlatan hareketleriyle, adeta alacakaranlıkta gizlenmiş gibi. Parlaklıkları, yalnızca gün doğumu veya gün batımında gökyüzünde görülmeye uygun hale geliyor, bu da onları tespit etmeyi gerçekten zorlaştırıyor. Sheppard ve ekibi, Şili’deki 4 metrelik Blanco teleskobu ile 27 Eylül’de gerçekleştirdikleri ilk gözlemi, ardından Gemini ve Magellan teleskoplarıyla doğrulama sürecine aldılar. Bu süreç, göktaşlarının hareketlerini ve özelliklerini detaylı biçimde inceleme fırsatı sundu.

Yalnızca potansiyel bir çarpışma riski taşımakla kalmayıp, aynı zamanda Güneş Sistemi’nin oluşum tarihi ve gelişimiyle ilgili pek çok bilinmeyen noktayı aydınlatma potansiyeline sahipler. Bazı bilim insanlarına göre, bu gök taşı ilk başta ana kuşaktan kopmuş ve Güneş’e yakın bir yörüngeye hapsolmuş olabilir, bu da asteroidlerin kökenine dair yeni bilgiler sunabilir.
Maalesef, bu gök cismi şu an Güneş’in arkasına geçtiği için doğrudan gözlemlenemiyor. Ancak önümüzdeki aylarda tekrar görünür hale gelmesi bekleniyor. Bilim insanları, bu süreçte yüzey bileşimi ve ısıya dayanıklılığı hakkında daha detaylı bilgiler edinecekler. Sheppard, keşfin stratejik önemini şöyle özetliyor: “Bu tür asteroidlerin nasıl bu kadar iç yörüngedeki bölgelerde bulunabildiğini anlamak, hem gezegenimizi olası tehlikelere karşı korumak hem de Güneş Sistemi’nin tarihini araştırmak açısından kritik önemde.”
Organ Nakillerinde Devrim Niteliğinde Enzim Temelli Kan Grubu Dönüşümü
1
Amazon’dan Kargo Teslimatında Devrim Gibi Adım: Kamyonetlerden ‘Fırlayacak’ İnsansı Robotları Test Ediyor
305 kez okundu
2
Samsung Cihazlarda DNS Ayarı Nasıl Değiştirilir: Telefon, Tablet ve TV’ler İçin Kapsamlı Rehber
255 kez okundu
3
Elon Musk’a Tepkiler Tesla’yı Vurdu: İngiltere’de Satışlar Çakıldı, Çinli Rakip Rekor Kırdı!
239 kez okundu
4
WhatsApp’a Reklam Özelliği ve Gelecek Vizyonları Hakkında Detaylı Bir Analiz
197 kez okundu
5
Apple iOS 26: Mobil İşletim Sistemlerinin Geleceğine Kapsamlı Bir Bakış
194 kez okundu