Venezuela Üzerindeki ABD Operasyonlarının Derinlemesine Detayları ve Gerilim Tırmanışı

Güney Amerika ülkesi Venezuela ile Karayipler’deki uyuşturucu kartellerine karşı düzenlenen operasyonlar ve buna eşlik eden Washington – Caracas gerilimi, gün geçtikçe daha da yükseliyor. Son dönemde ortaya çıkan iddialar, ABD’nin Venezuela lideri Nicolas Maduro’yu hedef alan gizli planlarını ve bu planların başarısızlık hikayesini gözler önüne seriyor.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Edwin Lopez isimli ajan tarafından ortaya atılan iddiaya göre, Maduro’nun özel pilotlarıyla gizli görüşmeler yapıldı. Lopez, Jonathan Villegas adlı pilotla yaptığı toplantılarda, Maduro’nun uçağını ABD’nin radarlarına yakalanmadan indirebileceğine dair tekliflerde bulundu. Lopez, bu teklifte “Sadece Maduro’nun uçağını uygun bir noktaya indir ve karşılığında büyük servet kazanacaksın” sözlerini kullandı.

Bu operasyon, Eagleeye adlı casus romanlarını anımsatan detaylar ve yüksek riskli diplomasi adımlarıyla tam anlamıyla bir “Soğuk Savaş” filmine dönüşüyor. Washington’un Maduro’yu devirmeye yönelik uzun yıllardır süregelen çabaları, son olaylarda net bir şekilde ortaya çıktı. ABD, Maduro’yu “demokrasiyi yok etmek, uyuşturucu kaçakçılığı ve terör örgütlerine destek vermek” suçlamalarıyla hedef alıyor.

Son dönemde, Donald Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte, ABD Venezuela’ya uyguladığı baskıyı artırdı. Karayipler ve Pasifik Okyanusu’nda gerçekleştirilen 13 saldırı, en az 57 kişinin ölümüne yol açtı. Ek olarak, CIA gizli operasyon yetkilerini genişletti ve Maduro’nun üstüne konulan ödülleri yükseltti; toplamda 50 milyon dolara çıkarıldı.

ABD’nin girişiminin temelini oluşturan olay, 24 Nisan 2024 tarihinde Dominik Cumhuriyeti’nde ABD Büyükelçiliği’ne gelen ihbarla başladı. İhbarda, Maduro’nun uçaklarının onarım için Dominik’te olduğuna dair iddialar yer alıyordu. López, o zamanlar İç Güvenlik Bakanlığı’nda çalışan biri olarak, Maduro’nun jetlerini takip ederken, birkaç pilotun Maduro’nun uçaklarını geri almak üzere bölgeye gönderildiğini fark etti.

Gizli havaalanında gerçekleştirilen görüşmelerde, López pilotlarla tek tek konuşma fırsatı buldu. En çok ilgisini çeken isim, Maduro’nun güvenini kazanmış olan Venezuela Hava Kuvvetleri Albayı Bitner Villegas’tı. Lopez, doğrudan teklifini ileterek, “Maduro’yu gizlice Amerika’ya teslim edersen, çok zengin olacaksın ve halkın seni kahraman olarak görecek” dedi. Villegas, yanıt vermedi ancak cep telefon numarasını Lopez’e verdi; böylece iletişimi sürdürdü.

Emekli olduktan sonra bile Lopez, özellikle WhatsApp ve Telegram gibi uygulamalar üzerinden pilotla iletişimini koparmadı. Son olarak, 7 Ağustos’ta Lopez, Villegas’a “Hâlâ cevabını bekliyorum” diyerek 50 milyon dolarlık ödüllü teklifi tekrar hatırlattı. Ancak, pilot hiçbir yanıt vermedi ve sonrasında Villegas’ın telefon numarasını engelledi.

Türkiye’de ve uluslararası medyada bu gelişmeler, büyük bir şaşkınlıkla karşılandı. Bir gün sonra, ABD’ye yakın isimlerden Marshall Billingslea, Villegas’a “Feliz cumpleaños, General Bitner!” mesajını gönderdi ve Lopez’in daha önce WhatsApp’ta paylaştığı fotoğrafı da içeren mesaj, Maduro’nun uçağının kalkışından tam bir dakika önce paylaşıldı. Kısa süre içerisinde, Maduro’nun uçağı geri döndü ve sosyal medyada “pilot tutuklandı” söylentileri hızla yayıldı. Villegas ise, 24 Eylül tarihinde İçişleri Bakanı Diosdado Cabello’nun televizyon programında ortaya çıktı ve iddiaları reddetti. Kendini oldukça sadık ve cesur bir vatansever olarak tanıtırken, Maduro’ya bağlılığını tekrarladı.

ABD’nin bu operasyonu, Maduro yönetiminin güvenlik önlemlerini artırmasına neden oldu ve Washington’un Venezuela’ya baskısı ciddi oranda yükseldi. Bu gelişmeler, ABD’nin Latin Amerika’daki müdahale ve rejim değiştirme politikalarının yeni bir döneme girdiğine işaret ediyor ve uluslararası arenada büyük tartışmalara neden oluyor.