41,9415$% 0,52
48,6648€% 0,72
5.435,67%0,59
9.166,00%-0,11
36.551,00%0,02
10.720,36%-0,06
Geçtiğimiz yıl Van’da kaybolan ve 15 Ekim’de göl kıyısında ölü bulunan 21 yaşındaki Öğrenci Rojin Kabaiş’in olayına ilişkin yürütülen soruşturmanın detayları ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, genç kızın ölüm şekli ve sebepleri hakkında önemli bilgiler yer almakta. Ayrıca, rapor ölüm sonrası yaşanan süreç ve olası suç unsurları hakkında da kapsamlı değerlendirmeler içermekte.
İşte detaylar ve raporun öne çıkan noktaları. Rapor, Kabaiş’in cesedinin bulunduğu gün Van Adli Tıp Grup Başkanlığına getirildiğini ve burada uzmanlar tarafından tüm detaylı işlemlerin gerçekleştirildiğini belirtiyor. Radyolojik incelemelerde, kemiklerde kırık veya metalik cisim gibi travma izlerine rastlanmadığı, fakat çeşitli bölgelerde kanama ve renk değişiklikleri gözlemlendiği bildirilmektedir. Ayrıca, beden üzerinde yapılan biyopsi ve DNA analizleri sonuçlarına göre, olaya ilişkin birçok kritik bulgu ortaya konmuş durumda.
Rapora göre, Kabaiş’in vücudundan alınan 80’den fazla örnekte ve analizlerde, meni veya sperm gibi cinsel saldırıya işaret eden herhangi bir bulgu bulunmamış. Ayrıca, DNA testleri sonucunda, vücuttan iki farklı erkek cinsiyetli DNA profili tespit edilmiştir. Bu durum, olay yeri ve otopsi sırasında bulaşma olasılıklarını da beraberinde getirmekte. Otopsi ve laboratuvar işlemleri sırasında bulaşma riskinin mevcut tüm adımlar dikkatle gözden geçirilmiş olup, bulaşma olmayan kriterlerde sonuçlandırılmıştır. Ancak, olay yerine ve nakil sürecinde olası bulaşmalar tamamen bertaraf edilememiştir.
Raporda, genç kızın cesedinden alınan örneklerin toksikolojik analizleri de dikkat çekiyor. Çok az miktarda ilaç etken maddesi ve alkol tespit edilmiştir. Bu veriler, ölüm nedeni veya olayın nasıl gerçekleştiği hakkında farklı spekülasyonlara kapı aralamaktadır. İncelenmiş bütün organ ve yumuşak doku örneklerinin çürüme ve sabunlaşma nedeniyle travma açısından net bir sonuç veremediği de belirtiliyor.
Kurul raporunun önemli noktalarından biri, Kabaiş’in ölüm nedeninin netlik kazanmasıdır. Uzmanlar tarafından yapılan analizler, ölümün büyük oranda suda boğulma sonucu meydana geldiğine işaret eden bulgular gösteriyor. Ayrıca, kızın vajinal veya anal bölgelerine cisim sokulmasının veya cinsel saldırıya dair tıbbi delil bulunmadığı da vurgulanmaktadır. Travma ve zehirlenmenin ise ölüm nedeni olarak ortaya konmadığı ve olayın kaybolduğu tarih olan 27 Eylül 2024’te meydana gelmiş olabileceği belirtiliyor.
Kabaiş’in cesedi üzerinde gerçekleştirilen tüm radyolojik, otopsi ve biyolojik incelemeler sonucunda, olay yerinde ve nakil sırasında olası bulaşmalar hariç tutulduğunda, elde edilen DNA tiplemelerinin birbirleriyle uyuşmadığı ve bulaşma ihtimalinin düşük olduğu ortaya konmuştur. Ancak, kadın ve erkek DNA profillerinin farklı olması, olay yerinde veya nakil sırasında maruz kalınan etkileşimleri gündeme getirmektedir. Rapor, genel olarak, ölümün kaybolduğu tarihte, sudaki boğulma sonucu gerçekleştiğini, cinsel saldırı veya travmatik ölüm belirtilerinin ise bulunmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca, olayın intihar, kaza veya başka bir kişi etkisiyle olup olmadığının tıbben belirlenemediğine dikkat çekiliyor.
Gelişmeler ışığında, olaya ilişkin kesin ve net sonuçlar ortaya konmakla beraber, olayın tam olarak nasıl geliştiği konusunda birçok tartışma ve soru işareti devam etmektedir. Hukuki süreç ve ek araştırmalar, kazanın veya başka bir olayın detaylarının aydınlatılması adına ilerleyen günlerde önem kazanacaktır.
NE OLDU? Van’da 27 Eylül 2024’ten itibaren kendisinden haber alınamayan Rojin Kabaiş’in, 15 Ekim 2024 tarihinde Van Gölü kıyısında ölü bulunmasının ardından detaylı inceleme ve soruşturma süreci başlamıştı. Ön otopsi sonuçlarının ardından, cenazesi Diyarbakır’da toprağa verilmişti ve olayın kesin nedeni ile ilgili bilgiler, yapılan kapsamlı analizlerle gün yüzüne çıkmış oldu.
Güneydoğu Anadolu’da Hava Durumu ve Şiddetli Yağış Uyarısı