Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve İş Birlikleriyle Deprem Araştırmalarında Yeni Ufuklar
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, AFAD ve Belediyeler Birliği iş birliğinde 2 yıl önce başlatılan "Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi: Yüksekova-Şemdinli Fay Zonu, Başkale ...
Van YYÜ Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, AFAD ve Belediyeler Birliği ortaklığında iki yıl boyunca yürütülen önemli bir proje tamamlandı. Bu proje, bölgenin jeolojik ve sismik özelliklerini anlamada büyük katkılar sağladı ve yerel risklerin değerlendirilmesine olanak tanıdı.
Projeye katılan toplamda 6 kişilik uzman ekip, yüksek risk taşıyan çeşitli bölgelerde sahada incelemeler yaptı. Bu çalışmalar kapsamında yapılan güncel araştırmalar ve veri toplama faaliyetleri, bölgedeki fay hatlarının deprem üretme potansiyelini daha iyi anlamayı amaçlıyor.
Çalışmalar ve Elde Edilen Veriler
- İnsan Gücü ve Kapsam: Ekip, 30 metre uzunluğunda, 3 metre genişliğinde ve 4 metre derinliğinde hendekler açarak bölgedeki jeolojik katmanları inceledi.
- Araştırmalardan Beklenen Sonuçlar: Bu veriler sayesinde, bölgede yer alan aşırı risk taşıyan ve tarihsel depremlerle ilişkilendirilebilecek faylar hakkında detaylı bilgi alınması hedefleniyor.
- İşbirliği ve Paylaşım: Elde edilen veriler, TÜBİTAK, AFAD ve çeşitli yerel kurumlar ile paylaşılmakta olup, böylece koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması teşvik ediliyor.
Yüksekova ve Şemdinli Fayı Üzerindeki Bulgular
Depremlere neden olabilecek fayların detaylı şekilde araştırıldığını belirten uzmanlar, özellikle yüksek risk taşıyan Yüksekova ve Şemdinli faylarının tarihte yaşanan yıkıcı depremlerden farklı olarak mevcut araştırmalarda belirgin hale geldiğine dikkat çekiyor.
Mutlu, bu faylardaki deprem potansiyelinin görülmeyen ve bilinmeyen seviyelerde olduğunu ifade etti. Ayrıca, bölgedeki zeminin dayanıklılık durumunun düşük olması, riskleri daha da artırmakta. Bu nedenle, bölgenin deprem açısından oldukça zayıf zemine sahip olduğu bilgisini paylaştı.
Bilimsel Çalışmaların Topluma Katkısı
Mutlu, bilimsel çalışmaların yalnızca akademik seviyede kalmaması gerektiğine vurgu yaparak, bu verilerin afet bilincinin artırılmasında aktif rol oynadığını belirtti. Öğrencilere yönelik farkındalık eğitimleri ve seminerler aracılığıyla, olağanüstü durumlarda yapılacaklar konusunda toplum bilinci oluşturuluyor.
Buradaki temel amaç, afetlerin sadece bir kurumun sorumluluğu olmadığını göstererek, tüm toplumun ve kurumların ortak hareket etmesini sağlamak. Ayrıca hazırlanan afet haritalarının, imar ve yapılaşma çalışmalarında kullanılması hedefleniyor.
Depremlerden Öğrenilen Dersler ve Gelecek Planlaması
Mutlu, son yıllarda yaşanan büyük depremlerden alınması gereken derslerin önemine değinerek, ülke genelinde afet yönetiminin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Geleceğe daha sağlam ve bilinçli adımlar atmak için, afet riski yönetiminin erken yaşlardan itibaren benimsenmesinin elzem olduğunu vurguladı.
AFAD'ın e-Devlet üzerinden sunduğu eğitim imkanlarının herkes tarafından erişilebilir olmasıyla, toplumun afet bilincinin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu sayede, olası afetlerde yaşam ve mal kaybının minimize edilmesi adına etkili adımlar atılabilir.