DOLAR

41,6258$% 0,43

EURO

48,8978% 0,71

GRAM ALTIN

5.366,52%0,79

ÇEYREK ALTIN

8.740,00%0,62

TAM ALTIN

34.852,00%0,63

BİST100

10.858,52%-2,02

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU 19°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • MuhtarAbi
  • Siyaset
  • Uluslararası Toplumun Gazze Filosu Müdahalesi Tepkileri ve Diplomatik Çabalar
Güncellenme - 3 Ekim 2025 05:38
Yayınlanma - 3 Ekim 2025 05:38

Uluslararası Toplumun Gazze Filosu Müdahalesi Tepkileri ve Diplomatik Çabalar

İsrail’in, abluka altındaki Gazze’ye insani yardım taşıyan Küresel Sumud Filosu’na yönelik askeri müdahalesi uluslararası arenada geniş çaplı tepkilere yol açtı.

İnsan hakları savunucuları, milletvekilleri ve sivil toplum temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 40’tan fazla ülkeden yüzlerce kişi, uluslararası sularda gerçekleştirilen yardım filosunun durdurulmasını şiddetle kınadı. Bu müdahale, dünya genelinde “uluslararası hukukun ihlali” ve “insanlığa karşı suç” olarak değerlendirilmekte. İspanya, özellikle 65 vatandaşını kapsayan bu filoda, İsrail’in müdahalesi üzerine Madrid’deki diplomatik temsilciliğini çağırarak konuyla ilgili endişelerini belirtti. Hükümet, yardım girişimini “barışçıl bir sivil hareket” olarak tanımlayarak, İsrail’in olay karşısındaki tutumunu kınadı ve diplomatik temaslarını artırdı.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins ise, olaydan sonra yaptığı açıklamada, saldırı ve Kızılhaç’ın Gazze’deki insani yardımlarını askıya alma kararını birlikte değerlendirmeye çağırdı. Halkların ve devletlerin harekete geçmesi gerektiğinin altını çizdi.

Avrupa ve diğer ülkelerden sert tepkiler

İngiltere, yardım filosundaki vatandaşlarının durumuna rağmen endişeli olduğunu ifade etti ve insani yardımın “gecikmeksizin ve koşulsuz” olarak Gazze’ye ulaşması gerektiğini vurguladı. Fransa’da muhalefetteki Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi, filodaki milletvekillerinin akıbeti ile ilgili endişelerini dile getirip, İsrail’in eylemini “uluslararası sularda korsanlık” ve “Gazze’deki soykırımı sürdürme çabası” olarak tanımladı. Belçika da İsrail’in Brüksel Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak, uluslararası sularda yapılan müdahale konusunda ciddi endişeleri bulunan Bakan Maxime Prevot’un açıklamalarına yer verdi.

Avrupa Parlamentosu Sol Grubu, olayda alınamayan bazı milletvekilleri hakkında açıklama yaparak, tüm alıkoyulanların derhal serbest bırakılmasını talep etti. Ayrıca, Yunanistan’da birçok sol parti, olayları “terör politikası” ve “uluslararası hukukun ihlali” olarak nitelendirerek, hükümetin daha sert bir tutum benimsemesini istedi. Tunus’taki çeşitli siyasi partiler ise, İsrail’in yardım filosuna yönelik saldırısını “devlet terörü ve kontrolsüz zorbalık” olarak tanımlayıp, dünya halklarına harekete geçme çağrısında bulundu.

Dünyadan artan kınamalar ve uyarılar

İşte Brezilya, aralarında milletvekillerinin de bulunduğu 15 vatandaşının güvenliğiyle ilgili kaygılarını dile getirerek, Tel Aviv’e çağrıda bulundu. Ülke, saldırıyı “barışçıl protestoculara karşı askeri müdahale” olarak tanımladı. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ise, İsrail’in eylemlerini “düşmanca ve yasa dışı” olarak nitelendirip, bu tür girişimlerin “Filistin’e yardım taşımak” amacıyla gerçekleştirildiğine dikkat çekti. İran ise, saldırıyı açıkça “terör eylemi” olarak tanımladı ve Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in kara suları üzerindeki egemenliğinin olmadığını ve bu uygulamanın Uluslararası Adalet Divanı tarafından yasa dışı ilan edildiğini hatırlattı.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), uluslararası toplumun İsrail’in uluslararası sularda gerçekleştirilen bu müdahalesini güçlüBir şekilde eleştirdi. Şirket, yaptığı açıklamada, “İsrail, bir kez daha ilerleyen insani yardım girişimlerini korsanlık ve uluslararası hukuku ihlal ederek engellemektedir. Bu saldırıya kayıtsız kalan ülkeler, bu soykırımın ortaklarıdır” ifadelerine yer verdi.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Filistin Direnişinin Bir Yılı: Dayanışma Yürüyüşü ve Güncel Gelişmeler

HIZLI YORUM YAP