Türk Milliyetinin Birlik ve Bütünlüğü Üzerine Düşünceler

Değerli milletvekilleri ve saygıdeğer misafirler, bugün burada sizlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Toplantımızın amacı, ülkemizin birlik ve beraberliğini pekiştirecek, ortak değerlerimizi yeniden hatırlayıp, geleceğe güçlü adımlarla ilerlemektir. Bu noktada, analizlerimizi ve düşüncelerimizi samimiyetle paylaşıyoruz.

İnsanlarımızın huzuru ve kalkınması için çatışma yerine diyalog ve uzlaşmayı esas alan yaklaşımların önemini vurguluyoruz. Kardeşlik duygularımızı güçlendirmek, birbirimizin görüşlerine saygı göstererek ve ortak çıkarlarımız doğrultusunda hareket ederek mümkündür. Eski farklar ve anlaşmazlıklar yerine, ortak paydalar etrafında kenetlenmenin zamanı gelmiştir. Gönüllere ulaşmak ve birlik olmanın yollarını aramaya devam ediyoruz.

İslam ve Alevi-Bektaşi Gelenekleri Üzerine Düşünceler

Bugün, hem Sünni hem de Alevi kardeşlerimizin bir arada yaşamasını ve birbirimize saygı göstermesini temel gören bir yaklaşımı savunuyoruz. “Cami ne kadar bizimse, cemevi de bizimdir” anlayışını benimsiyoruz ve bunun bir inanç ve kültür meselesi olduğunu vurguluyoruz. Kimi zaman, mezhepsel farklılıklar kimi dış güçler tarafından kullanılarak toplumsal gerginliklere sebep olmaktadır. Oysa, hepimiz Müslüman değil miyiz? Aynı millete mensup ve ortak değerler üzerine kurulu değil miyiz?

Birlik ve beraberliğimizi zedeleyen tüm ayrıştırıcı yaklaşımlara karşı duruyoruz. Alevi kardeşlerimizin cemevlerini ibadet mekânı olarak görmeleri ve saygı duymaları gerektiğine inanıyoruz. Gün, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak kabul etme ve kardeşlik duygularımızı güçlendirme zamanıdır.

Filistin ve Orta Doğu Barış Sürecine Dair Gelişmeler

Son günlerdeki gelişmeler, özellikle Filistin’e yönelik uluslararası çabaları memnuniyetle karşılamaktayız. Savaş yerine barış, anlaşmazlık yerine uzlaşma hedefi ile yürütülen çalışmaların başarıya ulaşması için tüm tarafların sorumluluk alması gerekmektedir. İsrail’in tutumunda güven verici adımlar atması ve kalıcı bir barışın önünün açılması umuduyla, savaş suçlarının cezasız kalmaması gerektiğine inanıyoruz.

Gazze’de yaşanan trajediler, tüm uluslararası toplumun vicdanını sarmış durumda. Türkiye olarak, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanmasında aktif rol almaya devam edeceğiz. Türkiye’nin gücü ve bölgeye olan katkısı, artık herkesçe görülmektedir. Bu kapsamda, BM ve diğer uluslararası kuruluşların çabalarıyla kalıcı bir barışın tesisi için çalışmalara devam edeceğiz.

İç Ve Dış Politika Konularında Duruşumuz

Yurt dışındaki gelişmelere ve ülkemize yönelik eleştirilere karşı da samimi ve dik duruşumuzu koruyoruz. Özellikle, bazı ülkelerin ve kişilerin ülkemize yönelik iftira ve karalamaları kabul edilemez nitelikte olup, bu tür girişimlere karşı her zaman dikkatli ve dirençli olmalıyız.

Barış ve istikrarı zedeleyecek her türlü davranışın karşısında duruyoruz. Aynı zamanda, iç siyasi gelişmelerde de milletimizin iradesi ve huzuru için çalışmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin kanı ve hatırası, bizim en büyük sorumluluğumuzdur.

Sağlık ve Güvenlik Konularında Tedbirler

Vatandaşlarımızın güvenliği ve sağlığı için gereken adımları atmak en öncelikli görevimizdir. Özellikle, askerî hastanelerin yeniden faaliyete geçirilmesi, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi adına önemli bir adım olacaktır. Bu konuda, hatalı uygulamaların düzeltilmesi ve halkımızın hak kaybına uğramaması için gayret göstereceğiz.

Toplumun huzuru ve güvenliği için mücadelemiz devam edecek ve milletimizin talepleri doğrultusunda gerekli önlemleri alacağız.