Suna Selen’in Anılarıyla Dolu Özel Röportaj ve Evinin Tarihi Köşeleri

Güzel bir bahar günü, evin oturma odası yeşil manzaraya bakarken, duvardaki fotoğraf ve tablolar dikkat çekiyor. Televizyon ünitesinin önünde dizili hatıra fotoğrafları, pelüş oyuncaklar ve çerçeveler arasından anılar göz kırpıyor. Kitaplara özel bir yer ayıran diğer odada ise kırmızı renkte bir kanepe ön plana çıkıyor, kitapların dünyasına açılan kapı gibi.

Suna Selen’in hayat hikâyesinde önemli bir yeri olan aile ve kariyer kesiştiği noktalar, samimi anlatımlarla ortaya çıkıyor. Gençlik yıllarında eğitime büyük hayalleri olan sanatçı, ailesinin onun eğitim planlarını değiştirmesiyle yaşamında dönüm noktaları yaşadı. Ailesinin kendisini evlendirmeyi ilk düşündüğü zamanlarda bile bu hayalini korumaya çalıştı: “Evlenirsem beni akademiye gönderebilir misiniz?” diye sordum. Onay alınca evliliği kabul ettim, ama maalesef sonrasında beklentilerimle uyuşmayan birçok olay yaşandı.

Birçok kez aldatıldığını ve sonunda boşanma kararı aldığını anlatan Suna Selen, bu kararına ise eşiyle yaşadığı bir tartışmanın ardından gelen dramatik bir olayın etki ettiğini dile getiriyor: “Bir tartışma sırasında eşim duvara bir bardak fırlattı ve bu sahne, beni ayrılık kararı almaya itti.”

Münir Özkul ile Gerçek Bir Aşk Hikâyesi

İki evlilik arasındaki en anlamlı ve duygusal bağı ise, Türk tiyatrosunun sevilen simgesi Münir Özkul ile yaşadıklarıdır.

Onunla tanışma anı, tiyatro sahnesinde gerçekleşmiş; aynı oyunda Münir Özkul’a aşık bir genç kızı canlandırırken, bu duygunun zamanla gerçek aşka dönüştüğünü anlattı. Bu evlilikten dünyaya gelen kızı Güner Özkul’un babasına duyduğu hayranlık ve oyunculuğa adım atış hikâyesi de, annelerinin anlatımlarında duygulu bir şekilde yer alıyor.

Fotoğraflar ve Anılar Arşivleri

Modern zamanların gözdesi Evrim Akın, o günlerde Suna Selen’in eski fotoğraf albümlerini incelerken, sanatçının neden üç evlilikte de gelinlik giymediğini açıkladı: “Gelinlik bana paketlenmiş bir buket çiçek gibi gelir.” Selen, sadece modellik yaptığı dönemlerde gelinlik giydiğini belirtiyor.

Bir diğer konuşmada ise, Suna Selen’in hafızalarımıza kazınmış karakterlerinden biri olan “Pamuk Prenses ve 7 Cüceler” filmindeki kötü kalpli cadı rolü gündeme geldi. Makyaj ve oyunculuğun birlikteliği, bu ikonik karakterin yıllar geçse de hatırlanmasını sağladı.

Evin koridorlarında aile büyüklerine ait belli başlı fotoğrafları görebilirsiniz. En dikkat çekeni ise, Türk edebiyatının ilk kadın yazarlarından Fatma Aliye Hanım’ın yaşanmış ve değerli fotoğrafı. Ayrıca, aile tarihi boyunca Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yıllarını da yaşamış olan büyüklerin siyah-beyaz kareleri, duvarlara asılmış ve zamanın tanıklığını sürdürüyor.