Uluslararası Diplomatlar ve Spor Uzmanlarının katılımıyla Napoli MED Akdeniz Diyalog Forumu’nun düzenlendiği etkinlikte, Hacıosmanoğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeni dönemde hem siyasi hem askeri hem de spor alanlarında güçlendiğine vurgu yaptı. Özellikle, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı birlikte organize etme kararı, bu stratejik ortaklığın simgesi olarak dikkat çekiyor.
Değerlendirmelerinde, Türkiye ile İtalya’nın tarihsel dostluklarından ve yakın bağlarından bahsederek, ortak başarıların temelinde bu ilişkilerin yattığını belirtti. “İkili olarak hem futbol hem de diğer spor dallarında elde edilen başarılar, ortak slugumuzu güçlendiriyor,” diyerek, alanındaki tecrübeleri ve birikimleri paylaşmanın önemine dikkat çekti.
Zirvede Türkiye’nin Sporla Yükselişi
Türkiye’nin uluslararası arenada düzenlediği büyük organizasyonların örneklerle dolu olduğunu hatırlatan Hacıosmanoğlu, bu etkinliklerin ülkenin spor altyapısının geldiği noktayı gözler önüne serdiğini söyledi. 2005-2020 yılları arasındaki uluslararası organizasyonların ardından, 2026 UEFA Avrupa Ligi Finali ve 2027 UEFA Avrupa Konferans Ligi Finali’nin de Türkiye’de gerçekleştirileceğini müjdeledi.
Hacıosmanoğlu, ülkenin son 15 yılda sadece futbol değil, amatör spor dallarında dahi uluslararası standartlarda tesislere sahip olmasının, gençlere ve çocuklara büyük avantaj sağladığını vurguladı. “Cumhurbaşkanımızın spor ve gençlik alanına verdiği destekler sayesinde, her ilde modern spor tesisleri inşa ettik. Bu sayede, gençlerimiz ülkemizi uluslararası arenada gururla temsil ediyor,” dedi.
Sporun Barış ve Kardeşlik Köprüsü Olması
Sporun, Dünya genelinde barış ve kardeşliğin teminatı olması gerektiğine inanan Hacıosmanoğlu, mevcut durumda, spor ve diplomasi arasındaki hassas dengenin önemini vurguladı. “Rusya’nın UEFA faaliyetlerinden uzaklaştırılması ve Gazze’de yaşanan trajediler arasında ciddi bir fark olduğunu düşünüyorum,” diyerek, sporun taraf tutmadan tarafların ortak noktası olmaya devam etmesi gerektiğine işaret etti.
İsrail’in spor müsabakalarına katılımının tartışıldığı günlerde, geçen ay ilgili federasyonlara ve UEFA Başkanı’na açık mektuplar yazdığını anlatan Başkan, sporun barış ve insani değerlerin temsilcisi olması gerektiğini hatırlattı. “Herkesin, özellikle spor yöneticilerinin, bu hassas dönemde ortak hareket etmesi çok önemli,” şeklinde sözlerini tamamladı.
Gazze’deki çocukların durumu ve bölgedeki insani kriz, dünya kamuoyunun ve spor camiasının ortak sorunu olmalıdır. “Ortak vicdan ve sorumlulukla, bu kutsal coğrafyanın barış ve istikrarın merkezi olması için el ele vermeliyiz,” diyerek, uluslararası toplumun sorumluluğuna da vurgu yaptı.