41,7830$% 0,40
48,5895€% 0,78
5.634,90%-0,58
9.159,00%-0,21
36.524,00%-0,08
10.720,36%-0,06
Uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrını ararken, birçok kişinin aklına gelen ilk şey doğru beslenme alışkanlıklarıdır. Son zamanlarda çıkan «Uzun ve Sağlıklı Yaşamın Bilimsel İpuçları-Fonksiyonel Beslenme» adlı kitap, beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmek, hataları fark etmek ve yeni stratejiler geliştirmek isteyenler için önemli bir kaynak haline geldi. Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın’ın kaleme aldığı eser, sağlıklı kemikler, bağ dokuları ve vücut fonksiyonları hakkında geniş bilgiler içeriyor. Bu kitapla, yemeklerinizde yapacağınız küçük değişikliklerle büyük farklar yaratabilirsiniz.
Fonksiyonel beslenme, vücudumuzun ihtiyaçlarını doğru tespit edip bu ihtiyaçlara uygun şekilde beslenmektir. Bu yaklaşım, sadece açlık veya tokluk hissini değil, aynı zamanda bedenimizin çeşitli ihtiyaçlarını da göz önüne alır. Aynı zamanda, vücuda zarar verme potansiyeli olan gıdaları yaşamımızdan çıkarma konusunda da temel prensipleri içerir. Bunun ön şartı ise, besinlerin özelliklerini iyi tanımak, doğru hazırlama tekniklerini öğrenmek ve onları doğru kombinasyonlarda tüketmektir.
Size iyi gelmeyen gıdaları tespit etmek için çeşitli belirtilere dikkat etmek gerekir. Sindirim sorunları, şişkinlik, gaz, konsantrasyon güçlüğü, alerjik reaksiyonlar veya ciltte kaşıntı ve kızarıklık gibi belirtiler bu duruma işaret edebilir. Ayrıca, bu gıdalar uykusuzluk, artan kaygı düzeyi gibi psikolojik etkiler de yapabilir. Bu göstergeleri geniş bir yelpazede değerlendirmek, bedeninize dinamik bir şekilde yanıt verir.
Vücudumuz, sürekli kendini yenileyen ve kompleks bir yapıya sahip bir makine gibidir. Bu makineyi sağlıklı tutmak için, ona en iyi hammaddeleri sunmak gerekir. Yaygın hatalardan biri, işlenmiş ve paketlenmiş ürünleri fazla tüketmektir. Örneğin, içinde sayısız bilinmeyen içerikle dolu yulaflı bisküviler veya hazır yiyecekler tercih edilmemelidir. Ayrıca, besinleri doğal haliyle tüketmek çok önemlidir. Doğal portakalın kendisini yemeyi, meyve suyunu içmekten çok daha faydalı ve doğal bir seçenektir.
Farklı ve etkili beslenme yaklaşımları, özellikle probiyotikler, prebiyotikler, antioksidanlar, sağlıklı yağlar ve karbonhidratlar gibi besin gruplarına odaklanır. Lifler, kaliteli proteinler, fitokimyasallar ile vitamin-mineral açısından zengin gıdalar da bu kategoride yer alır. Ayrıca, strese karşı dayanıklılığı artıran adaptajenler içeren besinler de fonksiyonel beslenmede önemli yer tutar.
Gıdaları sadece mideyi dolduran değil, hücreleri besleyen yapıtaşları olarak görmek gerekir. Örneğin, magnezyum açısından zengin besinler, bağırsak hareketini düzenler, su çekilmesini sağlar ve bağırsakların sağlıklı çalışmasına destek olur. Kabak çekirdeği, badem, avokado, ıspanak ve pazı bu gruba örnektir. Zencefil, mide bulantılarını hafifletirken, nane mide kaslarını rahatlatır. Sarımsak içindeki allicin, doğal bir antibiyotik görevi görerek zararlı bakterilere karşı koruma sağlar. Soğanın quercetin ve sülfür bileşikleri ise bağırsak patojenlerini baskılamaya yardımcı olur.
Pişirme teknikleri çok önemli. Sağlıklı bir gıdayı yanlış pişirme yöntemleriyle sağlıksız hale getirebiliriz. Vitamin, mineral ve antioksidan içeriği, kullanılan pişirme ve saklama biçimlerine göre değişebilir. Geniş ve uygun tencere tavalar seçmek, yiyeceklerin doğru pişirilmesini sağlar. Mesela, küçük bir tavada etin yanması, besin değerlerini azaltabilir. Bu nedenle, uygun pişirme yöntemleri ve doğru araçlar kullanmak, sağlıklı beslenmenin temel taşlarındandır.
Orta yaşlardan itibaren kolajen kaybı başlar ve bu kayıp 50’li yaşlardan sonra hızlanır. Kronik hastalıkların temel nedeni, aslında bağ doku problemleridir. Bağ dokular, vücudumuzun sağlamlık ve elastikiyetini koruyan ana yapıdır. Sigara, alkol ve şeker gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak ve yeterince protein almak, kolajen seviyesini korumak açısından kritik öneme sahiptir. Ayrıca, uygun beslenme ve bağışıklık sistemimize özen göstererek, sağlıklı bir yaşam sürdürebiliriz.
Yoğun hayat temposuna rağmen sağlıklı beslenmeyi gününe entegre etmek mümkündür. Planlama yapmak ve önceden düşünüp hazırlık yapmak, rutini kolaylaştırır. Örneğin, akşamdan ertesi gün yemeğini planlayabilir veya yanınıza sağlıklı atıştırmalıklar alabilirsiniz. Seyahatlerde ceplerinizde haşlanmış yumurta, badem veya fındık gibi besleyici atıştırmalıklar taşıyarak yanlış seçimlerin önüne geçebilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı beslenmek küçük adımlarla başlar; önemli olan sürdürülebilir alışkanlıklar oluşturmaktır.
11 Ekim’de Binance Erişim Problemi ve Güncel Durumlar