41,7355$% 0,23
48,4591€% 0,43
5.621,11%-2,26
9.142,00%-2,04
36.457,00%-2,25
10.767,84%0,11
Robin Williams’ın mavi gözleri ve kendine has mimikleri, arkasında bıraktığı acı ve yasın yoğunluğu ile anılıyor. Bir zamanlar sinema ekranlarına damga vurmuş bu unutulmaz oyuncunun ölümü, ailesi kadar hayranlarının da yüreklerinde derin izler bıraktı. Aradan 11 yıl geçmesine rağmen, Williams’ın geride kalanlar üzerinde etkisi devam ediyor.
Ancak genç kızı Zelda Williams, babasının anısından ve mirasından başka bir tartışmaya daha neden oldu. Onun bu sözleri, yalnızca ailesinin değil, izleyicilerin de kalbinde yer eden Robin Williams’a yeni bir saygı duruşu niteliğinde.
Çocuklar, kendilerine gönderilen ve babasının yapay zeka teknolojisiyle oluşturulmuş videolarına karşı oldukça sert çıktı. 36 yaşındaki Zelda, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, bu tür videoları üretenlere seslenerek “Lütfen, benim bu videoları izlemek istediğime inanmayı bırakın.” dedi. Kendisine gelen bu içeriklere karşı büyük bir tepkisini dile getiren Zelda, şunları ekledi: “Eğer beni trolleye çalışıyorsanız, çok daha kötülerini gördüm ve engelleyip yoluma devam ediyorum.”
Yine de, yapay zeka ile üretilmiş videoların, “Gerçek insanların mirasını kirletip enerji ve zaman çalmaya devam ettiğini” belirtti. Zelda, bu tür içeriklerin babasının öğütlerine aykırı olduğunu ve sanat yerine sadece trolü ve taklidi temsil ettiğini vurguladı. Ayrıca, yapay zeka kullananların mecrada sanat çıkarmak yerine sadece kopya ve taklidini yaptığını da ekledi.
Robin Williams, 1989 ile 2010 yılları arasında evli kaldığı Marsha Garces Williams’dan olan çocuklarından biri olan Zelda’nın da içinde bulunduğu üç çocuğundan biri. Williams’ın yaşamı boyunca yaptığı unutulmaz karakterler, onun sinema tarihine kazınmasını sağladı; örneğin, “Ölü Ozanlar Derneği”, “Bayan Doubtfire” ve “Günaydın Vietnam” filmlerindeki performansları onun hafızalarda yer etmesine neden oldu.
2014 yılının 11 Ağustos günü, Williams evinde ölü bulunmuştu. Bu ani ve trajik veda, sadece hayranlarını değil, kendisini tanıyan ve seven herkesi derinden etkiledi. Hepimizin yüzünde gülümsemeye neden olan oyuncunun, iç dünyasında yaşadığı mücadele ise uzun süre gizli kaldı.
Onun en yakın dostlarından biri olan ünlü oyuncu Glenn Close, ölümünün ardından yaptığı açıklamada, “Eğer Chris hayatta olsaydı, Robin de muhtemelen yaşıyor olurdu.” diyerek, birlikte büyüdükleri ve yıllarca süren yakın dostluklarını hatırlattı. Bu kişiler, gençlik yıllarından beri uzun süredir yakın arkadaş ve destekçiydi; özellikle, Reeve’in tekerlekli sandalyeye mahkum kaldığı kazadan sonra bile dostluklarını sürdürdüler.
Başlangıçta, Williams’ın Parkinson hastalığından dolayı psikolojik ve fiziksel zorluklar yaşadığı düşünülüyordu. Ancak, yapılan otopsi ve incelemeler, onun aslında “Lewy cisimcikli demans” hastalığıyla mücadele ettiğini ortaya çıkardı. Bu hastalık, hafıza ve hareket kabiliyetini ciddi derecede etkiliyor, ve bu durum onun yaşam kalitesini düşürüyordu.
Karısı Susan Williams, yaptığı açıklamada, eğer kendi iradesiyle yaşamaya devam etseydi, birkaç yıl içinde hastalığın etkileri nedeniyle hayatını kaybetmiş olacağını belirtti. Ayrıca, “Eğer kendi isteğiyle yaşamını sürdürseydi, bunlar çok zor yıllar olurdu ve sonunda tedaviye alınması gerekirdi.” sözleri, Williams’ın trajik sonunu ve hastalıkla mücadelesini gözler önüne seriyor.
Robin Williams, özellikle “Ölü Ozanlar Derneği” ve “Günaydın Vietnam” filmleriyle hafızalarda yer etti. Ayrıca, “Bayan Doubtfire” performansı da, onun kendine özgü komedi ve dramasını yansıtan unutulmaz anlardan biri oldu. Günümüzde bile, hayranların ve sinema tutkunlarının kalbinde farklı ve özel bir yeri bulunuyor.
Erdal Aslanboğa’nın Lezzet Yolculuğu ve Başarı Hikayesi