Rize’de Gastronomi Günleri’nde Yöresel Lezzetler ve Kültürel Buluşma

Rize Çay Çarşısı’nın hemen yanı başındaki alanda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Rize Valiliği ile Rize Belediyesi ortaklığıyla düzenlenen özel bir etkinlik gerçekleştirildi. Bu organizasyonda bölgenin özgün ve zengin mutfak kültürü geniş kitlelere tanıtıldı ve unutulmaz bir deneyim sunuldu.

Gastronomi günlerinin açılışında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, önemli protokol üyeleri ve katılımcılar ile buluştu. Ziyarette, Rize’nin yerel tatları ve geleneksel lezzetleri büyük ilgi gördü. Standlarda sergilenen ürünler arasında Rize çayı, kavurması, simidi, mısır ekmeği, enişte lokumu ve çeşitli yöresel yemekler vardı.

Yöresel Lezzetler ve Kültürel Zenginlikler

• Rize’nin gururu çay ve kuru fasulye: Katılımcılar, bölgenin meşhur ürünleri hakkında detaylı bilgi sahibi olma fırsatı yakaladı.
• Bal ve otantik şarkılar: Anzer balı ve Ayder balının tanıtımını yapan standlar, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Ayrıca, Karadeniz’e özgü müzik enstrümanları ve tulum dinletileri, etkinliğin kültürel atmosferini zenginleştirdi.
• Geleneksel tatlar ve el sanatları: Laz böreği, pepeçura, Rize mihlaması ve karalahana sarması gibi yöresel tatlar ziyaretçilerle buluştu, el sanatları ve seramik ürünler ise kültürel mirasın canlı örnekleri olarak sergilendi.

Erdoğan, standlarda ürünler hakkında bilgi alışverişinde bulunurken, bölge halkı ve görevlilerle samimi anlar yaşadı. Ziyaret sırasında çekilen fotoğraflarla da etkinliğin coşkusu ve katılımcıların memnuniyeti kayıt altına alındı.

Gastronomi ve Kültür Arasındaki Bağ

İşte bu etkinlik sadece bir gastronomi şöleni olmaktan öte, aynı zamanda Rize’nin zengin kültürel hafızasını gelecek nesillere taşıyan bir köprü vazifesi görüyor. Emine Erdoğan, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, bu özel günün ve bölgenin mutfak kültürünün önemine değindi.

Emine Erdoğan’ın ifadesiyle:

“Rize ziyaretimizde, ‘Aromatik Mutfak Kültürünün Yeşil Sofrası’ temasıyla düzenlenen 5. Rize Gastronomi Günleri’nde, toprakların kokusu, kadın emeğinin sıcaklığı ve doğanın zenginliğiyle iç içe oldum. Bölgenin üretkenliğini ve köklü mutfak mirasını yakından tanıma fırsatı buldum. Ata tohumları, aromatik bitkiler ve yöresel yemekler, genç şeflerimizin yarattığı özgün sunumlar ve el sanatları, bu etkinliğin sadece bir başlangıç olduğunu gösteriyor.”

Bu organizasyonun temel amacı, yerel değerleri koruma, sürdürülebilirlik ve sağlıklı beslenme bilincini artırmak. Ayrıca, 12 ilçeden ve 200’den fazla yemek çeşidiyle bölgenin gastronomik zenginliğini belgelemek ve gelecek nesillere aktarmaktır.

Son olarak, José ailesini kutluyor, bölgenin üreticilerine ve emektarlarına teşekkür ediyorum. Bu tür kültürel ve gastronomik paylaşımlar, hem bölgenin hem de Türkiye’nin zengin mutfak mirasının korunması ve tanıtılması adına büyük önem taşıyor.