41,7191$% 0,28
48,8489€% 0,49
5.311,41%0,06
8.921,00%0,02
35.575,00%0,03
10.734,87%-1,14
Geçtiğimiz sezon boyunca oldukça başarılı bir performans gösteren Real Madrid, bu sezon sadece bir kez mağlup olmasına rağmen, içeride yaşanan karmaşa gündemi oldukça meşgul ediyor. Takımın ruh halini ve yönetim şeklini büyük ölçüde etkileyen bu iç sıkıntıları yakından incelemek gerekiyor. Özellikle teknik direktör Xabi Alonso’nun uyguladığı meritokrasi sistemi, bazı oyuncular arasındaki huzursuzlukları tetikledi ve sahadaki uyumu zorlaştırdı.
İkinci bir yandan, takım içindeki hiyerarşi ve rekabet, oyuncular arasında gerilimi artırıyor. Fransız gazetesi L’Équipe’in haberine göre, Alonso’nun oyuncu seçimleri ve yönetim tarzı, özellikle takımın en deneyimli isimleri arasında rahatsızlık yaratmaya başladı. Bu durum, takımda genel bir patlama noktasına işaret ediyor ve soyunma odasında ciddi bir ses çıkarmaya hazır bir patlayıcı barut fıçısı gibi duruyor.
Takımda özellikle Rodrygo ve Brahim Díaz gibi genç oyuncular, Arjantinli yıldız Enzo Mastantuono’nun takıma entegrasyonu sonrası yeni bir dinamikle karşılaştılar. 18 yaşında takıma katılan Mastantuono’nun, hemen ilk 11’de yer alması, bu iki oyuncunun kendilerini ikinci plana atılmış hissetmesine neden oldu. Özellikle Rodrygo, sağ kanatta oynamak istemiyor ve bu durum onun psikolojisini olumsuz etkiliyor. Bunu aşmakta zorlanan Alonso, genç oyuncunun baskısı altında kalmış durumda.
Bellingham, sezon başında övgüler alan performansını sürdüremedi ve form durumu hızla geriledi. Mbappé’nin takıma katılması ve sakatlık sorunları, onun moralini olumsuz etkiledi. Bu durum, İngiliz oyuncunun hem teknik hem de psikolojik açıdan zor zamanlar yaşamasına neden oluyor. Özellikle, Arda Güler’in yüksek performansı ve Alonso’nun onu ilk 11’e almak istemesi, Bellingham’ı kenara iten faktörler arasında yer alıyor ve ikili arasında ciddi bir gerilim oluşuyor.
Arka planda ise, Alonso’nun takımdaki dengeyi sağlama mücadeleleri devam ederken, Valverde’nin durumu en çok tartışılan konular arasında yer alıyor. Uruguaylı yıldız, sağ bekte oynamak istemiyor ve bu durumu sık sık kamuoyuyla paylaştı. Takım içinde oynamak istediği bölge konusunda ciddi bir direnç gösteriyor ve bu yaklaşım, yönetimin ve teknik ekibin tepkisini çekiyor. Valverde’nin idman ve maçlara katılımı konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, uyumsuzluk seviyesini arttırıyor.
Bunun yanı sıra, Vinicius Junior’un da sorunlar yumağına eklenmesi, takım içindeki kırılganlığı gözler önüne seriyor. Yetenekli oyuncu, oyundan alındığında tepkisini gizlemiyor ve bu durum takım içinde huzursuzluklara yol açıyor. Özellikle, Kazakistan’da Kairat Almaty karşılaşmasında yapılan planlamada oyundan çıkarılma kararı, Vinicius’un tepkisini ve tutumunu daha net biçimde ortaya koydu. Takımın genel performansındaki iniş çıkışlar, oyuncuların duruşlarını ve psikolojilerini olumsuz etkiliyor.
Sonuç olarak, Alonso’nun sakin kalmaya çalışması ve takım içi sorunlarla başa çıkma çabaları sürerken, içeride ve dışarıda yaşanan bu tansiyonlar, Real Madrid’in bugünkü karmaşık durumunu ortaya koyuyor. Takımda yaşanan bu kriz, yalnızca teknik bir sorun olmanın ötesinde, yönetim ve oyuncu ilişkilerini de ciddi anlamda sarsıyor ve uzun vadede dizginlenmesi gereken büyük bir sorun olarak duruyor.
Türk Pilot Ayhancan Güven DTM Tarihinde İlk Şampiyonluğunu Kazandı