Orta Doğu’da Yeni Güç Dengeleri: Türkiye’nin Bölgesel Yükselişi ve İsrail’in Endişeleri

İsrail medyası, bölgede hızlı gelişen güç dengelerinin Türkiye’nin stratejik konumunu güçlendirdiğine işaret ediyor. Özellikle Ankara’nın bölgedeki diplomatik ve askeri etkinliği, İsrail’in gündeminde önemli bir yer tutmaya başladı. Artık sadece geleneksel aktörler değil, Türkiye de bölgesel siyaseti şekillendiren kilit bir güç olarak öne çıkıyor.

İsrail gazetesi Haaretz, Türkiye’nin Orta Doğu’daki rolüne vurgu yaparken, Ankara’nın bölgenin geleceğinde belirleyici bir aktör olduğunu belirtti. Bölgenin yeni denklemlerinde Türkiye’nin konumu ve etkisi giderek artıyor ve bu durum, bölge devletleri ve uluslararası aktörler arasında dikkatle izleniyor.

Erdoğan ve Trump İşbirliği: Bölgesel Avantajların Kaynağı

Habere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump arasındaki güçlü ilişkiler, Türkiye’ye bölgesel meselelerde stratejik avantajlar sağladı. Özellikle, Türkiye’nin Hamas üzerindeki nüfuzunun güçlenmesi, Ankara’nın Orta Doğu politikalarında daha yüksek bir konuma yükselmesine olanak tanıdı.

Gazetede, İsrail’in Gazze’deki barış gücüne katılım talebine karşı çıkan tutumunun, Trump yönetimi açısından belirsizlikler içerdiği vurgulandı. Bu duruma bağlı olarak, bölgesel dengelerin nasıl şekilleneceği konusunda hâlâ net bir tablo oluşmuyor.

İsrail’in Türk Askeri Gücü ve Bölgesel Endişeler

Eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in danışmanı Jonathan Adiri, İsrail basınına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin savunma ve askeri alandaki gelişmelerinin ciddi endişeler doğurduğunu ifade etti. Eurofighter Typhoon uçaklarıyla ilgili anlaşmanın da altını çizerek, “Türkiye’nin hava kuvvetlerini güçlendirmesi, bölgesel güç olma yolundaki kararlılığını gösteriyor ve bu, İsrail için yüksek risk oluşturuyor” şeklinde konuştu.

Gazze’de Aktif Rol Oynayan Türkiye

Adiri’ye göre, Türkiye’nin bölgede yeniden aktif rol almaya başlaması, özellikle Gazze’nin yeniden inşasında önemli bir konuma gelmeye işaret ediyor. Bu durumu, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun “Türkiye’nin yüzeyde rolü olacak, ancak Gazze’nin kontrolü İsrail’de olacak” sözleriyle de pekiştirdi. Bu yaklaşım, İsrail’in bölgedeki hâkimiyetini koruma isteğinin göstergesi olarak görülüyor.

Uzmanlar, Türkiye’nin bölgedeki etkisinin geçmişe kıyasla çok daha görünür hale geldiğini belirtiyor ve Ankara’nın bölgesel arenada stratejik yükselişinin uluslararası ilişkilerde önemli bir gelişme olduğunu vurguluyorlar.

Türkiye’nin Bölgesel Güç Olma Yolu

Türkiye’nin “Mavi Vatan” politikasını yoğunlaştırması ve Ukrayna’dan Libya’ya kadar farklı coğrafyalarda etkinliğini artırması, bölgesel güç olma yolundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Somali açıklarındaki petrol keşifleri ve Libya’daki başarılar, Ankara’nın bölgesel stratejisinde önemli adımlar olarak öne çıkıyor.

Uzmanlar, bu gelişmelerin İsrail ve bölge ülkeleri tarafından dikkatle izlendiğini ve Türkiye’nin bölgesel liderlik özelliklerinin giderek güçlendiğini ifade ediyor. Bu durum, bölgedeki güç dengelerinin yeniden şekillenmesine neden oluyor.