9 Ekim’de Mısır’da gerçekleştirilen dolaylı müzakerelerin sonucunda ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’deki ateşkesin ilk aşamasının onaylandığını ve bölge ülkeleriyle yapılacak yeni zirvede detayların görüşüleceğini duyurdu. Bu gelişmelerin ardından bölgedeki gerilimin azaltılması amacıyla düzenlenen toplantıya uluslararası toplum büyük ilgi gösterdi.
Gazze’de kalıcı barış ve istikrar sağlama hedefiyle gerçekleştirilen bu önemli zirvede, ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin yanı sıra, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da hazır bulundu. Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen ve üç devlet arasında iş birliği mesajları veren bu toplantıya, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani de katıldı.
Barış Sürecine Destek ve Uluslararası Yansımalar
Toplantının imza töreninde, bölgedeki ateşkesin devamını sağlamak ve barış ortamını güçlendirmek adına ‘Niyet Beyanı’ imzalandı. Bu belge, özellikle Türkiye’nin aktif rol alması ile dikkat çekti. Uluslararası basın, Erdoğan’ın barış sürecinde yaptığı diplomatik girişimlerin ve bölgedeki temaslarının önemine vurgu yaptı. Özellikle Fransa’nın önde gelen gazeteleri, Türkiye’nin Gazze’de barışın sağlanmasında kritik bir arabulucu olduğunu kaleme aldı.
Les Echos gazetesinde yer alan makalede, Ankara’nın Hamas’ı ikna etme sürecinde ABD, Katar ve Mısır’ın başarısız olduğunu, Türkiye’nin ise devreye girerek kısa sürede uzlaşmayı sağladığını vurguladı. Gazete, Türkiye’yi “Gazze’deki barış görüşmelerinin gizli ama kararlı arabulucusu” olarak tanımladı. Bu gelişmeler, bölgenin çeşitli ülkelerinde büyük yankı uyandırdı.
Diplomatik Çabalar ve İsrail-Türkiye Gerilimi
İngiliz Guardian gazetesi, yakın zamanda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Mısır’daki zirveye katılacağına dair açıklamalar yapılmasına rağmen, planın iptal edilmesinin arka planını detaylandırdı. Haberde, Türkiye’nin Netanyahu’ya karşı gösterdiği sert duruşun ve Erdoğan’ın uyarılarının bu sonucu doğurduğu anlatıldı. Gazete ayrıca, Netanyahu’nun savaş suçları sebebiyle uluslararası mahkeme tarafından tutuklama emri ile karşı karşıya olduğunu da hatırlattı.
AP ajansı da, Netanyahu’nun Mısır’daki zirveye katılmasını engellemeye çalışan diplomatik girişimlerin başarıyla sonuçlandığını ve diğer ülkelerin de bu çabalara destek verdiğini belirtti. Bu gelişmeler, bölgedeki diplomatik ilişkilerin yüksek gerilimli ortamında önemli bir rol oynadı.
Netanyahu’nun Katılım Kararı ve Bölgesel Tepkiler
Alman basını, Netanyahu’nun Erdoğan’ın müdahalesi üzerine zirveye katılma planından vazgeçtiğini duyurdu. Rheinische Post’a göre, Erdoğan’ın sözleri ve uyarılarıyla geri adım attı. Mısır tarafı ilk başta Netanyahu’nun katılımını onaylamış olsa da, yaklaşık kırk dakika sonra İsrail tarafı, buna dair resmi açıklamada bulundu ve Netanyahu’nun toplantıya gelmeyeceği kesinleşti.
Gazze üzerine düzenlenen bu görüşmelerin ardından Almanya’nın en önemli gazetelerinden biri olan StN, Erdoğan’ın Orta Doğu’daki kilit figür haline geldiğine işaret etti. Makalede, Türkiye’nin bölgedeki barış süreçlerindeki aktif rolü ve Hamas ile ilişkinin yeniden şekillennesiyle Orta Doğu’da güç kazandığı vurgulandı.
Erdoğan’ın Ortadoğu’da Güçlü Bir Durum Edinmesi
Yunanistan’ın Liberal gazetesi, Ankara’nın Gazze barış görüşmelerinde gösterdiği etkinliğin sinyallerini verdi. Makalede, “Türkiye, Orta Doğu’daki önemli bir aktör olarak öne çıkıyor” ifadesi yer aldı. Ayrıca, Erdoğan’ın bölgesel sorunlara yönelik yaklaşımları ve Hamas ile iletişim kanallarını açması, bölge üzerindeki etkisini arttırdı.
Almanya’da yayın yapan Frankfurter Rundschau gazetesi ise, Erdoğan’ın Suriye, Libya ve Irak gibi çatışmalı bölgelerde yaptığı diplomatik hamleleri öne çıkardı. Gazete, “Türkiye, Orta Doğu’da kilit bir oyuncu konumuna gelme yolunda ilerliyor” başlığıyla, Erdoğan’ın bölgesel güç olma stratejisini detaylandırdı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin bölgedeki nüfuzunu artırırken, uluslararası arenada da yeni dengeler ortaya çıkıyor.