Öfke Odalarıyla Tanışma: Duygularınızı Sağlıklı Bir Şekilde Atmanın Yeni Yolu

Sosyal medyada sıkça gördüğümüz ‘öfke odaları’, insanların öfkelerini farklı şekillerde dışa vurduktan sonra yaşadıkları rahatlama hissini paylaşıyor. Kimileri monitörlerini parçalayarak, kimileri tabakları kırarak ya da sadece bağırarak bu deneyimi yaşıyor. Ancak, bu öfke boşaltma yöntemlerinin gerçekten bir rahatlama sağlayıp sağlamadığını öğrenmek için Kadıköy’deki özel mekâna gittik. Burası, aynı zamanda bir korku evi olarak hizmet veriyor ve yaklaşık üç hafta önce ‘öfke odası’ konseptiyle de kapılarını açtı.

Kurucusu ve işletmecisi Kadir Oğuzhan Yaylan, yurtdışında bu tarz terapi ve öfke boşaltma odası örneklerini araştırdıklarını belirtiyor. “Araştırmalarımız sırasında psikologların da öfke odalarını terapi yöntemi olarak önerdiğini gördük. Bunu Türkiye’de de yapabiliriz diye düşündük ve burayı hayata geçirdik,” diyor.

Öfke Terapisinin İşleyişi ve Deneyim

Buradaki seanslar genellikle 30 dakika sürüyor. Tek kişilik katılımda ücret 2.000 TL iken, yakınlarınızla beraber katılmak istiyorsanız kişi başı 1.500 TL ödemek gerekiyor. Yaylan, ziyaretçilerin çoğunun gerçekten 30 dakika odada kalamadığını, yoğun emek ve enerji harcadıkları için 15-20 dakikada odadan çıkmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Benim deneyimimde ise, toplamda kaç dakika odada kaldığımı öğrenmek için merak ediyorum. Yazının sonunda cevabını vereceğim.

Odada giyilmesi gereken koruyucu kıyafetler, tulumlar, yüz maskeleri, plastik çizme ve eldivenler dahil olmak üzere dikkat çekiyor. Koruma ekipmanlarını giydikten sonra, elinize bir cop veriliyor ve odanın içine bırakılıyorsunuz. Müzik genellikle sizi hareket ettirmeye, enerjinizi yükseltmeye yönelik seçiliyor; dilerseniz sevdiğiniz bir parçayı da iletebilirsiniz. Ayrıca odanın duvarlarında ‘parçala’ gibi motive edici yazılar yer alıyor. İçeride bulunan eşyalar zaman zaman değişiyor; ilk deneyimimde; eski bir teneke varil, monitörler, çamaşır makinesi, çeşitli mobilyalar ve şişeler gözleniyor.

İçli Dışlı Güç ve Kontrollü Öfke

En şaşırtıcı yanım, taşıdığım copun ağırlığı oldu. Çok ağır olduğunu fark ettim ve ilk birkaç denememde yeterince güçlü olamadım. Sonra daha kolay kırılabilecek tabaklara yöneldim. Hiç farkında olmadan, dikkatli bir şekilde tabakları kırmak oldukça tedavi edici bir deneyim oldu. Ayrıca, tabloya göre, bu hareketlerle kendimi oldukça hafiflemiş hissettiğimi söyleyebilirim. Çevremdekilere verdikleri güç ve güvenle, mobilyalara ve monitörlere yöneldim. Bu noktada, yüzeyleri parçalamaktan aldığım tatmin, bana gerçekten iyi geldi. Yaklaşık 15 dakika süren yoğun seansım bittiğinde, kendimi yenilenmiş ve hafiflemiş hissettiğimi belirtmek isterim.

Öfke Dışa Vurmanın Çeşitli Yolları

İçimdeki öfkeyi serbest bırakmakta zorlanmayan biri değilim; genellikle öfkelendiğimde ağlamayı tercih ederim ve bu bana sakinleşme sağlar. Ancak, kendi yapımda bile, bu deneyimden büyük bir zevk alınabileceğine ve odadan rahatlamış bir şekilde çıkılabileceğine inanıyorum.

Kapalı odanın, tüm öfke türlerine uyum sağlayan çeşitli duygulara hitap edebileceği aşikar. Ağlama, bağırma, nesneleri kırma ya da tabakları duvara fırlatma… Öfkenizi dışa vurmanın onlarca yolu var ve öfke odaları bu yolların çoğunu kapsıyor. Deneyimimden anladım ki, ne kadar öfkeli olursanız, o kadar faydalı sonuçlar alabilirsiniz. Kötü bir gün ya da anlaşmazlıklar sonrası bu mekâna gitmek, duygusal rahatlama sağlayabilir ve psikolojik açıdan iyi gelir. Öfkenizi yapıcı biçimde dışa vurmak, stresinizi azaltmak ve enerjinizi yenilemek için önemli bir adım olabilir.