41,6003$% 0,24
48,8096€% 0,45
5.168,36%0,18
8.632,00%0,94
34.420,00%0,93
11.220,22%1,89
Myanmar’da 2021 darbesinden bu yana devam eden şiddet ve katliamlardan kaçan mağdurlar, hukuk savaşını sürdürebilmek amacıyla yeni deliller ve tanık ifadeleriyle Türkiye’ye ulaşıyorlar. İstanbul’da düzenlenen toplantılar ve sunulan delillerle, cunta güçlerinin işlediği sistematik insan hakları ihlallerinin dünya kamuoyunun gündemine taşınması hedefleniyor.
Myanmar Ulusal Birlik Hükümeti Temsilcisi Tun Aung Shwe, özellikle Sagaing Bölgesi’nde gerçekleşen ve “Pazigyi Katliamı” olarak anılan olayın ayrıntılarını paylaştı. Görgü tanıklarının anlattıkları ve toplanan deliller, saldırıların yıkıcı etkisini ve sivil kayıplarını ortaya koyuyor. Tanıklar, gelişmiş vurucu güçlerle gerçekleştirilen saldırıların, facianın boyutunu büyüttüğünü belirtiyor. Günlerce süren bu saldırılar sırasında, sivil halkın kaçış yolları kapatılırken, yardım çalışmalarına da engel olunmuştu. Bu vahşi saldırıların ardından, bölgedeki yaşam koşulları oldukça zorlaştı ve yüzlerce kişi yerlerinden edildi.
Rakhine Eyaleti’nden gelen araştırmacılar, 2023 ve 2024 yıllarında gerçekleşen saldırıların delillerini toplamaya devam ediyor. Özellikle, Buthidaung Kasabası’ndaki roket saldırıları ve sivillere yönelik diğer sistematik suçlar artık uluslararası arenada da sorgulanıyor. Bu saldırılar, Myanmar ordusunun Rohingya ve diğer etnik azınlıklara karşı yürüttüğü soykırım ve savaş suçlarının kanıtlarını oluşturuyor.
Yerel kaynaklar, Rohingya halkına yönelik saldırıların durmadığını, geçen yıl ocak ayında başlayan ve üç gün süren çatışmalarda sayısız masumun hayatını kaybettiğini belirtiyor. Bu katliamlar, geniş çaplı köy yakma ve yerinden etme girişimleriyle devam etti. Savaşın sürdüğü bölgelerde, orantısız güç kullanımı ve sivillere karşı sistematik saldırılar, savaş suçu kapsamında değerlendirilmekte. Uluslararası normlar ve hukuki çerçeveler, bu tür ihlallerin sorumlularını adalet önüne çıkarmayı gerektiriyor.
Myanmar’da işlenen suçların hesabını sorabilmek adına, MAP (Myanmar Hesap Verebilirlik Projesi) önemli adımlar atıyor. Yetkililer, Türk mahkemelerine iletmek üzere, ciddi deliller toplanmakta ve uluslararası kurumların destek talebinde bulunuyor. Bu çerçevede, BM bünyesinde faaliyet gösteren Bağımsız Myanmar Soruşturma Mekanizması’ndan (IIMM) alınan deliller, Türkiye’deki soruşturmalara katkı sağlamak amacıyla paylaşılmak istiyor.
“Türk makamlarından bu suçların sorumlularını tutuklamalarını bekliyoruz,” diyen Tun Aung Shwe, “Darbe liderleri ve cunta üyeleri, uluslararası hukuka göre yargılanmalıdır.” diyerek, adil yargılanma süreçlerinin işletilmesi çağrısında bulundu. Ayrıca, 2022’den bu yana devam eden sistematik katliamlar ve insan hakları ihlallerinin sorumlularının hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
Sonuçlar, Myanmar’daki savaş ve çatışma ortamının ne denli yıkıcı olduğunu açıkça gösteriyor. Yaklaşık 19,9 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğu ülkede, 3,5 milyon sivil yerinden edildi. Şubat 2021 darbesinden beri binlerce masum insan yaşamını yitirirken, onbinlercesi gözaltında tutuluyor veya mağdur oluyor. Çocuklar ise özellikle ağır şekilde etkileniyor; 6,3 milyon çocuk yardıma ihtiyaç duyarken, 1,1 milyon çocuk ise temel koruma hizmetlerine erişemiyor. Bu durum, çocukların ihmal, istismar ve şiddet altında kalma riskini artırıyor, tüm uluslararası toplumun dikkatini çekiyor.
“Bu kadar büyük bir insani krize hiç bu kadar güçlü bir şekilde müdahale edilmedi,” diyen Gunness, “Hesap verebilirlik olmadan sürdürülebilir barış ve adalet mümkün değildir. Uluslararası toplum ve ilgili makamlar, sorumluları adalet önüne çıkarmalıdır.” gerekçesiyle acil ve kararlı adımlar atılması gerektiğine vurgu yapıyor.
YSK ve CHP’nin Kongre Sürecinde Son Gelişmeler ve Yargısal Beklentiler