$%
€%
5.748,99%-2,15
9.967,00%-1,92
39.744,00%-1,91
10.452,41%-0,31
Futbol, büyük şehirlerin kalabalık tribünlerinde veya yüksek bütçeli takımlarında anlam kazanıyor gibi görünse de, bazen en dikkat çekici başarılar küçük yerleşim birimlerinden geliyor. Modern kulüp yapısı ve finansal güçleşmelerine rağmen, tutkuyla ve disiplinle kazanılan başarılara da rastlamanın mümkün olduğunu kanıtlayan hikâyeleri sıkça izliyoruz.
Bu sezon ise İsveç’in Hallevik kasabasındaki Mjallby takımı, tarih yazdı. Allsvenskan’da, sezonun bitimine üç hafta kala, büyük bir sürprizle şampiyon olmaları, futbolun hâlâ büyü ve azimle kazanılabileceğini gösterdi. Bu olay, sadece İsveç değil, Avrupa futbolu açısından da önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir.
İsveç 1. Ligi’nde şampiyon olan Mjallby, özellikle 2015-16 sezonunda Leicester City’nin İngiltere Premier Lig’deki zaferinden sonra kaydedilen en büyük başarı hikâyelerinden biridir. O zaman İngiliz ekibi, yüksek bütçesi ve yıldız kadrosuyla öne çıkarken, o sezon Mjallby, üçüncü ligde mücadele ediyordu. Bu başarı, futbol dünyasında klasik güç dengelerini sarsan bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
İlginç şekilde, Türkiye’de de benzer örnekler var. 2019-2020 sezonunun son haftasında Süper Lig’de şampiyon olan Medipol Başakşehir, mali açıdan güçlü rakiplerini geride bırakmıştı. Ayrıca, Bursaspor’un 2010 şampiyonluğu da, büyükşehirlerin baskısına rağmen gerçekleşmiş ender başarılar arasında yer alıyor.
İskandinav ülkeleri de son yıllarda bu tür başarı hikayelerine sahne oluyor. Danimarka’nın Midtjylland ve Norveç’in Bodo/Glimt kulüpleri, büyük takımların karşısında gösterdikleri mücadelelerle adlarından söz ettirmeyi sürdürüyor. Hatta, önümüzdeki maçta Bodo/Glimt, Galatasaray ile karşılaşacak. İsveç futbolu da, böyle bir başarı hikâyesine ihtiyacı varken, Mjallby’nin çıkışı, bu boşluğu dolduruyor.
İsveç’te uygulanan ve kulüplerin en az %51’inin taraftarlarca sahiplenilmesini esas alan sistem, futbolun temel dinamiği olarak övülüyor. Bu sayede, 2000’lerin başında ligde farklı kulüplerin şampiyonluk kurması ve Avrupa’da dengeli bir yapı oluşması sağlanmıştı. Ancak, son yıllarda Malmö’nün arka arkaya kazandığı 9 şampiyonlukla rekabet tek elde toplamış gibi görünüyordu.
Mjallby’nin yükselişi, bu monoton yapıya güçlü bir eleştiridir. Üstelik bu başarı, düşük bütçeyle yapılan bir zafer olarak dikkat çekiyor. Kulüp Başkanı Magnus Emeus, bu konuda şunları söylemişti: “Lig şampiyonu olursak, bizim şartlarımızla aynı seviyede bir başka kulübün olduğunu hayal bile edemiyorum. Çünkü imkanlarımız ve finansal gücümüz oldukça sınırlı. Bir sezon boyunca diğerlerini geride bırakmak gerçekten büyük bir başarı.”
Teknik direktör Jacob Lennartsson, ise durumu, “Tam anlamıyla bir masal. Bu seviyede başarı sağlayan başka bir takım olduğunu sanmıyorum. Bu, birkaç yılın emeği ve özverisinin ürünüdür.” şeklinde özetliyor.
Bu başarı öyküsünün perde arkasında hangi stratejiler yatıyor? Kısıtlı olanaklarla nasıl bu kadar istikrarlı olabildiler? Rakiplerini nasıl geride bıraktılar? Sadece bu sezonluk bir şans mı, yoksa İsveç futbolunda yeni bir dönemin başlangıcı mı?
Hatırlanacağı üzere, sezonun 27. haftasında Mjallby, Göteborg deplasmanına çıktı. Gamla Ullevi Stadı’nda sergilediği üstün futbolla rakibini 2-0 mağlup etmeyi başardı. Bu galibiyetle puanını 66’ya yükselterek, şampiyonluğu matematiksel olarak garantiledi.
Bu zafer, en yakın takipçisi Hammarby ile puan farkını 11’e çıkardı. Artık, kalan üç maçta birkaç puan ve birkaç galibiyet, takımı tarihsel anlamda en çok puanla şampiyon yapan ekip yapacak. Bu sonuç, İsveç futbolunda yeni bir dönemin başlangıcı oldu diyebiliriz.
60 yaşındaki teknik direktör Anders Torstensson liderliğindeki Mjallby, yeniden doğuşun mimarı oldu. Yardımcısı Karl Marius Aksum, futbolun görsel ve taktiksel yönleri üzerine yaptığı çalışmalarla takımı zirveye taşıyor. Takım, veriye dayalı kararlar ve düşük maliyetli, yüksek potansiyelli oyuncularla büyük işler başardı. Örneğin Abdoulie Manneh, düşük bütçesine rağmen takımın en önemli isimlerinden biri haline geldi.
Kulüp, yıldız isimleri yüksek bonservislerle satarak finansal istikrarını koruyor ve yeni yatırımlar yapabiliyor. Bu strateji, başarılarını sürdürülebilir kıldı.
Takımın istatistikleri, büyük bir başarıyı kanıtlar nitelikte. Örneğin, ligde ‘gol beklentisi’ (xG) sıralamasında yedinci sırada yer almalarına rağmen, gösterdikleri performansla bunu aşması dikkat çekici. Son 17 maçta, rakiplerinin gol beklentisinden daha az gol yediler; toplamda yalnızca 17 golle, savunma organizasyonlarının ne denli sağlam olduğunu gösterdiler.
İlginç bir detay ise, sezon boyunca attıkları 9 golün 6’sının duran toplardan yapılması. Bu, teknik ekibin maçlara hazırlık ve strateji konusunda ne kadar bilgili olduğunu gösteriyor. Ayrıca, genellikle 3-4-3 dizilişiyle sahaya çıkan takım, kanat oyuncularıyle hem savunma hem hücumda etkili oluyor. Sol kanat oyuncusu Elliot Stroud’un golleri, genç yeteneklerin gelişiminde önemli rol oynuyor.
Mjallby’nin en önemli oyuncularından biri ise genç kaleci Noel Tornqvist. 23 yaşında ve 198 cm boyunda; refleksleri ve oyun görüşüyle takımı yansıta başarılar kazandıran Tornqvist, Avrupa kulüplerinin dikkatini çekti. Serie A ekibi Como, genç kaleciyle sezon sonuna kadar kiralık sözleşme yaptı. Bu da, onun kariyerinde yeni bir sayfa açmasına imkan sağladı.
⚽️ | TOM PETTERSSON!!!! 💛🖤#MjällbyAIF #Allsvenskan2025 pic.twitter.com/XDYnN4Q2eo
— Mjällby AIF (@MjallbyAIFs) October 20, 2025
Mjallby’nin bu sezonki başarısındaki en kritik faktörlerden biri, maçlara hızlı başlaması. Oynadıkları 26 maçın 21’inde ilk golü atan taraf oldular. Bu, hem psikolojik avantaj sağladı hem de rakibe karşı üstünlük kurmasını kolaylaştırdı. Bu sayede, oyunu erken koparan takım, sezonu daha rahat tamamladı.
Bu şampiyonluk, Mjallby’ye ilk kez UEFA Şampiyonlar Ligi elemesine katılma fırsatı sunacak. 2026-27 sezonunda Avrupa’daki ilk temsilciliği yapacaklar. Bu, sadece küçük bir köy takımı için değil, toplumsal gurur kaynağıdır. Büyük başarılar, adeta futbolun özü olduğunu tekrar hatırlatıyor.
The Athletic’in “Small fishing village team set to win Swedish title?” başlıklı haberinden alınmıştır.
Alperen Şengün ve Adem Bona’nın 2025-2026 NBA Sezonu Hedefleri