Mario Lemina’nın Galatasaray Serüveni ve Futbol Aşkı

Geçtiğimiz sezon Galatasaray'a tekrar katılan Mario Lemina, Sofoot ile yaptığı röportajda yeniden dönüş hikayesini ve deneyimlerini paylaştı. Yıllar sonra kulübe tekrar adım attığında, diğer futbolculardan farklı olarak kendi gelişim yoluna büyük önem verdiğini ifade etti. Bu kulüple arasında hâlâ tamamlanmamış bir hikaye olduğunu ve bu nedenle yeniden burada olmak istediğini dile getirdi.

Transferinin sadece maddiyatla ilgisi olmadığını vurgulayan Lemina, "Gelmişim ve burada bana çok sorumluluk verildi. İlk gelişimdeki halimden çok farklıyım. Burada her şeyden önce 'Hep ya hiç!' felsefesini benimsemek gerekiyor. Bu yaklaşımı ben de benimsiyorum çünkü bu, benim için en doğru olanı." diyerek kariyerindeki değişim ve gelişime dikkat çekti.

Farklı Bir Bağ ve Taraftar Sevgisi

Gabonlu oyuncu, taraftarların kendisiyle olan bağını anlatırken daha ilk والمحtra dönüşünde havalimanında kendisine gösterilen yoğun ilgi ve coşkuyu hatırlattı. "Bunca zaman boyunca beni unutmadıkları için çok teşekkür ediyorum. Onlar benim için her şey demek. Sosyal medyadan binlerce yeni takipçi kazandım ve bu gerçekten inanılmaz bir deneyimdi. Türk kültürünü ve sanatını tanımadan buraya gelen biri olarak, onların sevgisi beni fazlasıyla motive ediyor." sözleriyle hislerini dile getirdi.

Türkiye’de Futbol ve Kültür

Galatasaray’a dönerken ilk maçının derbi Fenerbahçe karşılaşması olduğunu ve bu deneyimin kendisinde derin izler bıraktığını anlattı. "Burada olmak, Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birinde oynamak, büyük bir sorumluluk ve baskı anlamına geliyor. Her maçı kazanmak, Şampiyonlar Ligi’ndeki başarılar için çaba sarf etmek zorundayız. Ama tüm bunların yanı sıra, burada futbolun ötesinde de çok güzel deneyimler yaşıyoruz. Fatih Terim gibi büyük bir teknik adamla çalışmak, bana çok şey öğretti." diyerek Türkiye’deki futbol hayatını ve deneyimlerini paylaştı.

Fatih Terim ve Liderlik Anlayışı

Tecrübeli hoca ile ilgili düşünceleri sorulduğunda Lemina, "O gerçekten 'İmparator' lakabını hak ediyor. Ona gerçekten büyük saygı duyuyorum. Beni oyun içinde yönlendirdiği zaman, ilk kez kendi sorumluluğumu alabiliyorum. Seri ile birlikte oynamak, takımın topu daha iyi dolaştırmasına olanak sağladı ve bu büyük bir avantaj oldu. Antrenmanlarda bana güvenle yaklaşması, bana liderlik vasfı kazandırdı." ifadeleriyle övgülerini iletti.

Galatasaray'ın Güçlü Kadrosu ve Hedefleri

Gelecek hedeflerine değinirken Lemina, "Yıllar içinde daha da güçlenen bir ekip görüyorum. Yönetim gerçekten büyük bir takım kurdu ve Sane, İlkay Gündoğan, Icardi ve Osimhen gibi yıldız isimler de bize katıldılar. Bu kadro, Şampiyonlar Ligi’nde ve Avrupa’da başarılar elde etmek istiyor ve buna odaklanmış durumda." diyerek büyük umutlar taşıdıklarını aktardı.

Takım Ruhu ve Kardeşlik Bağları

Lemina, takım içi uyuma ve paylaşım duygusuna vurgu yaparken, "Burada gerçekten büyük bir aile var. Kimse kimseyi sırtından bıçaklamaz ve herkes birbirini destekler. Geçen hafta medyada, Barış Alper Yılmaz gibi önemli bir oyuncunun Suudi arabistan’dan teklif almasıyla ilgili fitne çıkarılmaya çalıştı, ama burada böyle bir durum yok. Hepimiz kardeşiz ve birbirimize saygı duyuyoruz." diyerek ekip ruhunun önemine dikkat çekti.

Wolverhampton Günleri ve Zor Anlar

Wolverhampton’la yollarını ayırdığı dönemde yaşadığı gelişmeleri anlatırken, "Kaptandım ama kulüp ile fikir ayrılığı yaşamıştım. Zaman zaman mental ve fiziksel olarak zor günler geçirdim. West Ham maçında yaşadıklarım, bana yeni bir başlangıç yapmam gerektiğini gösterdi. Bu sürecin sonunda, Galatasaray’la tekrar iletişime geçtim ve bana yeniden şans verdiler. Bu süreçte bana destek olan hem Wolverhampton hem de aileme sonsuz teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.