Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un resmi açılışını yaptığı festival, yaklaşık dokuz gün boyunca çok renkli etkinlik ve sanatsal faaliyetlerle Mardin’e canlılık katacak. Sezon boyunca farklı sanat dallarını ve kültürel mirası bir araya getiren etkinlikler, bölgenin tarihi ve kültürel dokusuna yeni bir soluk getiriyor.
Açılış töreninde, Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Tuncay Akkoyun, AK Parti Mardin Milletvekilleri Faruk Kılıç ve Muhammed Adak ile birlikte diğer il ve ilçe yöneticileri de hazır bulundu. Bakan Ersoy, yaptığı açıklamada, festivalin ulusal ve uluslararası ölçekte edindiği önemin altını çizerek, "bir şehirle başlayan yolculuğumuz, bugün 20 şehri ve 45 bin sanatçıyı kapsayan büyük bir markaya dönüştü." şeklinde vurguladı.
Ersoy, konuşmasında, 2021 yılından itibaren Beyoğlu Kültür Yolu Festivali ile başlatılan adımın, hızla büyüyerek çok çeşitli etkinlikleri ve sanatçıları ağırlayan bir kültür hareketine dönüştüğünü belirtti. "Türkiye Kültür Yolu Festivali, birçok ilde ve noktada gerçekleştirilen etkinliklerle, toplumda sanatın erişilebilirliğini artırmanın yanı sıra bölge ekonomisine de büyük katkılar sağlıyor." diye ekledi.
Kültür ve sanatın sadece belli kesimlerin ayrıcalığı olmadığını ifade eden Bakan Ersoy,
"Herkesin hakkı olan bu alanlarda, sınıf farklılıklarını aşan bir birliktelik inşa ediyoruz." diyerek, festivalin kapsamını ve amacını özetledi. Ayrıca, milyonlarca ziyaretçiyle iç turizmin canlandığını ve bölge ekonomisine olumlu yansımalarını dile getirdi.
Mardin’in Ruhu Dünyaya Açılıyor
Tarihi ve kültürel zenginliğiyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Mardin’in, bu festivalle uluslararası arenada yeni bir tanıtım fırsatı elde ettiğine dikkat çeken Ersoy,
"Şehirde gerçekleşecek 370 etkinlik ve düzenlenecek 16 mekân, şehrin kendine özgü ruhunu tüm dünyaya ulaştıracak." dedi. 9 gün boyunca sürecek bu etkinliklerde, müzikten sergilere, tiyatrolardan çocuk etkinliklerine kadar birçok alan yer alacak.
Mardin’in gastronomi cevheri de festival kapsamında ön plana çıkıyor. Ersoy,
"İşte bu süreçte, Mardin mutfağının otantik lezzetleriyle damakları şenlendirecek 10 farklı lezzet durağı hazırlandı." diyerek, bölgenin zengin mutfak kültürüne vurgu yaptı. Aynı zamanda ana sahnede sahne alacak önemli sanatçıların isimleriyle de festival büyük bir ilgiyle takip edilecek.
Filistin’in sesi, müzik ve sanat aracılığıyla yankılanacak, bu sayede toplumsal hafıza ve insani değerler de ön plana çıkacak. Bakan Ersoy,
"Sanat, hem insana hem de dünyaya ayna tutar. Bu noktada, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin’e duyduğumuz destek ve insani sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Geleneksel sanatların yaşatılması adına, atölye çalışmalarıyla bölgeye özgü zanaatların sürdürülebilirliği sağlanıyor. Ahşap oymacılığı, ebru sanatından taş işlemeciliğine; kumaş boyamadan semâ gösterilerine kadar çeşitli kültürel değerler, ziyaretçilerle buluşacak. Ayrıca, festival kapsamında düzenlenecek olan Telkâri Ödülleri ile Mardin Film Festivali de sanatseverlere kapılarını açacak.
Çocuklar için düzenlenen etkinlikler ve atölyeler, onların kültürel ve sanatsal gelişimine katkıda bulunurken, meddah gösterileri, orta oyunu ve tiyatrolar ile eğlence dolu anlar yaşanıyor.
Geleceğin Festivali ve Kültürel Yolculuk
2026 yılında, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin,
"Bir Anadolu Şenliği" ve "Yaşayan Miras Şölenleri" ile toplam 50 şehri kapsayacak şekilde genişleyeceği planlanıyor. Bakan Ersoy, bu hareketin, kültür ve sanat alanında Türkiye’nin gücünü göstermeye devam edeceğinin sinyalini verdi.
Son olarak, Bakan Ersoy, yeni dönemde bölgelerde kültürel ve turizm projelerini desteklemeye devam edeceklerini ve Türkiye Yüzyılı’nın kültürel yürüyüşünü sürdüreceklerini belirtti. Mardin’deki ilk gün gezileri ve sanatçı buluşmalarıyla başlayan festival turu, illüzyon gösterileri, sergiler ve konserlerle renkli bir şekilde devam edecek. Ayrıca, kentteki müzeler ve sergiler ziyaret edilerek yerel sanatçılarla diyalog kurulacak. Günün sonunda, Valilik ve il teşkilatları ziyaret edilerek, bölgenin tarihi ve kültürel zenginlikleri yerinde görülecek ve net bilgiler alınacak.
Böylece, tarih ile sanatın iç içe geçtiği bu özel festival, hem yerli hem de yabancı ziyaretçilere benzersiz deneyimler sunmaya devam edecek.