Louvre Müzesi’nde Gelişen Hırsızlık Hikayesi ve Uluslararası Güvenlik Çabaları
Paris’teki Louvre Müzesi’nde yaşanan soygunun ardından gümrük kapılarında alarm verildi. Interpol’ün de listesine giren çalıntı mücevherlerin, parçalanarak satılmasından endişe ediliyor.
Paris’in kalbinde yer alan ve dünya sanat mirasının vazgeçilmez bir parçası olan Louvre Müzesi, dün gece olağanüstü bir olayla gündeme geldi. Güvenlik önlemlerinin en üst seviyede olduğu düşünülen müzeye, dışarıdan bir yük asansörü kullanılarak giren hırsızlar, sadece yedi dakika içerisinde önemli bir koleksiyonu çalıp gizlendi. Çalınan eserler arasında 1800’lü yıllardan kalma ve Bonapart ailesine ait koleksiyonlar yer alıyordu.
Fransız yetkililer, olayın ardından hızla harekete geçti ve toplamda 60 kişilik özel bir takımı, soygunu araştırmak ve suçluları yakalamak amacıyla organize etti. Aynı zamanda, koleksiyonu oluşturan nadide parçaların uluslararası boyutta kaçırılmasını engellemek adına Interpol devreye girerek, soygunla bağlantılı eserleri 'Çalınan Sanat Eserleri' veritabanına ekledi. Bu gelişmeler, eserlerin yurtdışına çıkarılmasını önlemek amacıyla atılmış önemli adımlar oldu.
Uluslararası Güvence ve Yasal Önlemler
Birleşmiş Milletler’e bağlı ülkeler arasındaki yeni protokol kapsamında, gümrük kapılarında en ince detaylarıyla kayda alınan 'Kırmızı Liste'ler oluşturarak, çalınan eserlerin satışı ve alınması yasaklandı. Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla, bu değerli objelerin herhangi bir biçimde el değiştirmesi de engellendi. Uzmanlar, eserlerin parçalanıp satılacağı beklentisine karşı çıkarken, bazı görüşler ise bütün olarak elden çıkarılabileceklerini savunuyor.
Paris Savcısı Laure Beccuau, RTL kanalında yaptığı açıklamada, olay sırasında dört kişinin toplamda yedi dakika içinde sekiz tarihi eseri çaldığını belirtti. Ayrıca, müze küratörlerinin tahminlerine göre, çalınan koleksiyonun toplam değeri yaklaşık 88 milyon Euro – yani 4.3 milyar TL civarında. Bu yüksek rakamın, eserlerin tarihi ve kültürel önemiyle kıyaslanmaması gerektiği de vurgulandı.
Değerli Eserlerin Bütünlüğü ve Geleceği
Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, çalınan koleksiyonun bütünlüğünün korunup korunmayacağı konusunda iyimser düşüncelere sahip. "Eserlerin parçalanması, onların özgün değerini kaybettirir." diyen Çevik, koleksiyonun tarihi ve sanatsal anlamının, üzerlerindeki mücevherler değil de eserin kendisinin eşsizliği ile belirlendiğine dikkat çekti. Ona göre, bu eserlerin parçalan·mayla elden çıkarılması olasılığı oldukça düşük.
Öte yandan, kültürel miras uzmanları endişelerini dile getirerek, çalınan ve eritilmek üzere hazırlanan mücevherlerin ciddi bir tehlike altında olduğunu belirtiyor. İngiltere merkezli sanat eserleri koruma uzmanı Christopher A. Marinello, "Bu tür hırsızlar, nadide mücevherleri satmak yerine eritip taşlarını ayırmayı tercih eder." diyerek, bütün sanat eserlerinin ve kültürel varlıkların yok edilmesine karşı uyarıda bulundu. Böylelikle, bu olaya ilişkin devam eden soruşturma ve önlemler, sadece maddi değerlerin değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel mirasın da korunmasını amaçlamaktadır.