41,8992$% 0,35
48,7456€% 0,67
5.544,31%-0,50
9.601,00%0,09
38.288,00%0,10
10.941,79%3,14
02:00
Geçen ay Uttar Pradesh’in kırsal kesimindeki Shahjahanpur bölgesinde, şeker kamışı ve çeltik tarlalarında ürkütücü bir keşfe imza atıldı. Babu, tarlalara yaklaştıkça, en küçük detayları fark etti; parmaklar hareket ediyordu ve kalp atışını hissedebiliyordu. Bu inanılmaz olay, bir bebeğin diriliğinin kanıtıydı. Babu, korkularını bir kenara bırakarak yardım çağrısında bulundu ve kısa sürede olay yerine büyük bir kalabalık toplandı.
Kurtarma ekibi, olay yerine ulaşınca, yaklaşık 15 günlük olduğu tahmin edilen kız bebeği toprağın altından çıkardı. Bebek, toprakla tamamen kaplanmıştı ve nefes almakta zorluk çekiyordu. Ağız ve burun delikleri toprakla tıkalı olan küçük beden, zayıf ve acı içindeydi. Paraçto, onu yerden kaldırırken çıkan çığlık, baktığı herkeste derin bir duygusallık yarattı.
Hastaneye kaldırılan küçük kıza ciddi enfeksiyon, solunum problemi ve sepsisten dolayı yaşam mücadelesi veriyordu. Ekip, ebeveynlerin izini sürmeye başladı ve olayın cinsel ayrımcı nedenlerle olabilir endişesi taşıdılar. Yerel polisin öngörüsü, ailesinin, annenin ve babanın, çocuğun ölümü üzerine geleneksel adetler nedeniyle onu gömmek zorunda kaldığı yönünde. Ayrıca, yeni doğan bebekte sindaktili görüldü; bu, parmakların yapışık olmasıyla karakterize bir durumda, muhtemelen gömme ve terk edilme sebeplerinden biri olabilirdi. Bir diğer olasılık ise, kız çocuğunun cinsiyetinden dolayı terk edilmesi idi.
Bölge polisince yapılan araştırmada, genç ebeveynlerin kız çocuklarına karşı olumsuz tutumları dikkat çekiyor. Dr. Rajesh Kumar, olayların önceden görüntülenen örnekleri hatırlatarak, “Böyle olaylara rastladım, ama bu kadar modern çağda bu tür bir terk edilme olayı ilk kez karşıma çıkıyor,” diyerek tepkisini dile getiriyor.

Hastaneye devlet ve sağlık personelinin özverili çabalarıyla getirilen bebek, başlangıçta umut vericiydi. Doktorlar, ona ‘Melek’ anlamına gelen ‘Pari’ adını verdiler ve ailesinin yokluğunda ona sevgiyle baktılar. Hastanenin yoğun bakım ünitesi, bebeğin kalp atışlarını takip eden cihazların monoton sesiyle sessizliğe gömüldü.
İlk 24 saat içinde dram dolu gelişmeler yaşandı. Paramin vücut ısısı ve oksijen seviyeleri tehlikeli derecede düşerken, bağışıklıkları zayıf ve aşırı yetersiz beslenmişti. Tüm sağlık çabalarına rağmen, ne yazık ki, Pari’nin hayatta kalma şansı çok azdı. İki haftalık olmasına rağmen, vücut kütlesi 1.7 kilogramın altında olan bebek, enfeksiyonlara karşı savunmasızdı ve tüm mücadeleye rağmen yaşamını yitirdi.

Polis memuru Gourav Tyagi, Pari’nin vefatını doğruladı ve ebeveynlerinin izini sürmenin sürdüğünü ekledi. Bu trajik ölüm, bölgedeki çocuk hakları savunucularını derinden sarstı ve toplumda büyük bir sessizlik ve şaşkınlık yarattı.
Shahjahanpur bölgesinde, erkek çocukları doğurma baskısı ve kız çocuklarının değersizleştirilmesi uzun zamandır süregelen köklü gelenek ve kültürlerin sonucu. Bölgedeki kadınlar, özellikle kız çocuklarının ekonomik yük ve toplumsal sıkıntı kaynağı olarak görülmesinde ısrar eden kültürel alışkanlıklardan dolayı, doğurganlıkları sırasında ciddi baskıya maruz kalıyorlar. Köydeki kadınlar, erkek çocuk sahibi olabilmek için çeşitli ritüeller ve geleneksel uygulamalara yöneliyor. Erkek çocukların aile soyunu devam ettirme, mirası alma ve aile rytüelleri konusunda öncelikli olduğu inancı, kız çocuklarının yaşam hakkını gölge altına alıyor.

Birçok kadın, kız çocuklarının taşınmasıyla ilgili alışkanlıklar ve kürtaj uygulamalarına başvurmak zorunda kalabiliyor ve bu uygulamalar yasalara rağmen gizlice devam ediyor. 1994 yılında çıkartılan yasa, fetüs cinsiyetine dayalı kürtajı yasaklamış olsa da, kırsal bölgelerde yasa dışı uygulamalar sürdürüyor. Bu durum, özellikle köylerde ve şehre uzak alanlarda daha yoğun gözleniyor.
Hindistan hükümeti ve sivil toplum kuruluşları, kız çocuklarını koruma ve eğitim konusunda çeşitli kampanyalar başlattı. En bilinen girişim, 2015 yılında başlatılan “Beti Bachao, Beti Padhao” programı ile cinsiyet oranlarını artırmayı ve kız çocuklarının yaşam hakkını savunmayı amaçlıyor. Bu kampanyalar, ulusal ve yerel seviyede çeşitli başarılar sağlarken, gerçek çözümler ve toplumsal dönüşüm halen gerekli.
Ancak, Pari’nin trajedisi, bu girişimlerin eksikliklerini ve toplumdaki derin kök salmış sorunları gösteriyor. Kadınlar ve kız çocukları üzerindeki baskı ve önyargılar, görünür katılım ve politikalarla değişiklik gösterdiğinden uzak. Toplumun bütün kesimlerinin hareket geçmesi ve bilincin artması şart.

Öte yandan, polis ve yetkililer ebeveynleri bulmak ve konu hakkında soruşturmayı derinleştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Pari’nin hikayesi, aslında ülkenin kız çocuklarına yönelik sistemik sorunlarını ve kültürel önyargıların ne kadar kırılmaz hale geldiğini gözler önüne seriyor. Bu trajedinin ardından toplumda oluşan sessizlik, değişim için acil bir çağrı olması gereken soruları tekrar gündeme getiriyor.
Gelecekte, kız çocuklarına ve kadınlara yönelik ayrımcılığın sona erdirilmesi adına bir farkındalık ve eğitim seferberliğiyle, yeni ve daha adil bir toplum inşa edilmesi ümidiyle bizi bekliyor.
ABD Hükümet Kapanması ve Federal Personel Maaşlarına Etkileri
1
Trump’tan NATO Zirvesi Sonrası Çarpıcı Açıklamalar
401 kez okundu
2
İsrail ve İran Arasındaki Çatışma ve Uluslararası Tepkiler
392 kez okundu
3
Kuzey Kore lideri Kim’in kız kardeşinden Güney Kore mesajı: ‘Uzlaşı kapısı kapalı’
297 kez okundu
4
Trump’tan Beyonce çağrısı: Yargılansın
249 kez okundu
5
ABD Başkanı Donald Trump’tan Filistin ve Orta Doğu Politikaları Üzerine Açıklamalar
241 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.