Kral III. Charles, Andrew’u Prenslik unvanından mahrum etti ve kraliyet görevlerini sınırlandırdı

Amerikalı cinsel istismar suçlusu Jeffrey Epstein bağlantılarıyla gündeme gelen eski York Dükü Andrew, İngiltere Kraliyet ailesi üzerinde baskıyı artıran kararlar sonucunda unvanını kaybetti. Buckingham Sarayı tarafından yayımlanan resmi açıklamada, Kral III. Charles’ın, Kraliçe II. Elizabeth’in ikinci oğlu olan kardeşinin tüm prenslik unvanını elinden aldığı ve Windsor Kalesi’nde ikamet etmesini talep ettiği belirtildi.

Bu karar, Andrew’un Jeffrey Epstein ile olan ilişkileri ve ortaya çıkan skandallar nedeniyle alınmış olup, özellikle de Epstein’in insan kaçakçılığı ve pedofililik faaliyetleriyle bağlantıları gündeme geldi. Andrew’un, seks amaçlı suç operasyonlarındaki rolü ve bu suçlarla ilişkisi, kraliyet ailesi üzerinde büyük bir soyutlama ve disiplin adımını tetikledi.

65 yaşındaki Andrew’un unvanını kaybetmesi, sadece ondan değil, aynı zamanda onun kraliyet ailesi içindeki statüsünden de önemli ölçüde bir gerilemeye işaret ediyor. Buckingham Sarayı’ndan gelen açıklamada, ayrıca Andrew’un Windsor Kalesi’ndeki 30 odalı malikhanesinin kira sözleşmesinin feshedildiği ve bundan sonra özel bir konuta geçeceği bildirildi. Bu gelişmeler, Andrew’un resmen hiçbir unvan ve resmi görev üstlenmeden yaşamını sürdüreceği anlamına geliyor.

“Majestelerin düşünceleri ve en derin sempatisi, mağdur olan ve istismar kurbanlarına yöneliktir” ifadesiyle yapılan açıklamada, Andrew’un suçlamalara rağmen, kendisi ve ailesinin mağdur insanların acılarına saygı duyduğuna vurgu yapıldı.

Gerçekleştirilen bu disiplin adımı, Kraliyet ailesi içindeki geniş destekle birleşti. Kral’ın kararını Kraliyet ailesi yanında, özellikle de Prens William’ın da desteklediği söylentileri medyada yer buldu. Andrew, Epstein’in seks kaçakçılığı ve insan ticareti faaliyetleriyle suçlanan Virginia Giuffre’nin iddialarının merkezinde bulunuyordu. Giuffre, 17 yaşındayken Andrew’un cinsel saldırısına maruz kaldığını iddia etmiş ve bu durumu mahkeme dışında uzlaşmayla çözüme kavuşturmuştu.

Ancak, Virginia Giuffre, nisan ayında yayımlanan hatıratında, yaşadığı ergenlik döneminde Andrew’un tacizine maruz kaldığını anlatmıştı. Üstelik, Giuffre’nin yaşadıkları, mahkemenin ardından hayatını kaybettiği haberleriyle de gündemde yer almıştı; bu da skandalların ve tartışmaların sürdüğüne işaret ediyor.