Kozmik Toz Parçacıklarının Yaşamın Temel Taşlarını Dünyaya Taşıması
Bilim dünyası, yaşamın kökenine dair uzun süredir ikiye bölünmüş durumda. Bir grup, yaşamın Dünya’nın ilkel “organik çorbası”ndan -yani amino asitler ve organik moleküllerden oluşan kimyasal karışımdan- kendiliğinden ortaya çıktığını savunuyor. Diğer grup ise yaşamın kökeninin göktaşları veya asteroitler gibi yıldızlararası enkazla gezegenimize taşındığını düşünüyor.
Son yapılan araştırmalar, yaşamın yapıtaşlarının olasılıkla çok küçük ve gizemli bir kozmik yolculuk sonucunda Dünya’ya ulaşmış olabileceğini öne sürüyor. Her yıl Dünya’ya çarpışan yaklaşık 10 bin göktaşı ve çok daha fazlası olan yaklaşık 40 bin ton kozmik toz, yaşamın temel maddelerinin kaynağı olabilir. İngiltere’de bulunan Diamond Light Source ulusal senkrotron tesisinde görev yapan bilim insanları, bu devasa toz oranlarının, yaşamın başlangıcında önemli bir rol oynayabileceğine inanıyorlar.
Bilim insanları, erkek veya kız çocuk fark etmeksizin, yaşamdaki moleküllerin kökenine dair çeşitli teorileri incelerken, amino asitlerin Dünya’ya ulaşma ve korunma yolları üzerinde duruyor. Günümüzde bilinen amino asit sayısı 500’den fazladır; bunların 22’si, canlılarda genetik bilgilerde kullanılan, “α-amino asitler” kategorisindedir. Işte bu amino asitlerin, yaşamsal süreçlerde kullanılmadan önce nasıl ve nereden geldikleri, bilimde büyük bir merak konusudur.