Türkiye’nin doğal güzelliklerinin ve eşsiz manzaralarının bulunduğu Kastamonu’nun Araç ilçesinde yer alan yaylaların turizme kazandırılması çalışmalarına hız verildi. Yaz aylarında ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği alanlar, geniş ormanlık alanları ve piknik imkanlarıyla bölge sakinleri ve turistler için cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Araç ilçe merkezinden yaklaşık 48 kilometrelik bir güzergâh üzerinde birbirleriyle bağlantılı 33 yayla, özellikle ‘orman ve tabiat turizmi’ konusunda uzmanlaşmış yürüyüş ve gezi rotalarıyla ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor.
Kastamonu Üniversitesi, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ortaklığında gerçekleştirilen çalışmalarla bölge, milli park veya korunan alan ilan edilmek üzere planlanıyor. Bu kapsamında, Soğucaova Yaylası sınırlarındaki Fokurdan Mağarası önemli bir odak haline getirildi. Kastamonu Üniversitesi öğretim görevlisi Hikmet Haberal, erase çalışanları ve yerel vatandaşlarla birlikte bölgedeki incelemelerini sürdürüyor.
Fokurdan Mağarası, yaylanın ortasında, iki büyük kaya parçası arasından gizli bir girişle bulunuyor. Mağarada, salon büyüklüğünde odalar ve biriken suyun şifalı olduğuna inanılan bölümler yer alıyor. Ayrıca, oluşumu tamamlanmamış sütunlar ve buz sarkıtları ile doğal güzellikler sergileniyor. Bu mağarayı ziyaret edenler; görüntüleri, yapısı ve enerjisiyle hayran kalıyorlar.
Mağaraya Yapılan İncelemeler ve Bölge Gelişmeleri
Haberal, mağaranın ve bölgenin doğal güzelliklerini anlatırken, “Soğucaova Yaylası’ndan yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki Katbaşı zirvesi, 1700 metre rakımıyla bölgenin görsel ve doğal zenginliğini sergiliyor. Çevredeki bitki ve yaban hayatı çeşitliliği, dağ sarımsakları ve çam ormanlarıyla bu alan doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Üç şehri — Karabük, Kastamonu ve Çankırı — bir araya getiren bu bölge, adeta doğa harikasıdır” diye belirtti.
Haberal, bölgeye özgü doğal güzelliklerin yanı sıra mağaranın ve yaylanın avantajlarına dikkat çekti ve ekledi: “Fokurdan Mağarası, Yayla’nın ortasında bulunuyor fakat giriş noktası fark edilemiyor. Mağaraya giriş; büyük kaya kütlesinin içerisinden geçilerek sağlanıyor ve derin vadilere uzanıyor. Burasının, Katbaşı zirvesinden Soğanlı Çayı ile birleştiği ya da döküldüğü düşünülüyor. Bu nedenle, detaylı ve bilimsel incelemeler uzmanlar tarafından yapılmalı ve yerinde tespit edilerek mağaranın giriş noktası belirlenmelidir”.
Vatandaşların ve Uzmanların Görüşleri
Yörenin yerel halkından Mehmet Deveci ise mağarayı şu sözlerle tanımladı: “İki kapısı bulunan mağaraya, merdivenler yardımıyla veya yürüyerek ulaşmak mümkün. Giriş kısmında dar bir geçit mevcut, ardından alan genişliyor. Sol tarafta, yapımı ve özelliğiyle dikkat çeken şifalı suyun bulunduğu küçük tekneler var. İlerledikçe bölmeler ve sütunlar ortaya çıkıyor. Eskiden, mağaranın çıkışını bulabilmek adına hayvan torbalarına samanlar koyulmuş, suyun Soğanlı Çayı’ndan geldiği düşünülüyor”.
Vatandaşlar ve uzmanlar, mağaranın keşfi ve araştırmalarıyla bölge turizmine ve ekolojik değerlerine katkı sağlamaya devam ediyor. Bu çalışmaların, bölgenin milli park veya koruma alanı olarak ilan edilmesine zemin hazırlaması bekleniyor.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!