41,7020$% 0,24
48,8163€% 0,45
5.294,22%1,63
8.894,00%2,52
35.465,00%2,52
10.734,87%-1,14
Sanat ve tarih alanında önemli bir keşif olan Karahantepe’de bulunan ve insan yüzü betimli olan T biçimli dikilitaş, Neolitik çağ insanının kendini ifade etme biçimine yeni bir pencere açtı. Uzmanlar, bu yapının insanlık tarihindeki ilk T biçimli sütun üzerine yüz motifinin işlendiği örnek olduğunu belirterek, binlerce yıl öncesine ait bu izlerin, eski çağ insanlarının soyut düşünce ve sembolizm kapasitelerini gözler önüne serdiğini söylüyor.
Koruma ve kazı çalışmalarını yürüten yetkililer, bu keşfin insanlık tarihinin sürecine ve toplumların inanç şekillerine derinlemesine ışık tuttuğuna inançlarını dile getirdi. Özellikle keskin yüz hatları, derin göz çukurları ve belirgin burnuyla dikkat çeken bu yüz, yaklaşık 12 bin yıl öncesine tarihleniyor ve Neolitik dönemin önemli bulguları arasında yer alıyor.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün açıklamasına göre, bölgedeki kazı çalışmaları 2025 yılı boyunca devam ediyor ve toplam 10 farklı alanda sürdürülen proje, insanlık tarihinin en eski yaşam alanlarından biri olmayı sürdürüyor. Özellikle Göbekli Tepe bölgesinde bulunan T biçimli dikilitaşlar üzerindeki kabartmalar uzun süredir bu yapıların insanı temsil ettiği düşüncesini kuvvetlendirmişti. Ancak, Karahantepe’de ortaya çıkan yeni bulgular, ilk kez bir T biçimli dikilitaş üzerinde insan yüzünün detaylı biçimde işlenmiş olduğunu gösteriyor.
Üst kısmında yer alan yüz betiminin, keskin hatlara, derin göz çukurlarına ve küt biçimli burun yapısına sahip olması, bölgedeki diğer insan heykelleriyle birlikte benzer estetik ve sembolizm anlayışını yansıtıyor. Bu yeni keşif, yalnızca teknik ustalığı değil, aynı zamanda soyut düşünce ve kendini ifade etme biçimini de ortaya çıkarıyor. İnsanın kendisini sembolize etme yolundaki ilk anlatımları olarak kabul edilen bu bulgular, Neolitik insanın soyut ve özgün düşüncelerini gün yüzüne çıkarıyor.
Uzmanlar, bu tür sembolik yapıların ilk kez insanların kendilerini doğrudan yüz motifleriyle betimlemiş olduğunu ve bu durumun insanlık tarihindeki önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguluyor. Taş Tepeler Projesi’nin, yaklaşık 12 bin yıl öncesine kadar uzanan, insanlığın yerleşik hayata geçişini ve inanç dünyasındaki dönüşümleri belgeleyen kritik araştırmalardan biri olması nedeniyle, bölgedeki çalışmalar büyük önem taşıyor.
Böylece, Anadolu’nun güneydoğusundaki bu antik alanlar, insanlık tarihine dair yeni bilgiler sunmaya devam ederek, eski çağların inanç yapıları ve yaşam biçimleri hakkında derinlemesine bir anlayış kazandırıyor.
Murat Yıldırım’dan Dizi ve Babalık Üzerine İçten Röportaj