Karadağ’da Siyasi Çalkantı ve Türk Göçmenlere Yönelik Artan Gerilimler

25 Ekim cumartesi günü Karadağ’da gerçekleşen ve iki göçmenin, biri Türk biri Azerbaycan vatandaşı, Karadağlı bir gence yönelik bıçaklı saldırısı ardından ülkede ciddi bir güvenlik ve toplumsal huzursuzluk yaşandı. Söz konusu olayların ardından, ülkede Türk vatandaşlarına karşı artan tepki ve gösterilerin etkisiyle hükümet, Türkiye’ye vizesiz giriş uygulamasını geçici olarak askıya alma kararı verdi. Başlangıçta yalnızca adli bir vaka gibi görülen olayların hızla büyümesi, bölgede farklı dinamiklerin ve olası karmaşık ilişkilerin varlığını işaret ediyor.

Karadağ Parlamentosu milletvekili Ilir Capuni, Hürriyet’e yaptığı açıklamalarda, hükümetin özellikle ülkedeki bazı Türk çetelerinin faaliyetlerini tespit etme konusundaki yetersizliklerinin ve başarısız politikalarının, Türk göçmenlere karşı önyargı ve olumsuz tutumların şekillenmesine zemin hazırladığını belirtti. Ayrıca, durumun sadece bir toplumsal patlama değil, aynı zamanda uzun süredir devam eden sorunların ve politikaların sonucu olduğunu dile getirdi.

Türk Göçmenlere Yaklaşımda Değişim ve Sebepler

Capuni, Arnavut Azınlık Partileri Birliği’nden yaptığı açıklamada, Karadağ güvenlik güçlerinin suç geçmişi olan Türk vatandaşlarını tespit etmede yetersiz kaldığını ve bu nedenle Türk göçmenlerle ilgili olumsuz göstergelerin arttığını vurguladı. Çetelerin faaliyetlerinin sürdüğüne işaret eden milletvekili, yaşanan olayların “küresel bir toplumsal patlama” olduğunu ve bu olayların geri planında bazı Türkiye karşıtı politikaların ve söylemlerinin yatabileceğini ifade etti.

Türk turistlerin ve yatırımcıların başlangıçta ülkeye olumlu karşılandığını ancak zamanla konut satışlarındaki ani artışın ve ucuz iş gücü ile ilgili tartışmaların emlak fiyatlarında yükselişe neden olduğunu anlatan Capuni, “Türklerin satın aldığı mülkler ve ekonomiye kattıklarıyla ilgili yeni tartışmalar başladı” dedi.

Gelişen Olaylar ve Bölgesel Etkiler

Medyada ve siyasi arenada, “Karadağ’a yaklaşık 100 bin Türk vatandaşının gittiği ve ‘Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden canlandırma amaçlarının” belli bir proje dahilinde sürdürüldüğü yönündeki iddialar dile getiriliyor. Capuni, yaşananların “kontrolden çıkan zincirleme reaksiyonların” sonucu olduğunu vurguladı. Ayrıca, olayların sadece Podgorica ve çevresinde sınırlı kalmadığını ve Türk turistlerin yoğun olduğu Ulcinj bölgesinde de oldukça sıcak bir ortamın devam ettiğini sözlerine ekledi.

Sırbistan ve Dezenformasyonun Rolü

Karadağlı vekil, Sırbistan’ın dezenformasyon alanında oynadığı rolü ve bu olayların körüklenmesine katkı olabilecek faaliyetleri de değerlendirdi. “Kalabalıkların, Telegram ve Viber gibi uygulamalar aracılığıyla örgütlenerek iletişim kurduğu ve bu platformların siyasi nuclear manipülasyonlar ve halk hareketleri için kullanıldığı tespit edilmiştir” diyen Capuni, özellikle Sırp siyasi partilerin hükümete baskı kurma amacıyla bu platformları kullandığını belirtti.

Hükümetin Vize Uygulamasını Askıya Almaya Giriş Götürmesi

Olayların sonucu olarak, hükümet Türk vatandaşlarına yönelik vize serbestisini geçici olarak durdurdu. Bu kararın ardında, bölgedeki diplomatik ilişkiler ve Avrupa Birliği’nin tavsiyeleri olduğu yönünde spekülasyonlar yapılıyor. Hükümetin, Türk vatandaşlarına vize uygulamasını tekrar başlatmak için Ankara ile görüşmeler sürecinde olduğunu belirten Capuni, ayrıca TİKA ve diğer kurumların Karadağ’da çok sayıda projesi ve yatırımı olduğunu ve Türk cerrahların, hastanelerin bulunduğunu vurgulayarak, bu sürecin “zorlu” geçebileceğini öngörüyor.