41,9879$% 0,23
48,6556€% 0,44
5.464,35%-1,84
9.396,00%-4,16
37.471,00%-4,16
10.605,43%1,32
2021 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde dünyaya gelen Deniz Esin isimli bebek, düşük kiloyla doğduktan sonra yeni doğan birimi kuvöze alındı. Bebek, yaşamının ilk günlerinde sağlık durumu nedeniyle dikkatle takip edilmekteydi. Ancak, yapılan incelemeler ve kamera kayıtları, güvenlik güçlerini ve aileyi şaşırtan ciddi bir olayı ortaya çıkardı.
Hemşire H.D.B., bebeğe karşı acımasız davranışlarda bulunmuş ve bu anlar güvenlik kamerası görüntüleriyle net biçimde kaydedildi. Olayın fark edilmesiyle birlikte sağlık kurumunun ve yetkililerin müdahalesi hızlandı. Kamera kayıtlarında, hemşirenin bebeğe uyguladığı şiddetin detayları ortaya çıktı ve bu durum aileye bildirildi. Sonuçlar, bebeğin sağlıklı doğduğunun bilinmesine rağmen, uygulanan şiddet sonucu bacağında kırıklar oluştuğunu gösterdi. Bu gelişmeler ışığında, bebek ilk müdahalesini özel bir hastanede aldı ve ailesine teslim edildi. Yetkililer, hemşirenin bebek üzerinde yürüttüğü sert ve sistematik şiddeti gizleyemedi ve olay resmi soruşturmalara konu oldu.
Olayın vahametini anlamak adına, Türkiye’nin önde gelen hukuk ve tıp kurumlarından bilirkişi raporları hazırlandı. Bu raporlar, bebeğin kırık oluşumunun, hemşirenin şiddet eylemleriyle doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koydu. Kamera görüntüleri ve uzman görüşleri, şiddet uygulamasının bebeğin fiziksel hasarına neden olduğunu net şekilde ortaya koyarken, bebekteki kırığın tedavisinin 5 gün sonra gerçekleştirildiği belirlendi. Bu süre boyunca, bebek yeterince müdahale alamadı ve yaşananlar ailesi tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı.
Kamera ve raporlar üzerine, hemşire H.D.B. hakkında kamu davası açıldı. Ancak, hemşire, kendisinin suçsuz olduğunu iddia ederek mahkemeye savunmada bulundu ve beraatini talep etti. Mahkeme ise, olayın ağır sonuçlar doğurması nedeniyle, yargı sürecinin devam etmesine karar verdi ve hemşirenin tutuklanmasını değil, yargılanmasını uygun gördü. Yargılama sürecinde, sanık doktor ve diğer ilgililerin de ifadeleri alındı, olayın etik ve hukuki boyutları detaylı şekilde incelendi.
İki yıl sonra, aile, yaşananlar ve mahkemeden gelen haberlerle sarsıldı. Mahkeme kararını ve bilirkişi raporlarını incelediklerinde, kızlarının sağlık durumunun şiddet sonucu ciddi şekilde etkilendiğini fark etti. Engelli kalan kızları, sürekli tıbbi bakım ve rehabilitasyon görebilmek için yoğun bakımda tutuluyor. Aile, yaşananlara tepki göstererek, kızlarının iyileşmediği ve daha fazla mağdur edilmemesi için adalet talep ediyor. Ayrıca, yaşanan olay sonrası, kızlarının sağlık ve gelişimi için devlet kurumlarından ve adalet sisteminden destek bekliyorlar.
Abdullah ve Sema Bozoklar, olayın ardından kamuoyunda büyüyen tepkiler ve adli süreçler hakkında bilinçli adımlar atıyor. Aile, çocuğunun sağlığını korumak ve hakkını aramak adına tüm yasal haklarını kullanarak, adaletin yerini bulmasını istiyorlar. Ayrıca, devlet kurumlarının ve kurum görevlilerinin bu gibi vahşetlere karşı daha etkin önlemler alması gerektiğine vurgu yapıyorlar. Çocuklarının yaşadığı travmayı ve acıyı hafifletmek için, hem kendileri hem de toplum, olayın takipçisi olmaya kararlı.
Ünlülerin Kırsal Yaşama Geçişi: Ellen DeGeneres’in Yeni Hayatı