41,8790$% 0,23
48,9691€% 0,43
5.852,90%0,52
10.120,00%1,42
40.355,00%1,42
10.125,30%-2,37
Kalp hastalıkları, hem Türkiye’de hem de dünya genelinde en önde gelen ölüm nedenlerinden biri olmaya devam ediyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 150 bin kişi kalp krizi geçirirken, dolaşım sistemi hastalıkları ölüm nedenlerinin üçte birinden fazlasını oluşturuyor. Bu artışın temel sebepleri arasında hem bireysel yaşam tarzı hem de toplumsal faktörler yer alıyor.
Gelişmiş ülkelerde ve özellikle Türkiye’de obezite, diyabet, sigara kullanımı ve hareketsizlik gibi unsurlar kalp krizlerinin artmasında hayati rol oynuyor. Günümüzde bu rahatsızlıklar, sadece yaşlılar için değil, genç nüfus için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve stresten uzak durmak, koruyucu önlemler arasında öne çıkıyor.
Sigara kullanımı kalp hastalıkları açısından en önemli risk faktörlerinden biridir ve ne yazık ki yaygınlığı her geçen gün artıyor. Aynı şekilde, obezite de kalp hastalıklarını tetikleyen kritik bir unsurdur. Şehir hayatında yüksek yaşam maliyetleri, fast food tüketiminin artması ve hareketsiz yaşam tarzi, obezitenin yaygınlaşmasına yol açıyor. Ayrıca, şehirde yaşayanların stres seviyeleri ve gürültü kirliliği de kalp krizi riskini önemli ölçüde yükseltiyor.
Son yıllarda dikkate alınan önemli bir konu ise COVID-19 salgını. Yoğun bakımda tedavi gören ve entübe olan hastalarda kalp krizlerinin nedeni bazı durumlarda virüsün doğrudan etkisi olabiliyor. Örneğin, ünlü sanatçı Fatih Ürek’in doktorları yaptığı açıklamalarda, damar tıkanıklığını açarken hastanın önceki kalp durumu ve olası risk faktörleri dikkatle inceleniyor.
Bazı kişiler arasında, COVID-19 aşılarının kalp krizi riskini tetiklediğine dair iddialar dolaşıyor. Ancak, uzmanlar bu konuda kesin ve bilimsel verilerin olduğunu belirtiyor. Binlerce hastanın uzun dönem verileri incelendiğinde, aşıların kalp krizi riskini artırmak yerine, hatta bazı durumlarda bu riski azaltmaya bile yardımcı oldukları ortaya konuyor.
Son dönemlerde popülaritesi artan zayıflama iğneleri, kontrollü olmayan kullanımları ve hızlı kilo verme amaçlı kullanımlarıyla tartışma konusu haline geldi. Profesyonel sağlık denetimi olmadan yapılan bu uygulamalar, vücuda ciddi zararlar verebilir. Çok hızlı kilo kaybı sonucu sıvı ve elektrolit dengesinde bozukluklar, kalp ritimlerinde anormallikler ve safra taşı gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
İşte bu konuda en çok merak edilen sorulardan biri ise, Türkiye’de bu iğnelerin satışı ve kullanımı yasal mı?
Uzmanlar, bu dozajlı ilaçların sadece diyabet tedavisinde ve sağlık Bakanlığı onayıyla kullanılabileceğini söylüyor. Sağlık Bakanlığı’nın izin verdiği Endikasyonlar dışında kullanılması, yasal olmayan ve sağlık açısından ciddi risk taşıyan bir uygulamadır. Bu ilaçlar, ilk olarak sadece diyabetli hastalar için önerilirken, klinik deneyler ve araştırmalar sonucunda obezite tedavisinde de kullanımı söz konusu olmaya başlamıştır.
Reçetesiz alım ise kesinlikle yasaktır. Reçetesiz alınan ve kullanımı, ciddi yan etkilerle karşılaşma riskini artırmaktadır. Yan etkiler arasında bulantı, kusma, sindirim problemleri, pankreas iltihabı ve böbrek fonksiyonlarında bozulma bulunur. Gereksiz ve denetimsiz ilaç kullanımı, vitamin ve mineral eksikliklerine, kas kaybına ve genel sağlık bozukluklarına yol açabilir. Bu nedenle, her türlü ilaç kullanımı uzman gözetimi altında olmalıdır.
17 Ekim 2025 Cuma Öğle Vakitleri ve Selası Saatleri Hakkında Güncel Bilgiler