Değerli kardeşlerimiz, kul olarak en önemli organımız ve ruhumuzun aynası, kalbimizdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), ashabına, vücuttaki en hassas ve değerli parça olan kalbin iyi ya da kötü duruma gelmesinin tüm beden ve ruh halimizi nasıl etkilediğine dair uyarılarda bulunmuştur. “Bakın! Vücutta öyle bir parça vardır ki, onun durumu tüm bedenin halini belirler. Bu parça kalptir,” diyerek, kalbin manevi hayatımızda ne kadar merkezi bir yer tuttuğunun altını çizmiştir.
Kalbin, Cenâb-ı Hakk’ın ilahi bakışının ve nazarının odak noktası olduğunu bilmekte fayda vardır. O, imanın, takvanın, ilahi aşkın ve muhabbetin temel taşıdır. Ayrıca, insandaki sevgi ve nefret, cesaret ve korkaklık, iyilik ve kötülüğün merkezidir. Kısacası, iç dünyamızın enerjisi ve yönü, kalbimizin durumuna bağlıdır. Ne zaman kalbimize Allah’ın zikrine yer verir, kalbimiz huzura ve sükuna ulaşır.
Kalbin Temizliği ve Manevi Huzur
Kur’an-ı Kerim, “Doğru yolda olanlar, iman edip Allah’ı zikrederek kalplerini huzura erdirenlerdir” buyurmaktadır. Bu ayet bize, kalbin yalnızca Allah’ı zikretmekle rahatlamasının mümkün olduğunu hatırlatır. Kalbini, insanlara ve dünyaya olan aldanışlardan ve fani dünyaya bağlanmaktan uzak tutanlar, gerçek huzuru yakalar. Kul, iç dünyasını temiz tutduğunda ve bütün günahlardan arındığında, Dünya ve uhrevi mutluluğu beraber elde eder.

Değerli müminler, şeytan ve nefsin bâtınındaki tuzaklarına düşmek, kalbimizi katıyaştırır. Riya, gösteriş, öfke ve tamah gibi duygular kalbimizi karartır ve bizi gerçek yolumuzdan uzaklaştırır. Bu nedenle, kalbimizdeki sarkmış ve kirlenmiş noktaları temizlemek, tevbe ile yeniden nakış nakış süslemek büyük önem taşır. Peygamber Efendimiz (s.a.s), kalbin kararmasını, günah işleyip vazgeçtiğinde, kalbin parladığını ve günahlar devam ederse karardığını ifade eder.

Kalbin Yumuşaması İçin Yapılması Gerekenler
Sevgili peygamberimiz, kalbinde sertlik ve katılık şikayeti ile gelen sahabeye, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek ve yetimin başını okşamak gibi sevgi ve şefkat göstergelerini tavsiye etmiştir. Kalbine güzellik ve sevgi taşıyan her hareket, ruhumuzu hafifletir ve kalbimizi yumuşatır. Eşimize, çocuklarımıza güler yüz göstermek, anne-baba hakkına riayet etmek, komşunun hakkını gözetmek, hastaları ziyaret etmek ve yetimlere sahip çıkmak, kalbin yumuşamasında ve ruhun diriliğinde büyük rol oynar.

Hakk’ın rahmet nuru ile kalbimizi nurlandırmak, onun hikmet ve irfan mecrasına nakşetmek için gayret göstermeliyiz. Bu sayede gönüllerimizde sevgi ve anlayış azimlenir, iç dünyamız hayır ile dolup taşar. Kalbimizi kirleten gaflet ve kötülüklerden uzak durmak, namaz, zikir ve Kur’an’la sürekli beslemek, ruhumuzu sağlıklı tutar.

Son olarak, Hz. Peygamber’in, “Ey kalpleri halden-hale çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl” duasını daima tekrar ederek, Rabbimizden kalbimizin istikamet ve istikbalini talep etmeliyiz. Çünkü, temiz ve huzurlu kalp, Allah’a en sadık ve onun razı olduğu kul olmamızın yolu açar.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!