Kadın Gücüyle Ekmeğin Serüveni: Şırnaktan Başarı Hikayesi

Şırnak merkezde yaşanan ve kadın emeğinin nasıl büyük bir başarı hikayesine dönüştüğünü anlatan bu ilham verici öykü, ekonomik zorlukların karşısında azimle durmanın ve aile dayanışmasının önemini gözler önüne seriyor. 45 yaşındaki Dılşah Uğur, 2018 yılında küçük mutfağında başladığı sac ekmek üretimiyle hem kendine hem de ailesine yeni bir gelecek hazırladı.

Başlangıçta evde yaptığı ekmekleri küçük çapta marketlere satmaya başlayan Uğur, gösterdiği özveri ve çalışkanlık sayesinde işini büyüttü. Bir tezgâh ve birkaç ekmek sacıyla yola çıkan Uğur, şu anda geniş ekmek şubesinde çalıştırdığı ekibin ve markasının sahibi oldu. Bu gelişme, onun hikayesinin sadece bir başarı öyküsü değil, aynı zamanda kadın dayanışmasının da güzel bir örneği.

El Birliğiyle Ekmeğin Tatını Taşımak

İş yoğunluğu ve artan talepler nedeniyle, Uğur, şu an 10 kişiye istihdam sağlıyor. Sabah ve akşam olmak üzere vardiyalı çalışan ekipleriyle kaliteli ve temiz ekmekler üretmeyi sürdürüyor. Her sabah erken saatlerde başlayan çalışma, emek ve sevgiyle pişen ekmeklerin sofralara ulaşmasını sağlıyor. “Kadınlar evde boş durmasın, kendi ekmekleriyle kazançlarını artsınlar” diyerek, kadınların iş hayatına katılımını teşvik ediyor.

Kızlarıyla Birlikte Başarıya Uzanmak

Uğur ailesinin hikayesi, kızlarının da katkılarıyla büyüdü. Üç kız sahibi olan kadın girişimci, en büyük kızı Ayşe Uğur’un da annesine yardım ettiğini söylüyor. Ayşe, “İlk zamanlar küçük yaşta annemle beraber çalışmaya başladım, işimizi büyütmek ve daha çok insana ulaşmak istedik” diyerek, ailesinin emeklerle attığı tohumların meyve verdiğini belirtiyor.

Anne ve kızlar, birlikte, ekmekçilikte sadece ekmek yapmakla kalmayıp, aynı zamanda yaşamlarını da inşa ediyorlar. Kızlarından Ronahi ise, annesinin verdiği mücadele ve aile dayanışması sayesinde üniversite sınavlarına hazırlanıyor ve en büyük dileği ailesinin gelişen işine katkıda bulunmak. Ronahi, “Annemin azmini görünce, onun sayesinde ben de hayallerimi gerçekleştirebileceğime inanıyorum” sözleriyle duygularını dile getiriyor.

Bu hikaye, kadınların el birliğiyle hayallerini gerçekleştirebileceğinin ve ekonomik hayatta yer almanın en güzel örneği olarak dikkat çekiyor. Her biri tek tek pişirilen ekmekler, sadece lezzet değil, aynı zamanda güçlü bir dayanışmanın da sembolü oluyor.