41,6258$% 0,43
48,8978€% 0,71
5.208,97%1,00
8.728,00%0,59
34.807,00%0,60
10.858,52%-2,02
Karadeniz’in eşsiz doğası, bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Kaçkar by UTMB (Ultra-Trail du Mont-Blanc) etkinliğiyle adeta bir açık hava yarışma meydanına dönüştü. Dünyanın en prestijli patika ve dağ koşusu olan ultra trail serisinin Türkiye’deki ilk temsilcisi olarak, yüzlerce sporcu Ayder Yaylası’ndan start alarak Kaçkar Dağları’nın sisli ve görkemli zirvelerinde, gizemli vadilerinde ve yemyeşil yaylalarında yoğun mücadeleye girdiler. Zorlu hava koşulları nedeniyle 100K parkuru iptal edilirken, 50K ve 20K kategorilerindeki sporcular dayanıklılıklarıyla büyük takdir topladı. Her yaş grubundan katılımın olduğu bu ultra trail etkinliği, özellikle kadınların ilgisiyle de fark yarattı. Katılımcılar, 2.500 metre yüksekliğin tadını çıkarırken hem doğanın gücüyle hem de kendi sınırlarıyla yüzleşti.
Gençlik ve Spor Bakanlığı öncülüğünde, Rize Valiliği’nin koordinasyonuyla ve Rize Belediyesi’nin destekleriyle düzenlenen bu maraton, UTMB’nin Türkiye’deki ilk deneyimi olarak unutulmaz izler bıraktı. Rabıların atmosferine tanıklık etmek üzere Rize’de bulunarak, koşucularla yaptığımız sohbetlerde onların hislerini ve deneyimlerini dinleme fırsatı bulduk.
42 yaşındaki Kadir Çelik, işitme engelli olmasına rağmen 9 yıldır koşmaya devam ediyor. Fransa, İsviçre ve İtalya’da düzenlenen UTMB yarışlarına katılarak 100K koşmuş ve engelli sporculara ilham kaynağı olmaya çalışıyor. “Ülkemdeki engelli sporculara örnek olmak istiyorum” diyen Çelik, doğada gürül gürül akan suları ve şelaleleri izlerken hiçbirini duyamadığını ve bu durumun kendisi için büyük bir eksiklik olduğunu belirtiyor. İşitme cihazlarının yağmurlu havalarda bozulduğunu ve doğanın seslerini duyabilmek istediğini paylaşıyor. Havale geçirerek işitme kaybı yaşayan Çelik, cihazını çıkardığında kendini odaklanmış hissettiğini söylüyor.
31 yaşındaki Beyza Güzel, 20K parkurunda birinci oldu. Fransa’da UTMB’ye katılmış olmanın deneyimiyle, Rize koşusunun kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını söylüyor. Parkurda özellikle kadınlar sporcuları görmek onun mutluluğunu artırmış ve motivasyonunu güçlendirmiş. Onun için Rize’de koşmak, diğer UTMB noktalarından çok daha güzel ve özel hissettiriyor. Gözlerindeki duygu ve coşku, parkurun bazı bölümlerinde gözyaşlarına dönüşmüş.
46 yaşındaki Serpil Baysal, daha önce Fransa ve İtalya’da UTMB koşmuş bir sporcu. Fransa’da 45-49 yaş kategorisinde üçüncülük elde etmiş. Bu sefer, hava şartları yüzünden 100K yarışını iptal etmek zorunda kalan Baysal, kaydını 20K’ya almış. Koşuya başlangıçta motivasyonunu kaybetmiş olsa da, parkurun güzelliği onu yeniden motive etmiş. “Buradaki parkur gerçekten benzersiz ve Türkiye’de eşi benzeri yok,” diyerek duygularını paylaşıyor.
70 yaşında olan İbrahim Somalı, 70-74 kategorisinde birinci olarak yarışmayı tamamladı. 15 yıldan uzun süredir koştuğunu ve koşmanın onun formunu korumasına büyük katkı sağladığını anlatıyor. Gençlere tavsiyesi, hemen koşmaya başlamaları ve yaşlarının kendileri için bir engel olmadığını söylüyor. “Koşarlarsa benim yaşıma ulaşabilirler,” ifadesiyle motivasyon aşılıyor.
29 yaşındaki Tuğçe Karakaya, İzmir’den katılarak 50K kategorisinde ikinci oldu. Rize’nin doğal güzellikleri içinde koşmanın kendisi için çok özel ve farklı bir deneyim olduğunu belirtiyor. Yeşil ve atmosfer dolu ortamda koşmak, onun için unutulmaz bir an olmuş. Bu sporun ve yarışın ülkemizde düzenlenmiş olması onu çok mutlu etmiş.
50 yaşındaki Özlem Avşar, 10 yıldır koşuculuk yapmasına rağmen ilk kez böyle zorlu bir parkurda bulunuyor. 50-54 yaş grubunda birinci olmayı başaran Avşar, yarışın tehlike ve heyecanını çok sevdiğini söylüyor. “O bitiş çizgisine ulaşmak, insana yeni duygular katıyor,” den bahsediyor. Her yaştan ve her koşulda yeni deneyimlere açık olunmasını ve küçük yaşlarda bile başlamanın faydalı olduğunu vurguluyor.
4 Ekim 2025 Resmi Gazete’de Güncel Atama ve Karar Durumları