İsrail Analisti Oded Eilam’dan Bölgesel Güç Dengeleri Üzerine Çarpıcı Değerlendirme

Gazze’deki ateşkes anlaşmasının ardından Ortadoğu’da güç dengeleri bir kez daha yeniden şekillenmeye başladı. Ateşkese giden yolda Türkiye’nin üstlendiği rol, İsrail basınında “Ankara’nın yükselişi” şeklinde yorumlandı.

Oded Eilam, Mossad’in eski terörle mücadele birimi yöneticisi ve bölgesel istihbarat analizcisi, N12 kanalında yaptığı değerlendirmede, son gelişmelerin bölgesel güç dengelerine önemli etkileri olduğunu belirtti. Eilam’a göre, ABD’nin öncülüğünde açıklanan yeni anlaşma, görünüşte İsrail için askeri bir zafer olarak görülse de, aslında Türkiye’nin bölge üzerindeki nüfuzunu artırma yönünde kayda değer bir kazanım sağlayacak sonuçlar içeriyor.

Türkiye’nin, Mısır’da gerçekleştirilen ateşkes müzakerelerine katılması ve süreçte aktif rol üstlenmesi, bölgedeki görünümünü güçlendirdi. Eilam, bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Başlangıçta süreçte yer almıyordu, ancak davet edildiğinde Katar, Mısır ve ABD’nin başaramadığı işi başardı.” Aynı zamanda, Türkiye’nin bölgedeki politik ve askeri etkinliğinin hızla yükseldiğine vurgu yapıyor.

Türkiye’nin Askeri Güçlenmesi ve Bölge Politikası

Eilam, özellikle son on yılda Türk donanmasının modernizasyonuna dikkat çekiyor. Gelişmiş denizaltılar ve hafif uçak gemileri satın alarak, yeni nesil savaş araçlarına yatırım yaptı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin deniz üstünlüğünü pekiştirmesine olanak tanıdı. Aynı zamanda, bölge ülkeleriyle askeri işbirliği ve ortak güvenlik girişimlerini artırdı.




İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi gibi ülkeler, Türkiye’nin bu yeni duruma karşı savunma mevzilerini güçlendirdiğine dikkat çekiyor. Eilam, “Türkiye, bölgesel savunma hatlarını genişletiyor ve bu durum bölge dengelerini köklü biçimde değiştiriyor” diyor.

Ankara’nın Yeni Rolü ve Bölgedeki Politika

Eilam, Hamas’tan da “Washington yerine Ankara’ya teslim olmayı tercih ettiğini” öne sürerek, bölgedeki diplomatik güç dengesinde bir dönüşüm yaşandığını belirtiyor. “Diplomatik söylem artık Ankara lehine kayıyor; Türkiye, sadece arabulucu pozisyonunda değil, bölgedeki yeni düzenin ana aktörü ve mimarı konumunda” ifadelerine yer veriyor. Eilam, analizini şu sözlerle tamamlıyor: “Eğer Akdeniz bir satranç tahtasıysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan, çoktan büyük bir filo ve stratejik bir yelpazeyle bu oyunun ana figürü haline geldi.” Bu gelişmeler, bölgenin güvenlik ve güç dengelerinin müthiş bir hızlı değişim içinde olduğunu gösteriyor.