Hava Kirliliğinin Beyin Sağlığı ve Dünyadaki Durumu Üzerine Güncel Araştırmalar
Hava kirliliğini çoğu zaman gözümüzle göremiyoruz ama o hayatımızı tehdit edecek kadar ciddi bir tehlike arz ediyor. Yapılan yeni bir araştırma, Alzheimer ve demans semptomlarının çevresel faktörlerle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Özellikle de hava kirliliği ile... Öte yandan hava kirliliği sadece bilişsel fonksiyonları tehdit etmiyor, ölümcül de olabiliyor. Hem dünyada hem de Türkiye’de ise veriler hiç iç açıcı değil. Sadece son iki yılda ülkemizde yaklaşık 127 bin kişi hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybetti. Bu sayı dünya genelinde ise tam 8,1 milyon!
Pennsylvania Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesi’ndeki araştırmacılar, hava kirleticilerinin beynimizde toksik proteinlerin birikimini hızlandırdığını ve buna bağlı olarak bilişsel gerilemeyi tetiklediğini ortaya koydu. Yapılan çalışmalar, özellikle ince partikül madde (PM2.5) seviyesinin, demans ve Alzheimer hastalıklarında gözlemlenen beyin değişikliklerinin şiddeti ile anlamlı bir bağlantısı olduğunu gösteriyor.
Birçok kişinin hayatını etkileyen bu durum, Pennsylvania Medicine Beyin Bankası’na bağlı olarak 1999-2022 yılları arasında hayatını kaybeden 602 kişinin beyinleri üzerinde gerçekleştirilen incelemelerle detaylandırıldı. Katılımcılar arasında demans ve hareket bozuklukları olanlar kadar, demansı olmayan yaşlı yetişkinler de yer aldı. Araştırmacılar, vefat etmeden önceki yıl veya son demans değerlendirmesi öncesinde, kişilerin ikamet adreslerine dayanarak hava kirliliğine ne kadar maruz kaldıklarını tahmin etti.
Hava Kirliliği ve Beyin Değişiklikleri Arasındaki Bağlantı
Yapılan incelemeler, daha fazla hava kirliliğine maruz kalan bireylerin beyinlerinde Alzheimer benzeri değişikliklerin daha ileri seviyelerde olduğunu ortaya koydu. Her yüksek PM2.5 seviyesinin, Alzheimer hastalığının şiddetini %19 oranında artırdığı belirlendi.
Ayrıca, demans teşhisi konmuş 287 kişilik küçük bir grup üzerinde yapılan değerlendirmelerde, PM2.5’e yüksek seviyede maruz kalmanın, hafıza kaybı, yargılama güçlüğü, kişisel bakım ve iletişim gibi bilişsel ve fonksiyonel gerilemelerle ilişkili olduğu görüldü. Bu araştırmalar, hava kirliliği ile demans şiddeti arasında yaklaşık %63 oranında bir bağlantı olduğunu ve bunun büyük bölümünün Alzheimer ile ilişkili beyin değişikliklerinden kaynaklandığını öne sürüyor.
Dünyanın En Kirli Ülkeleri ve Şehirleri
Günümüzde hava kirliliği, yaşam kalitesini ve sağlık üzerinde ciddi tehditler oluşturuyor. IQAir tarafından her yıl yayımlanan raporlar, dünyadaki en kirli ülkeleri ve şehirleri ortaya koyuyor. 2024 Dünya Hava Kalitesi Raporu’na göre, Çad, Bangladeş, Pakistan, Demokratik Kongo, Hindistan ve Nepal gibi ülkeler, hava kirliliği açısından ön planda bulunuyor.
Hava kirliliği en yüksek seviyelere ulaşan şehirler ise sırasıyla Byrnihat, Delhi, Karağandı, Mullanpur, Lahor ve Faridabad gibi şehirler. Ayrıca, Çin’in Hotan şehri ve Hindistan’ın büyük kentleri, hava kirliliği seviyeleriyle dikkat çekiyor. Yine aynı rapora göre, dünya genelinde en kirli 20 şehir listesinde Delhi, Byrnihat ve Karağandı öne çıkıyor.
Ölümlerle sonuçlanan hava kirliliği sorunları ise ciddi boyutlarda. State of Global Air 2024 raporu, hava kirliliğinin yol açtığı ölümlerin sayısının 8,1 milyon olduğunu belirtiyor. Bu ölümlerin önemli bir kısmı ise 5 yaş altı çocuklarda gerçekleşiyor ve toplam ölümlerin %15’ine denk geliyor.
Türkiye’de Hava Durumu ve Sağlık Analizi
Türkiye’de ise hava kalitesi oldukça endişe verici seviyelerde. Greenpeace Türkiye’nin Çevre ve İklim Kampanya Sorumlusu Emel Türker Alpay’a göre, “Türkiye’de temiz hava sağlayan herhangi bir il bulunmamaktadır. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun 2025 raporuna göre, Türkiye’de hiç bir il WHO hava kalitesi standartlarına uygun değil.” Ayrıca, en yüksek kirli hava seviyelerine sahip iller arasında Iğdır, Erzincan ve Kütahya yer alıyor.
Öte yandan, Türkiye ekonomisine olan mali yük de oldukça yüksek. Yıllık karbon madde PM2.5 konsantrasyonunun Türkiye ekonomisine toplam maliyetinin yaklaşık 138 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ki bu, ülke GSYH’sinin yaklaşık %10’una tekabül ediyor. Hava kirliliği düzeyi Dünya Sağlık Örgütü standartlarına çekildiğinde, yılda en az 60 bin hayatın kurtarılabileceği öngörülüyor.
İstanbul ve Diğer Bölgeler
İstanbul’un hava kirliliği durumu ise ilçelere göre farklılık gösteriyor. 2023-2024 verilerine göre en çok kirli ilçeler arasında Kartal, Esenyurt, Mecidiyeköy ve Yenibosna yer alırken, en temiz olanlar ise Büyükada, Şile, Kumköy ve Sarıyer. Öte yandan, Sultangazi bölgesinde Cebeci taş ocakları hizmetleri nedeniyle yılın 263 günü boyunca yüksek oranda kirli hava solunduğu belirtiliyor.
Hava kirliliğine bağlı ölümlerin sayısı da alarm verici. 2023 ve 2024 yıllarında Türkiye’de PM2.5 nedeniyle toplam sırasıyla 63,851 ve 62,644 erken ölüm gerçekleşti. Eğer, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği yıllık ortalama 5 µg/m³ seviyesine uyulabilseydi, yaklaşık 60 bin ölüm önlenebilir ve hava kirliliğinin azaltılmasıyla yaşam kalitesi önemli ölçüde artardı.
Sağlık açısından, hava kirliliği en çok KOAH, kalp hastalıkları, inme ve akciğer kanseri gibi hastalıkların artışında rol oynuyor. Ayrıca, hava kirliliğinin demans riskini %8 artırdığı da dikkate alınmalı. Bu nedenle,
Temiz hava, yaşam kalitemiz ve sağlık için vazgeçilmez bir hak olup, uygun politikalar ve önlemler alınması hayat kurtarıcı olacaktır.