41,6258$% 0,43
48,8978€% 0,71
5.208,97%1,00
8.728,00%0,59
34.807,00%0,60
10.858,52%-2,02
İzlenirken karakterlerindeki sert görünümüne rağmen, aslında oldukça enerjik ve neşeli biri olduğunu söylüyor. Biraz hiperaktif, yerinde duramayan, uzun boylu ve yakışıklı yapısıyla dikkat çeken Halit Özgür Sarı’nın dünyasını tanımak adına yaptığı samimi sohbetimize hoşgeldiniz. Yıllar sonra tekrar bir arada olmak, ona göre çok şey değiştirmemiş, hâlâ aynı heyecan ve enerjiyi taşıyor.
Setlerdeki ve hayatındaki değişiklikleri üzerine konuşurken, son yıllarda edindiği tecrübe ve bakış açısındaki olgunlaşmayı da fark ediyoruz. İçsel dönüşümü ve yaşadığı olaylar sayesinde çok daha sakin ve çözüm odaklı biri haline geldiğini anlatıyor.
Genç yaşta oyunculuğa başlayan Sarı, bazen kendisini ilk günlerdeki gibi enerjik ve ham hissetmediğini söylüyor. Ama onu en çok şaşırtan, çevresi ve set arkadaşlarının onun değişmediğini düşünmesi. Bu, onun enerjisinin ve tutkusunun devam ettiğini gösteriyor.
Gerçekten de büyüdüm diyor, kriz anlarındaki reaksiyonlarının daha minimal olduğunu vurguluyor. Eskiden sorunlar karşısında sanırım dünyanın sonunu getiriyordum, şimdi ise sakinlikle hareket edip çözüme odaklanabiliyorum.
Çocukluk hayalleriyle şu anki yaşamı kıyasladığında, şükredebilecek çok şeyi olduğunu söylüyor. Ailesine olan düşkünlüğü ve onların yanında olması onun yaşamını anlamlı kılıyor. Sakin ve yaşanmış anılar dolu bir hayatı seviyor. Geçmişte sahnede olan bir arkadaşının performansını izlerken, o anda bulunmanın kendisi için ne kadar şanslı hissettirdiğine değiniyor. Önemli olanın anın kıymetini bilmek ve ona göre yaşamak olduğunu düşünüyor.
Genellikle sert biri gibi algılanmasını, aslında çok hareketli ve neşeli biri olmaktan kaynaklandığını anlatıyor. Her setin başlangıcında bu önyargıyla karşılaşmak onun için alışıldık bir durum.
Ailesinden negatif bir şey aldığında, bu onun üzerindeki etkinin çok daha büyük olduğunu söylüyor. İşte bu, onun zayıf noktalarından biri.
“Pozitif ya da negatif fark etmez, eğer benim düşündüğüm ya da hayalini kurduğum gibi biri değilsem, senden özür dilerim” diyor. Sahne ve kamera dışında da, hayata gerçekçi ve samimi tutumlar sergiliyor.
“Biz oyuncular sörfçüyüz, elimizde sörf tahtasıyla dalgalar arasında gidip geliyoruz,” diyerek, mesleğini ve yaşamını böyle tanımlıyor. Enerji ve şansın, başarıdaki en önemli faktör olduğunu düşünüyor.
“Hep yakışıklı mıydım?” sorusuna, “Bu, bakış açısına bağlı” cevabını veriyor. Aslolanın enerjisi ve tutkulu yaklaşımı olduğunu vurguluyor. Sadece yeteneğin ve yakışıklılığın değil, biraz da şansın önemli olduğunu ifade ediyor; bunun toplamda en az yüzde 30 olduğunu belirtiyor.
Devam eden projeleri arasında, “Gözleri Karadeniz” ve “Kardeşlerim” ile yeni filmler yer alıyor. Ayrıca, dizideki karakteri Azil’in nasıl bir adam olduğunu anlatırken, onun iki farklı yapısını ortaya koyduğunu ve bambaşka bir karakterle ilerlediğini söylüyor.
Sürekli gelişen yapısıyla, şimdiye kadar yaptığı hatalardan ve yaşadığı tecrübelerden aldığı dersle, yeni projelerde sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Ona göre, öncelik her zaman şükretmek ve hayatın iniş çıkışlarına karşı dayanıklı olmak.
Son beş yılda yapmak istediği projeleri ve hayallerini anlatırken, cesaret ve tecrübe dolu yeni adımlar atmaya hazır olduğunu söylüyor. Hayaller olmadan hayatın anlamı olmayacağını ve bunların onun gelişmesinde önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu belirtiyor.
Şu sıralar aşk hayatı olmadığını tekrar ederek, “Gerçekten yok,” diyor. Geçmişteki tecrübeleri ve gözlemleri doğrultusunda, ilişkilerin altından kalkabilme meziyetine sahip olma ve büyüme gerektiğine inanıyor. Büyümek ve olgunlaşmak, onun için ilişkiyi sürdürebilmenin anahtarı.
Türk Edebiyatından Öne Çıkan Yeni Romanlar ve Eser Tanıtımları