Göbeklitepe’de Bu Yılki Kazı ve Restorasyon Çalışmaları Tamamlanmak üzere
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe'de bu yılki kazı ve onarım çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda Taş Tepeler Projesi kapsamında bu ...
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve "tarihin sıfır noktası" olarak kabul edilen Göbeklitepe’de gerçekleştirilen kazı ve bakım çalışmaları, bu sezon sonunda sona ermek üzere. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde, Taş Tepeler Projesi çerçevesinde devam eden bu çalışmalar kapsamında özellikle koruma çatısı altındaki alanlar ön plana çıktı. Geçmişi yaklaşık 12 bin yıl öncesine dayanan Göbeklitepe’de her yıl yeni buluntular ortaya çıkarılarak Neolitik Çağ hakkında gün ışığına çıkan bilgiler genişliyor. Bu yıl yapılan kazılarda, D yapısında bulunan bir yaban domuzu heykelinin ardından yeni keşfedilen bir insan heykeli, arkeoloji alanında büyük ilgi uyandırdı. Heykel, B ve D yapısı arasında, net şekilde ayırt edilen baş ve gövde detaylarına sahip. Ayrıca, bu sezon C yapısında bulunan "T" şeklindeki sütunlar ve çevresinde yer alan yapıların kapsamlı onarımı gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Necmi Karul tarafından verilen bilgilere göre, sezon boyunca yaklaşık 5 ay süren kazılarda özellikle koruma çatısı altındaki alanlara odaklanıldı. Bu bölgede çeşitli kazı ve restorasyon çalışmaları yapıldı ve bölgenin korunması için önemli adımlar atıldı. Karul, bölgedeki yoğun çalışmaların arkeoloji dünyası tarafından yakından takip edildiğini belirtti. "Koruma çatısı altındaki alanlarda halen yapılacak çok işimiz var" diyen Karul, özellikle C yapısına yoğunlaştıklarını vurguladı.
Bu yılki kazı çalışmalarında odak noktası olarak, yılan, boğa, domuz gibi güçlü hayvan motiflerinin bulunduğu C yapısındaki düzenleme ve onarım tercih edildi. Göbeklitepe’de yıl boyunca yapılan çalışmalar, özellikle bu yapıların yapısal bütünlüğünü güçlendirmeye ve yüzeyleri sağlamlaştırmaya yönelikti. Kuzey yamaçta bulunan kulübelerin olduğu alanlar da kazılarla tekrar ortaya çıkarıldı, böylece bölgedeki yerleşim birimlerinin farklılıkları ve yapıların fonksiyonları daha iyi anlaşılmaya çalışıldı. Bu yıl gerçekleştirilen onarımlar sayesinde, en büyük ve görkemli yapılar arasında yer alan C yapısının duvarları güçlendirilip, dikili taşlar birleştirilerek ayakta tutuldu. Önceki yıllarda aslan figürlü yapıda yapılan benzer çalışmaların ardından, bu yıl da göbekteki diğer yapılar gibi, sağlamlaştırma ve restorasyon işlemleri sürdürüldü. Arkeologlar, gelecek yıllarda da benzer tekniklerle yapılarda koruma ve güçlendirme çalışmalarına devam edecekler.