Gazze’deki Hareketlilik ve Türkiye’nin Artan Rolü Üzerine Analizler

Türkiye'nin Gazze'deki barış sürecine etkisi, İsrail basını tarafından kapsamlı bir şekilde analiz edildi. Analizde, Türkiye'nin Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde gerçekleşen müzakerelerde "baş aktör" olduğunu yazdı. Bu durumun İsrail'de ciddi endişe yarattı kaydedilen analizde, Tel Aviv'e karşı kararlı bir tutum sergileyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünyaya örnek olduğu belirtildi.

İsrail’in en çok okunan gazetelerinden Yediot Aharonot, Türkiye’nin Gazze’deki ateşkes sürecinde artan etkisini ve bu duruma ilişkin yapılan değerlendirmeleri dikkatle inceledi. Analiz, Türkiye’nin bölgedeki diplomatik ve askeri girişimlerinin uluslararası alanda yeni bir dinamik oluşturduğuna işaret ediyor.




Gazetenin "Erdoğan’ın Gazze hayali, İsrail’in kabusu" başlıklı yazısında, özellikle ABD ve birçok ülkenin Türkiye’yi öven tutumlarına rağmen, İsrail’in endişelerinin de artmakta olduğu vurgulanıyor. Araştırmaya göre, Türkiye’nin çözüm arayışları ve aktif rolü, Ankara’yı bölge’de kritik bir aktör hâline getirirken, ayrıca İsrail’in bölgedeki tutumunu ve stratejisini etkiliyor.

“ANKARA, ATEŞKESE YÖN VEREN BAŞ AKTÖR OLDU”

Yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşu ve diplomatik hamlelerinin, bölgedeki gelişmelerde belirleyici olduğu ifade ediliyor. Özellikle, ABD Başkanı Donald Trump’la güçlü işbirliği ve medya önündeki çıkışlarının, Türkiye’nin bölgedeki konumunu pekiştirdiği vurgulanıyor. Ankara’nın, Mısır ile Şarm El-Şeyh’te imzalanan ateşkes anlaşmasında oynadığı rol, Türkiye’nin diplomatik anlamda sınırlarını genişleten önemli bir adım olarak kabul ediliyor.




Uzmanlar, Türkiye’nin Gazze’de güçlenen etkisinin, İsrail hükümetleri için “stratejik bir risk” oluşturduğunu belirtiyor. Bunu yanı sıra, bölgedeki barışın garantörü olarak Türkiye’nin ortaya çıkmasının, özellikle Netanyahu hükümetini rahatsız ettiği söylediliyor.

Gazze’de Türk Askerine Yönelik Endişeler

Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü (INSS) araştırmacısı Dr. Galia Lindenstrauss, bölgedeki gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamada, “İsrail uzun süredir Türkiye’nin Gazze’deki rolüne karşı temkinliydi ve buna sert şekilde karşı çıktı. Son dönemde gelişen Türkiye-ABD yakınlaşması, Trump’ın Erdoğan’a güvenini artırdı ve Orta Doğu’da ‘düzen sağlamayı’ hedefliyor” dedi.




Dr. Lindenstrauss, Türkiye’nin bölgedeki etkisinin derinleşmesini, şu sözlerle özetliyor: “Türkiye, Gazze’de önemli bir aktör olarak görülüyor ve bu, uzun zamandır talepti. Türkiye’nin bölgedeki profesyonel askeri gücü ve deneyimi göz önüne alındığında, onların Gazze’de var olması İsrail’in en son isteyeceği durum. Bu gelişme, İsrail’in güvenlik çıkarlarıyla ters düşüyor.”

Vizyonunun bölgedeki etkinliği artırma yönünde olmasına vurgu yapan uzman, “Türkiye’nin Gazze’de rehinelerin cesetlerini bulma ve gözlemci gücü olarak görevlendirilme çabaları devam ediyor. 81 kişilik kurtarma ekibinin İsrail’den yeşil ışık beklediği biliniyor,” şeklinde ekledi.




Erdoğan’ın Dünya Çapında Takdir Toplaması

Türkiye uzmanı Dr. Rami Daniel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze’deki kararlı tutumunun, global anlamda takdir gördüğünü söylüyor. “Erdoğan’ın Gazze’deki duruşu, dünya kamuoyuna örnek teşkil etti ve Türkiye’nin başarısı olarak gösteriliyor. Hiçbir başka ülke, bu seviyede adım atmayı başaramadı,” ifadelerini kullanıyor.

Ayrıca, Türkiye’nin olası askeri varlığıyla ilgili endişeleri dile getiren Dr. Daniel, “Türk askerlerinin bölgede olmasını mümkün mertebe sınırlandırmak, en iyi çözüm yolu olur. Ceset arama operasyonları açısından sorun yok, fakat ateşkesin korunması ve uyumu konusunda endişeler mevcut. En büyük risk ise, İsrail’in kazara vurması durumudur,” dedi.