Gazze’de 733 Gün Sonra Uzlaşma: Detaylar ve Gelecek Adımlar
ABD Başkanı Trump, İsrail ve Hamas’ın ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını açıkladı, dünya rahat bir nefes aldı. Taraflar esir değişimi ve İsrail’in çekilmesi konusunda uzlaştı. Netanyahu anlaşmayı “ulusal zafer” olarak nitelendirirken, Hamas Filistin’de kalıcı barış için iki devletli çözüme işaret etti.
7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın İsrail sınırlarına yaptığı saldırıların ardından başlayan Gazze çatışması, toplamda 67 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği trajik bir süreçle sürdü. Uzun süredir devam eden çatışmalara ara verilmesi ve taraflar arasında yeni bir sayfa açılması, 733 günlük gerginlikten sonra mümkün oldu. ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz gece yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas’ın Gazze’de bir ateşkes anlaşmasını ilk aşama olarak kabul ettiğini ve tüm rehinelerin serbest bırakılacağını duyurdu. Bu gelişmelerle birlikte İsrail’in geri çekilme planı da onaylandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaptığı açıklamada bu anlaşmayı “İsrail devleti için ulusal bir zafer” olarak nitelendirirken, Hamas ise “halkımızın kendi kaderini tayin etme hakkından vazgeçmeyeceğiz” diyerek iki devletli çözüm yönündeki umutlarını yineledi. Bu ortak ifadeler, bölgedeki ilk büyük barış umudunun yeşermesi açısından önemli sinyaller taşıyor.
Diplomasi ve Uluslararası Destek
Trump’ın, anlaşmanın duyurusunda özellikle Katar, Mısır ve Türkiye’den arabuluculara teşekkür etmesi, bölgedeki diplomatik çabaların ne denli etkili olduğunu gösteriyor. Trump, "İslam dünyası, İsrail ve komşu ülkeler ile birlikte çalışmak büyük bir başarıdır" diyerek, bu adımın bölgenin istikrarı için ne kadar hayati olduğunu vurguladı. Ayrıca, anlaşmanın ilk aşamasında, İsrail ile Hamas arasında yapılan görüşmeler sonucunda, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve İsrail’in askerlerini geri çekmesi kararlaştırıldı.
İç Politika ve Güvenlik Yaklaşımları
İsrail içinde, bu barış girişimine karşı çıkan bazı isimler de bulunuyor. Özellikle aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, anlaşmaya sert tepki gösterdi ve oy kullanmama yönünde açıklamada bulundu. Smotrich, “Hapishanelerin boşaltılması ve terörist liderlerin serbest bırakılması büyük korku yaratıyor. Bu nedenle, mutabakatın onayına katılamayız” dedi. Bu gelişmeler, bölgedeki güvenlik ve iç politikada yeni dengelerin oluşmaya başladığını gösteriyor.
Gelecek Planları ve Yasal Süreçler
Uzlaşmanın ilk aşamasının yürürlüğe girmesiyle birlikte, yaklaşık 24 saat içerisinde İsrail ordusu, Hamas ile mutabık kalınan sınır hattına doğru geri çekilmeye başlayacak. Gazze’nin yaklaşık %53’ü İsrail kontrolüne geçerken, serbest bırakılacak rehinelerin sayısı 72 saat içerisinde tamamlanacak. Bu süreçte toplamda 20’den fazla hayatta kalan rehinenin serbest bırakılması planlanıyor. Ayrıca, tutuklanan Filistinlilerin serbest bırakılmasının ardından ikinci aşama müzakerelerine başlanacak ve kalan meselelerin çözüme kavuşturulması hedefleniyor.
Uluslararası Toplum ve Gelecek Umutları
Gazze’deki ateşkes, küresel anlamda büyük memnuniyetle karşılandı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu gelişmeyi “diyet barışın ilk adımı” olarak nitelendirirken, Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleri de süreci desteklediklerini açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Bu anlaşma savaşın sonu ve iki devletli barışın başlangıcı olmalıdır” diyerek, uluslararası toplumun birlik ve beraberliğine işaret etti.
Ardından, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi, bu barış sürecini “tarihi bir dönüm noktası” olarak tanımladı ve bölge halkları için yeni bir umut kapısı açıldığını belirtti. Birleşik Arap Emirlikleri ise, bu anlaşmanın Gazze’deki insani dramalara çare olmasını beklediklerini dile getirdi. Tüm bu gelişmeler, bölgedeki barış umutlarının artmasına katkı sağlıyor.
Karşılıklı Talepler ve Gelecek Beklentileri
Hamas, Türkçe’de iki önemli ismin serbest bırakılmasını talep ediyor: Mervan Barguti ve Ahmed Saadat. Ancak İsrail’in bu talebe nasıl yanıt vereceği henüz net değil. Bazı kaynaklar, Barguti ve Saadat’ın serbest bırakılmasına olumlu yaklaştığını bildirirken, İsrail Hükümeti ise Barguti’nin nihai anlaşma sürecinde yer almayacağını belirtti. Bu durum, bölgedeki güç dengelerini ve siyasi yapıyı yeniden şekillendirebilir.
ABD’nin Gözleminde Hareketler ve Gelişmeler
Gazze çözüm sürecinde önemli rol oynayan Trump, yaptığı açıklamada Mısır’daki müzakerelerin olumlu sonuçlandığını ve kendisinin de yakında Mısır’a giderek resmi imzayı atacağını duyurdu. Trump, “Kendi kendime, Gazze’ye gidebilir miyim?” sorusuna, “Evet, muhtemelen gidebilirim” yanıtını verdi. Ayrıca, Beyaz Saray’da düzenlenen etkinlikte, Trump’a not veren Dışişleri Bakanı’nın “Anlaşmayı ilk Bellirleyecek kişi siz olacaksınız” uyarısı dikkat çekti.
Trump, planın bölge barışını sağlayacağını ve bölgedeki savaşların artık son bulacağını ifade etti. Ayrıca, rehinelerin 13 Ekim’e kadar serbest bırakılmasıyla bölgedeki jeopolitik dengelerin değişeceği öngörülüyor. Bu süreçte, ABD’nin ve bölgesel aktörlerin attığı adımlar, barışın kalıcı olmasını sağlayacak önemli bir temel oluşturuyor.
Ödüller ve Gelecek Umutları
İlk aşamanın kabul edilmesiyle birlikte, gözler Nobel Barış Ödülü’ne çevrildi. Hamas liderlerinden Musa Ebu Marzuk, ABD Başkanı Trump’ın barış sürecine katkılarının farkında olduklarını belirtti. Ancak, Nobel Komitesi’nin değerlendirmeleri ve nihai kararına bağlı olarak ödülün Trump’a verilip verilmeyeceği henüz netleşmedi. Uzmanlar, bu gelişmelerin uluslararası barış ve uzlaşı açısından yeni bir dönemi başlatabileceğine inanıyor, ancak sürecin uzun vadeli etkileri şimdiden merak konusu olmaya devam ediyor.