41,7236$% 0,23
48,4954€% 0,44
5.416,11%1,41
9.216,00%1,20
36.752,00%1,20
10.860,95%0,43
Okan Buruk ve Sergen Yalçın, Türk futbolunun en dikkat çekici teknik adamları olarak rekabetin ve rekabet ruhunun simgeleri haline gelmiş durumda. Bu iki isim, futbol kariyerleri boyunca hem oyuncu hem de teknik direktör olarak önemli başarılara imza attılar ve bu başarılar onları Türk futbol tarihinin unutulmaz isimleri arasına yerleştirdi. Bugün, sezonun ilk derbisinde karşı karşıya gelirken, bu büyük ikilinin kariyer yolculukları ve toplamda kazandıkları başarılar oldukça dikkat çekiyor.
Her iki teknik adam da, yıllar boyunca hem futbol karakterleri hem de liderlik tarzlarıyla farklılıklarını ortaya koydular. Buruk, G.Saray’da forma giyerken 7 kez şampiyonluk sevinci yaşarken teknik direktörlük kariyerinde de 3 şampiyonluk kazandı. Yalçın ise Beşiktaş formasıyla 4 kez Süper Lig şampiyonluğu elde etti ve teknik direktör olarak da bir kez bu zaferi taçlandırdı. Bu ikili, futbol sahalarında sıkça karşılaşırken, takımlarında kazandıkları başarılardan ötürü de takdir topluyorlar.
İki teknik adamın toplamda dokuz kez karşılaşması, seyircilere heyecan dolu anlar yaşattı. Bu mücadelelerde, Yalçın’ın takımları Buruk’a göre üstünlük sağlarken toplamda 4 galibiyet, 3 mağlubiyet ve 2 beraberlik kaydı bulunuyor. Ayrıca, toplam gol sayısı da Yalçın’ın takımlarında 16’ya, Buruk’un takımlarında ise 12’ye ulaştı. Buruk’un G.Saray’da oynadığı dönemlerde 7 şampiyonluk kazanması, onu bu alanda öne çıkarıyor; aynı zamanda, teknik direktör olarak da 3 defa mutlu sona ulaşmasıyla dikkat çekiyor.
Buruk’un G.Saray ile Beşiktaş karşılaşmalarında, sarı kırmızılılar 6 maçta 4 galibiyet ve 2 mağlubiyet aldı. Yalçın’ın ilk döneminde ise Beşiktaş, G.Saray karşısında 4 maçta 2 galibiyet ve 1 mağlubiyet elde etti. Tarihsel anlamda, G.Saray’ın Beşiktaş’ı Buruk dönemi dışında, 10 galibiyetle en fazla mağlup eden teknik adam unvanı bulunuyor. Ancak, Buruk’un yönettiği dönemde, G.Saray’ı 2 kez mağlup edebilen tek takım Beşiktaş oldu. Bu rekabet, özellikle derbi maçlarının heyecan ve rekabet seviyesi açısından büyük önem taşıyor.
Bugünkü derbide toplamda 20 oyuncu, ilk kez iki ezeli rakipler arasında forma şansı yakalayacak. G.Saray’a yeni katılan isimler arasında Uğurcan, Singo, Sane ve İlkay gibi atak oyuncuları ve Metehan, Jacobs, Yusuf Demir ilk kez Galatasaray formasıyla maçta yer alacak. Beşiktaş’ta ise Jurasek, Abraham, Orkun, Ndidi, Taylan ve diğerleri ilk kez sahaya çıkacak. Bu heyecan verici karşılaşmada, yeni transferlerin performansı büyük merak konusu.
İki takımın da golcü oyuncuları, sezon boyunca önemli performanslar sergiledi. Mauro İcardi ve Rafa Silva, 5’er golle dikkat çekiyor ve gol krallık yarışını sürdürüyorlar. Onuachu ise 6 golle zirvede yer alıyor. İcardi, Beşiktaş’a karşı toplamda 6 maçta 5 gol atmayı başarırken, Silva ise 3 karşılaşmada 2 kez rakip fileleri havalandırdı. Bu golcülerin performansı, maçların kaderini belirleyen en önemli faktörler arasında bulunuyor.
G.Saray’ın kalecisi Uğurcan Çakır, Beşiktaş’a karşı toplamda 14 lig maçına çıktı ve 5 galibiyetle birlikte 6 beraberlik ve 3 mağlubiyet yaşadı. 19 gol yediği maçlarda ise, 2 kez kalesini gole kapattı. Beşiktaş’ın deneyimli kalecisi Mert Günok ise, 12 maçta 3 galibiyet, 2 beraberlik ve 7 mağlubiyet aldı. Bu mücadeleler, kalecilerin performansları ve maçların gidişatını şekillendiren önemli unsurlar olarak öne çıkıyor.
Beşiktaş, son 8 lig deplasman maçında G.Saray’a karşı galibiyet bulamadı. En son 2016-17 sezonunda 1-0’lık skorla kazanan siyah-beyazlılar, ardından gelen 8 maçta 7 mağlubiyet ve 1 beraberlik yaşadı. Bu durum, saha avantajı ve psikolojik üstünlük açısından önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, Okan Buruk’un göreve gelmesinden bu yana, İstanbul takımlarının aralarındaki en fazla galibiyet alan ve puan toplayan takımı G.Saray (99).
İki takımın en fazla gol attığı ilk 15 dakika diliminde Beşiktaş, 3 gol ile en etkili isimlerinden biri olmayı sürdürüyor. Ayrıca, son 4 Süper Lig maçında toplam 4 kırmızı kart gösterildi; bu da maçların ne kadar çekişmeli ve tempolu olduğunu gösteriyor.
Fenerbahçe’nin İsmail Yüksek Yükselişi ve Kulüpteki Rolü