Futbol Sözleşmeleri ve Yasal Tartışmalar Üzerinden Güncel Gelişmeler

Fenerbahçe ile isimleri sıkça anılan Kerem Aktürkoğlu'nun sözleşme detayları, kamuoyunun büyük ilgisini çekmiş durumda. Aktürkoğlu'nun Fenerbahçe ile yaptığı anlaşmanın toplam bedeli 1907 TL olarak belirlenmişken, eski yönetici Hakan Safi’nin holdingiyle imzalanan imaj hakkı sözleşmesinin değeri ise 7 milyon euroyu buluyor. Bu durum, futbol camiasında ciddi tartışmalara yol açtı.

Süper Lig’deki toplam futbolcu sayısına baktığımızda, TFF’nin uygulamaya koyduğu tek tip sözleşme ile yaklaşık 225 oyuncunun asgari ücret seviyesinde ücret aldığı ortaya çıktı. Bu sayı, toplu sözleşme düzenlemelerine uyumsuz eleştiriler alırken, futbol ekonomisinde büyük bir çelişkiyi gösteriyor. Kulüpler ve oyuncular arasında imzalanan farklı sözleşmeler, kulüplerin finansal kayıtlarındaki önemli eksiklikleri de ortaya koyuyor.

Sözleşme Uyuşmazlıkları ve Yasal Yükümlülükler

Fenerbahçe’nin, Benfica’dan transfer edilen Kerem Aktürkoğlu’nun sözleşmesini Türkiye Futbol Federasyonu’na iletmesi sırasında dikkat çeken nokta, ödemenin asgari ücret olarak gösterilmesi oldu. Federasyonun sezon başında yaptığı yeni düzenlemeyle, kulüplerin ikinci sözleşmeyi yapmaları yasaklanmıştı. Ancak burada önemli olan, futbolcunun şahıs veya şirketlerle yaptığı sözleşmelerin kulübün yükümlülükleriyle doğrudan ilgisi olmamasıdır.

Yani, kulüp, kulüp bütçesini ve harcama limitlerini ilgilendiren tek tip sözleşmeyi yapmak zorundadır. Futbolcular ise şahıs veya şirketle yapacakları sözleşmelerle, federasyonun belirlediği kuralları aşabilirler. Bu durum, futbolcunun bir nevi yasal esneklik alanına sahip olduğunu göstermektedir.

Sözleşmeler ve Spor Hukuku Açısından Değerlendirme

Yaptığım araştırmalarda, yalnızca Kerem Aktürkoğlu’nun değil, diğer 224 futbolcunun da toplamda asgari ücret seviyesinde sözleşmeler imzaladığını tespit ettim. Bu durum, piyasanın devasa para döndürmesine rağmen, birçok oyuncunun gelir seviyesinin oldukça düşük kalmasını gözler önüne seriyor.

Bu sarkastik durum karşısında, kamuoyunun büyük kısmı, hem kulüpler hem de oyuncular açısından cezai yaptırımların uygulanması gerektiğini düşünüyor. Özellikle, kulüp yöneticileri ve oyuncuların yaptığı sözleşmelerin yasal çerçevede ihlal sayılması ve cezalandırılması gerektiği yönünde görüşler öne çıkıyor.

Yasal ve Finansal Yükümlülükler

Hatırlanması gereken önemli noktalar arasında, kulüplerin düzenlediği lisans ve transfer politikalarının, sürdürülebilir finansal yapıyı hedeflediği bulunuyor. Amaç, kulüplerin hem yükümlülüklerini yerine getirip hem de finansal anlamda rahat olmasını sağlamak olduğundan, ikinci sözleşme yapma yasağı, bu dengeyi koruma amacı güdüyor.

Federasyonun düzenlediği tek tip sözleşmenin amacı da, bazı kulüplerin farklı sözleşmelerle iki yüzlü davranmasını engellemektir. Bu önlemler, özellikle büyük kulüplerin, yurtdışından transfer edilen oyuncularla yaptığı ve çeşitli maddeler içeren ikinci sözleşmeleri önlemeyi hedefliyor.

Sözleşmeler ve Kulüplerarası İşleyiş

Örneğin, Kerem Aktürkoğlu’nun Hakan Safi ile yaptığı sözleşme, kulüpten bağımsız olarak geçerlidir ve Fenerbahçe’yi bağlamaz. Bu durumda, sözleşmenin tek tip sözleşme kurallarını ihlal edip etmediği önemli hale gelir. Eğer sözleşme, kulübü yasal sorumluluk altına sokmuyorsa, federasyonun talimatlarına aykırılık teşkil etmez.

Ayrıca, futbolcuların şahıs veya şirketlerle yaptıkları sözleşmeler, Türkiye Futbol Federasyonu’nun onayına tabi değildir ve bu nedenle kulüplerle başlatılan yasal süreçleri etkilemez. Yani, kulüple oyuncu arasındaki sözleşmede gizli ikinci ve farklı maddeler bulunabilir. Bu durum, özellikle bazı kulüplerin iki ayrı sözleşme yaparak yaptırımdan kaçınmaya çalışmasıyla sıkça görülür.

Dış İşlemler ve Dubai’deki Çalışmalar

Son dönemde gündemi sarsan iddialar arasında, birçok futbolcu ve menajerin Dubai’de şirketler kurarak vergi avantajı sağlama çabaları öne çıkıyor. Özellikle Orta Doğu ülkelerinde, “Free Zone” olarak adlandırılan serbest vergi bölgeleri, bu işlemler için tercih edilen alanlar arasında yer alıyor.

İddialara göre, oyuncuların maaşları ve sözleşmeler, Dubai’de kurulan şirketler üzerinden ödeniyor ve böylece vergi kaçırma yöntemi kullanılıyor. Bu uygulama, özellikle Erdem Timur döneminde sık sık başvurulan bir yöntem olarak değerlendiriliyor ve çeşitli kulüp ve oyuncular tarafından kullanıldığı öne sürülüyor.