Düzce’de Geleneksel Bıçak Sanatını Yaşatan Usta Servet Altınışık

Düzce’de 17 yıl önce büyük dedesinden öğrendiği bıçakçılığı devralan Servet Altınışık, Eski Sanayi sitesindeki atölyesinde geleneksel bıçakçılığı sanatsal bir boyuta taşıdı. Altınışık’ın gravür, tel kari ve özel figürlerle işlediği bıçaklar, yurt ...

Düzce’de 17 yıldır büyük dedesinden öğrendiği ve devraldığı bıçakçılık mesleğini sürdüren Servet Altınışık, Eski Sanayi sitesi içindeki atölyesinde geleneksel sanatı modern bir vizyonla yeniden canlandırıyor. Gravür, telkari ve özel figürlerin işlenmesiyle süslenmiş benzersiz bıçaklar, hem yurt içi hem de yurt dışındaki önemli kişiler tarafından tercih edilerek hediye ediliyor.

Servet Altınışık, yaptığı işte farklı ve özgün bir boyut yakalamayı amaçladıklarını belirterek, “17 yıldır bu mesleği yapıyorum. Mesleğin gerçek ustası büyük dedemdir ve ne yazık ki başka aile bireyleri bu alanda ilerlemedi. Ancak biz, bıçağa yeni bir tarz ve estetik kazandırdık” ifadelerini kullanıyor.

Sanat ve Zanaatın Kesiştiği Nokta

Altınışık, geleneksel bıçak sanatını sadece bir üretim biçimi olmaktan çıkarıp, sanat seviyesine ulaştırma çabasını sürdürüyor. “Bıçaklarda gravür, telkari ve özgün figürler kullanıyoruz. Kılıflarını da bu motiflere uygun şekilde tasarlıyoruz. Bu çalışmalarımız sayesinde 2020 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Devlet Sanatçısı unvanı aldım ve UNESCO Kültürel Miras Taşıyıcısı oldum” diye anlatıyor.




Araştırmalara ve denemelere sürekli devam ettiklerini, her yeni çalışmalarla sanatı daha ileriye götürmeyi amaçladıklarını dile getiren Altınışık, “Her meslekte olduğu gibi bu işte de zorluklar var. Ama sevgi ve tutku olursa tüm engeller aşılabilir. Bir işi sevip saygı duymak en önemli noktadır” diye ekliyor.




Zorluklar ve Gelecek Nesillere Aktarma Çabası

Bir başka önemli konu ise, gelecek nesillere mesleği aktarmanın güçlüğü. Altınışık, “En büyük sorun, nitelikli çırak bulunamaması. Yaşlanıyoruz ve mesleği bizim gibi devam eden pek kimse kalmadı. Gelen gençlerin çoğu lise mezunu ve genellikle el becerisi düşük. Bu nedenle mesleği öğretmek çok zorlaşıyor. Bu zorunluluğu fark eden kızımı yetiştiriyorum; kendisi kuyumculukla ilgileniyor ve aynı zamanda bıçak yapımını da öğreniyor” şeklinde konuşuyor.




Gençlerin İlgi ve Zorlukları

İşin çocuk ve genç nesil tarafından benimsenmesini isteyen Altınışık, kızına da bu tutku ve beceriyi aşılıyor. Kızının, “Gravür ve kabza süslemelerinde zorlanıyorum, el becerisi gelişmekte ve pratik yapmak gerekiyor” şeklinde görüşleri bulunuyor. Yaprak Altınışık ise, asıl mesleği olan kuyumculuğu sürdürebildiği kadar, babasının sanatını da yakından takip ediyor ve öğreniyor.




Sanatın Keyif ve Gücü

Bıçak yapımının, taşımasından çok daha büyük bir keyif ve gurur kaynağı olduğunu vurgulayan Altınışık, “Yaptığım bıçakları görmek, bana büyük bir keyif ve motivasyon katıyor. Bu işi yapan herkesin kendine özgü bir tarzı olmalı. Özellikle bu dönemde kadınların da güçlü durması ve sanatla uğraşması çok önemli. Sanat ve zanaatın değeri gün geçtikçe artıyor ve bu alanlarda gelişmek herkesin hakkı” diyerek sözlerini tamamlıyor.