41,7248$% 0,25
48,4676€% 0,46
5.412,16%1,33
9.192,00%0,97
36.656,00%0,97
10.814,11%0,74
Gazze’deki barbarca saldırılar ve insanlık dramını derinleştiren İsrail’in vahşi operasyonları, küresel kamuoyunun tepkisini çekmeye devam ediyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de devam eden katliamlar, yalnızca bölgeyi değil, tüm dünyayı dehşete düşürürken, Siyonist İsrail’in uluslararası alandaki itibarı da ciddi ölçüde sarsılıyor.
Wall Street Journal’a göre, bu zaman zarfında İsrail’in uzun vadeli destekçileri bile endişe ve tepkilerini dile getirmeye başladı. Bu gelişmeler, sadece bölgedeki değil, aynı zamanda küresel ekonomik ve siyasi dengeleri de etkileyecek bir kırılma noktası olma potansiyeli taşıyor. Özellikle genç nesil arasındaki destek kaybının, önümüzdeki yıllarda politikaların şekillenmesinde belirleyici olacağı düşünülüyor.
Öfkenin dünya çapında yayılmasıyla birlikte, Müslüman ülkelerden Avrupa ülkelerine ve ABD’ye kadar geniş bir coğrafyada İsrail’e karşı eleştiriler yükselmeye başladı. Birçok analist, İsrail’in geçmişte kazandığı uluslararası desteğin erozyon edebileceğini ve bu durumun hükümetlerin tutumunu değiştirmesine yol açabileceğini öngörüyor.
ABD’deki birçok üniversite kampüsü ve Avrupa’daki liseler, genç neslin Gazze’ye destek vermesiyle üniversitelerin ve okulların tutumunu yeniden gözden geçiriyor. Bu eğilimin, politikacıların ve uluslararası aktörlerin önünde yeni bir sorumluluk ve sınav oluşturacağı düşünülüyor.
Uzmanlar ve diplomatlar, İsrail’in küresel toplumda itibarını yeniden kazanabilmek için yeni bir liderliğin önüde olması gerekir diyor. Eski ABD Tel Aviv Büyükelçisi Daniel Shapiro, bu konuda net bir çözüm önerisi sunarak, “Netanyahu’nun görevi bırakması ve yeni bir liderin göreve gelmesi, barış sürecinin önünü açabilir” diyerek, diplomatik açıdan olası adımları vurguluyor. Bu değişimin, sadece iç politika değil, dış ilişkiler açısından da kritik önemi bulunuyor.
İsrail’e karşı en etkili uluslararası tepkilerden biri de spor alanında geliyor. Game Over Israel adlı sivil toplum örgütü, UEFA ve diğer uluslararası spor federasyonlarının bu konuda adım atmasını talep ediyor. Kampanya liderleri, futbolun global bir spor olması nedeniyle, spor dünyasının tutumunun siyasi ve insani anlamda oldukça etkili olabileceğine inanıyor.
Futbolun, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı en güçlü tepki yollarından biri olabileceği” savunuluyor. Bu bağlamda, UEFA’nın bu talep doğrultusunda men kararını kesinleştirmek üzere olduğunu belirten aktivistler, böylece sporun insani değerlerle uyum içinde hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.
Prashar, UEFA Başkanı Aleksander Ceferin’in duruma kayıtsız kalmaması halinde, İsrail’in futboldaki varlığının askıya alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, sivil toplum temsilcileri, barış planları ve yeni diplomatik girişimlere rağmen, işlenen suçlar ve soykırımın hesabının mutlaka sorulması gerektiğini belirtiyorlar.
Gazze’de Barış Çabalarında Yeni Dönem ve Müzakerelerin Güncel Durumu