Dört Mevsim Bakım Merkezi: Yaşlılara ve Engellilere Yeni Bir Hayat Alanı

Antalya’daki Dört Mevsim Palyatif Bakım Merkezi ve Huzurevi’nin sakinleri sosyal medyada paylaştıkları videolarla binlerce beğeni alıyor. Onları bir videoda güneş gözlüklerini takmış dans ederken, diğerinde ‘Barbie’ pembesi kıyafetlerle eğlenirken görüyoruz. Tiyatro etkinlikleri, yüzme aktiviteleri, doğa ve kültür gezileri düzenliyorlar. Klasik huzurevi algısını kırıyor ve hayata umutla bakıyorlar.

Konyaaltı’nın en yeşil ve huzurlu noktalarından birinde konumlanan Dört Mevsim Palyatif Bakım Merkezi ve Huzurevi, misafirlerine doğayla iç içe bir yaşam deneyimi sunuyor. Alzheimer hastaları, felçli ve yatağa bağımlı bireyler ile palyatif ve özel bakım ihtiyacı duyan yaşlılara hizmet veriyorlar. 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü vesilesiyle ziyaret ettiğimizde, bu merkezin geleneksel huzurevi anlayışına yeni bir soluk getirdiğini fark ettik. Yöneticiler, burada amaçlarının sadece güvenli bir yaşam alanı sağlamak değil, aynı zamanda yaşlıların yaşam kalitesini artırmak olduğunu belirtiyorlar.

Merkezin sorumlu müdürü ve psikolog Zehra Salalı Çalış, ekibiyle birlikte, yaşlıların toplum yaşamına aktif katılımlarını teşvik eden birçok aktivite düzenliyorlar. Salalı, “Eskiden ‘Seni huzurevine götüreceğiz’ denince üzülürdü aileler; biz ise artık ‘Sana böyle güzel bir yer bulduk’ dediğimizde sevinç olmasını istiyoruz. Çünkü burada asıl amaç, yatmaktan çok gülmek, paylaşmak ve hayattan zevk almak,” ifadelerini kullanıyor. Fiziksel aktiviteler sadece kapalı ortamla sınırlı kalmıyor; sahilde yoga, ormanda pilates ve çeşitli egzersizler yapılıyor. Aynı zamanda, Aktif Yaş Alma Merkezi’nde düzenlenen sanat atölyeleri sayesinde sakinler yeteneklerini keşfediyorlar. Resim, örgü ve el sanatları gibi aktiviteler, tiyatro gösterileri ve yüzme gibi spor etkinlikleriyle günler neşe içinde geçiyor.

Sosyal Medyadaki Renkli Anlar

Bakımevinin sosyal medya hesapları (@dortmevsimbakimmerkezi), gençler arasında popüler hale gelen renkli klipleri ve videolarıyla adeta bir eğlence merkezine dönüşüyor. Bu içerikler, yaşlılık algısını kırma ve moral yükseltmek amacıyla paylaşılıyor. Sosyal hizmet sorumlusu Büşra Başar, yaptığı aktiviteleri takipçilerle paylaşmaya özen gösteriyor. Fizyoterapist Melih Demirel ise, sakinlerin gelişimini belgelemek için çalışmalar yapıyor. Bu sayede, hem içeriklere katılım artıyor hem de izleyicilerin ilgisi çekiliyor. Zehra Salalı Çalış, “Duygusal bağ kurdukları ve aile sıcaklığını hissettikleri etkinlikler, onları gerçekten mutlu ediyor. Televizyon karşısında vakit geçirmek yerine, aktif etkinliklerle ilgilenmek hastalık sürecini olumlu etkiliyor,” diyerek etkinliklerin önemine vurgu yapıyor. Zaman zaman gözleme dayalı aktiviteler, geçmişin güzel anılarını canlandırmak için düzenleniyor. 60’lar ve 70’ler temalı klipler, eski şarkılar ve danslarla beğeni topluyor. Athena, Sefo, Lvbel C5 gibi sanatçıların şarkılarına hazırlanan klipler, trend listelerine girmeyi başarıyor. Ayrıca, ‘Barbie’ temalı videolar ve yapay zekanın kullanıldığı iddialarına karşın, her şeyin gerçek olduğu ve samimi anların paylaşıldığı görülüyor. Bu paylaşımlar, benzer kurumların de ilgisini çekiyor ve yaşlıların hayata renk katma çabalarını teşvik ediyor.




Bakım merkezinde her köşede doğal bir neşe ve samimiyet hakim. Çocukların coşkulu gülüşleri ve içten enerjisi, burada geçirilen zamanı özel kılıyor. Ayrıca, sakinlerin ve ailelerinin paylaştığı anlar, ortamın sıcaklığını artırıyor.




Huzurevi Sakinlerinin Kendilerinden Anlatımları

Çeşitli yaşlardan ve hikâyelerden gelen sakinler, burada olmaktan büyük keyif aldıklarını ve etkinliklere katılmanın onları nasıl mutlu ettiğini anlatıyorlar:




Cuma Ali Karaca (56): “İki yıldır buradayım ve burası gerçekten benim ikinci evim. Çok özgür ve rahat hissediyorum. Sosyal etkinlikler sayesinde eğleniyoruz ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum.”




Ayşe Meral Doymaz (78): “İlk geldiğimde bilinci kapalıydım, şimdi ise buradaki çalışmalar ve videolar çok hoşuma gidiyor. Kendimi genç ve enerjik hissediyorum. Zamanın nasıl geçtiğini bilmeden burada vakit geçiriyorum.”

Kâmil Ziya Güler (63): “Resim atölyesinde yeni bir başlangıç yapıyorum, hayatı sıfırlamanın ve yeniden başlamanın tam zamanı olduğuna inanıyorum. Bu etkinlikler, özgürlüğüm ve yaratıcılığım için büyük fırsat oluyor. Çalıştığım resimlerle yeni bir sayfa açıyorum.”