Diyarbakır’daki Tarihi Kilise Yenilenen Yüzüyle Ziyaretçilerini Ağırlıyor

Merkez Sur ilçesinde bulunan ve sanat galerisi olarak da kullanılabilen yaklaşık 1800 yıllık Saint George Kilisesi, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler sırasında hasar görmüştü.
Mesleklerin ve dönemlerin izlerini taşıyan bu tarihi yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından 10 Ağustos’ta tekrar ziyaretçilere açıldı.
Restorasyonda, kilisenin ön kubbesine modern bir cam tavan inşa edilirken, iç yapısındaki tuğla örülü tavan güçlendirilerek restorasyonun izleri daha belirgin hale getirildi. Bu çalışmalar sırasında, mimarların alkışlanan detaylarından biri olan ve kubbedeki parmak izini temsil ettiği düşünülen taşıma taşı, daha görünür kılındı.
Restorasyonun ardından yoğun ilgi gören kiliseyi, 10 Ağustos’tan itibaren toplamda yaklaşık 35 bin kişi ziyaret etti.

Restorasyon ve Güncel Durum
İçkale Müze Kompleksi’nin önemli parçalarından biri olan kilisede, koleksiyonlarda toplam 36 bin 352 eser bulunuyor. Ayrıca, bölgede 14 tarihi yapının bulunduğu ve bunlardan birisinin Saint George Kilisesi olduğu bilgisi paylaşıldı.
Depremler sırasında ciddi hasar alan kilise, uzmanlar tarafından iki yıl süren titiz çalışmalar sonucu eski ihtişamına yeniden kavuştu. Yapılan restorasyonla özellikle kubbesinde yer alan parmak izi daha dikkat çekici hale getirildi.
Bakanlık yetkilileri, bu yeni görünümle birlikte, ziyaretçi sayısında önemli bir artış yaşandığını ve özellikle sosyal medyada yapılan paylaşımların ilgiyi artırdığını belirtiyor. Kilisenin iki kubbesinden en dikkat çekici olanı ise, iç kısımdaki kubbedir.

İnsanlar neden bu parmak izini görmek istiyor? Kiliseye gelen ziyaretçiler, özellikle parmak izinin yer aldığı kubbeyi görmek için buraya akın ediyor. Ziyaretçilerin yoğun ilgisi ve yoğun ziyaretçi akınıyla ilgili olarak Gizligöl, “Burası, bir baş parmağın izini andırdığı için özellikle rağbet görüyor. Hakkında ‘dünyanın en büyük parmak izi’ denilen bu iz, mimarın mesleki kariyerinde kendi parmak izini taşıdığı düşünülüyor. Son zamanlarda ılımlar nedeniyle gerçekleşen ziyaretlerin sayısı, yaklaşık 35 bine ulaştı” dedi.

Sanat ve kültür etkinlikleriyle zenginleşiyor
Kilisenin sadece tarihi değil, aynı zamanda kültürel anlamda da önemli bir merkez haline geldiğini belirten Gizligöl, Diyarbakır Kültür Yolu Festivali kapsamında çeşitli sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacaklarını ekledi. Özel olarak, dünya sanat sahnesinde tanınan ünlü ressam Pablo Picasso’nun eserleri de burada sergilenecek.
Bu sayede kilise, sadece bir ibadet ya da ziyaret yeri olmaktan çıkıp, sanat ve kültürün buluşma noktası haline geliyor.

Uzmanlar ve ziyaretçiler kiliseyi çok beğeniyor
Yurt dışından gelen ziyaretçiler, yapıdaki detaylara büyük ilgi gösteriyor. Mardin’den gelen ve tarihi mekanları fotoğraflamak amacıyla Diyarbakır’a gelen Osman Haşlamacıer, “Parmak izini görmek gerçekten inanılmaz, mimarın bilinçli ve tasarımla eklediği belli oluyor” diyerek duygularını dile getirdi.
İstanbul’dan eşiyle birlikte gelen Esra Aslantepe ise, “Kilise ve kubbesi gerçekten çok etkileyici. Özellikle parmak izi, mimari açıdan gerçekten şaşırtıcı ve görmeye değer,” ifadelerini kullandı.
Son olarak, ilk defa Diyarbakır’ı ziyaret eden Seda Budak ise, “Buradaki mimari detaylar gerçekten çok çarpıcı. Parmak izinin kubbede net bir şekilde görünmesi ise ayrı bir güzellik” diyerek duygularını paylaştı.
Her biri, bu tarihi yapının korunmasının ve özgün detaylarının fark edilmesinin önemine vurgu yaptı.