CERN’de Türk Öğrencilerin Büyük Başarısı: Radyoaktif Atıkların Azaltılması İçin Yenilikçi Deney

Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencileri, İsviçre’deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) tarafından düzenlenen dünyanın en prestijli liselerarası yarışmalarından biri olan ‘CERN Okullar için Işın Hattı (Beamline for Schools) Yarışması’nı kazanan ilk Türk ekip olmuştu. Bu sonucun ardından CERN’de kendi deneylerini test etme imkanı bulan ekibin bir sonraki hedefi NASA’da deney yapan ilk Türk öğrenciler olmak.

İstanbul Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde eğitim gören yedi kişilik PhysiCal Takımı, uluslararası arenada önemli bir başarı elde ederek CERN’in düzenlediği ve 72 ülkeden yaklaşık 3.500 başvurunun katıldığı “Beamline for Schools” yarışmasında seçildi. Takım, nükleer enerjinin doğurduğu radyoaktif atıkların çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçlayan özgün bir deney önerisi hazırladı. Bu inovatif çalışma, onları CERN tarihinde ilk kez doğrudan merkezin araştırma projelerinde yer almaya davet edilen Türk takımı olma onuruna da eriştirdi. 10-24 Eylül tarihleri arasında CERN’de çalışmalara katılan ekip, bu deneysel süreci başarıyla tamamladı.




Teknolojiyi ve bilimsel araştırmayı yakından takip eden ekip üyeleri, deney sonrası Türkiye’ye dönüşlerinde büyük bir gurur ve heyecan içindeydiler. Takımın kaptanı 12. sınıf öğrencisi Baran Buluttekin, deneyin ne kadar başarılı sonuçlar verdiğine dair önemli bilgiler paylaştı. Ayrıca, deneyleri gerçekleştirdiği ve deney sonuçlarını analiz ettiği süreçte yaşadıkları deneyimi şu sözlerle dile getirdi:

CERN’LÜ BİLİM İNSANI GİBİ HİSSETTİK
“CERN’de geçirdiğimiz zaman, bize profesyonellerin dünyasına adım attığımız bir fırsat sundu. Orada bulunmak gerçekten eşsiz bir deneyimdi. Bilim insanlarıyla birlikte çalışma şansı bulmak, dünyanın en önde gelen araştırma merkezlerinden birinde bilim yapıyor olmak, hayatımızda kalıcı izler bıraktı. Oradaki ekip, bizleri sadece lise öğrencisi olarak değil, meslektaşlarıymışız gibi ağırladı ve sorumluluklar verdi. Bu deney, 15 gün boyunca kendimizi CERN’de çalışan bilim insanları gibi hissetmemize neden oldu. Ayrıca, kazanan belgeli takım arkadaşlarımızla birlikte olmamız, deney önerimizin başarıyla sonuçlanmasında büyük rol oynadı. Deneyin ana amacı, nükleer enerjinin neden olduğu radyoaktif atıkların azaltılmasıydı ve sonuçlar da beklentilerimizi karşıladı.”

DENEYİ MAKALEYE DÖNÜŞTÜRECEKLER
“Gerçekleştirdiğimiz çalışmayı, CERN’deki proje liderimiz Markus Joos’un önerisi üzerine Belçikalı arkadaşlarımızla birlikte bilimsel makaleye dönüştüreceğiz. CERN uzmanlarının mentorluk desteği sayesinde, bu makale uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanmaya hazırlanıyor. Bu yarışma, öğrencilerin bilimsel çalışmalarını geniş kitlelere ulaştırmasında ve kendi araştırma ağlarına katılmasında önemli bir fırsat sunuyor. Bu nedenle, iletişim ve ortak çalışmalarımız devam edecek.”

Güvenlik Önlemleri ve Deneyin Önemi
CERN’e giriş sırasında alınan katı güvenlik önlemleri dikkat çekti. Elektrik sistemleri ve deney alanlarına giriş yaparken, talimatlara uyulmadığında tüm tesisin kapatılacağı, bu nedenle de dikkatle hareket edilmesi gerektiği belirtildi. Bu disiplinli ortamda, yüksek elektrik ve radyoaktif maddelerle yapılan çalışmalar sırasında herhangi bir sorun yaşanmadı. Ek olarak, genç araştırmacılar, gelecekteki hedefleri arasında NASA’ya yönelik yeni deneyler tasarlamak ve orada çalışmak olduğunu ifade etti. CERN’deki ilk deneyleri ve makaleleri temel alarak, bilimsel çalışmalarını daha da ileriye taşıma azmindelerdir.”

Deneyler, Kapsamlı Bir Sürecin Başlangıcı Olarak Değerlendiriliyor
Gökhan Gündüz, Cağaloğlu Anadolu Lisesi Biyoloji Öğretmeni olarak, bu projeyi “daha büyük bir araştırma sürecinin ilk adımı” olarak tanımladı. Ayrıca, deneyi yapan öğrencilerin yanlış malzeme kullanımı konusunda büyük özen gösterdiklerinin altını çizdi. Öğretmen, CERN’de gerçekleştirilen deneyin, yakın gelecekte daha gelişmiş versiyonlarının ortaya çıkabileceğine inanıyor. Öğrencilerin en büyük katkısı, malzemelerin doğru oranlarda kullanılması ve deneyin planlanmasındaydı. Bu çalışmalar, bilimsel faaliyetlerin sürdürülebilir olmasını sağlayan önemli noktaları içeriyor. Asıl amaçları ise şu: Günümüzde hızla azalan enerji kaynakları karşısında, nükleer enerjinin, daha az zararlı ve radyoaktif atıkların daha kısa sürede zararsız hale getirilmesini sağlayan yöntemlerle, insan ve çevre sağlığını korumanın yollarını aramaktır. Düşünce ve çalışmalarını, hem CERN’de hem de yakın gelecekte NASA’da sürdürecek olan genç araştırmacılar, yeni teknolojiler ve deneysel yöntemlerle dünyamızı daha iyi bir hale getirme çabasında olduklarını sözlerine ekledi.