AirCar’ın Yenilikçi Elektrikli Uçan Aracı ve Gelecek Planları

AirCar Kurucusu ve CEO’su Eray Altunbozar, yaptığı açıklamalarda iki farklı versiyonda çalışan elektrikli uçan araçlar üzerinde çalışmaların sürdüğünü belirtti. Bu araçlardan biri tek kişilik, diğeri ise iki kişilik olmak üzere tasarlanmış. Altunbozar, tek kişilik modelin testlerinin başarıyla tamamlandığını ifade ederek, üretimin daha kolay ve uygun maliyetli olan bu versiyonun ön plana çıktığını vurguladı. 2026 yılında, tek kişilik araçların teslimlerine başlanmasının planlandığını ve ilk satışların yılın başında gerçekleşeceğini sözlerine ekledi.

Batarya özellikleri ve uçuş kapasitesi hakkında bilgi veren Altunbozar, aracın yaklaşık 115 kilogram ağırlığında olduğunu ve batarya seçeneğine bağlı olarak 40 kilometreye kadar havada kalabildiğini açıkladı. Ortalama hızının 60 km/saat olduğunu belirten CEO, 30-40 dakika süren uçuşların çoğunlukla eğlence ve eğitim amaçlı kullanıma uygun olduğunu dile getirdi. Ayrıca, bataryaların modüler yapıda olması sayesinde değişiklikle kullanılabilmesine imkan tanıdıklarını da ekledi.

İnsanlar bireysel kullanıma yönelebilir ifadesiyle vurgu yapan Altunbozar, iki kişilik versiyonun geliştirilmesiyle ilgili çalışmaların hızla ilerlediğini ve ön satışların ilgiyle karşılandığını belirtti. 2027 sonunda teslim edilmesi planlanan 100 adetlik ikili modelin ön satışına çıkıldığı ve ilk haftada 100 sipariş alındığını bildirdi. Bu yoğun talebin, havacılık sektöründe bir haftada bu ölçekte satılan ilk araç olmasını sağladığını vurguladı. Aynı zamanda, 2028’de teslim edilmek üzere planlanan 300 adetlik iki kişilik modelin de ön satışının başladığını ekledi.

Ön siparişlerin, insanların araçlara olan ilgisini ve beklentisini gösterdiğine işaret eden Altunbozar, özellikle Türkiye’den gelen taleplerin dikkat çekici olduğunu söyledi. Web sitesine giriş yapan her 100 kişiden yaklaşık birinin ön sipariş verdiğini belirten CEO, diğer ülkelerden de, İrlanda, Katar, Almanya ve ABD gibi ülkelerden siparişler aldıklarını ekledi.

ABD pazarında iki kişilik uçan araçların oldukça yaygın olduğunu ve insanların bu aracı araba alır gibi aldığını anlatan Altunbozar, regülasyon değişiklikleriyle araçların hafif spor uçağı kategorisine alındığını söyledi. Bu sayede, Türkiye’de de hafif uçak sınıfına giren araç, bireysel kullanım imkânına sahip oluyor. Yüksek menzili ve maksimum uçuş hızıyla dikkat çeken model, yaklaşık 130 km/saat hızda uçabiliyor ve 250 kilogram taşıma kapasitesine sahip.

Güvenliğin ön planda olduğu kullanım için, öncelikle pilotaj eğitimi alınması gerektiğine değinen Altunbozar, bu eğitimlerin Türkiye’de verildiğine dikkat çekti. Pilotların, 45 saat yer eğitim ve 30 saat uçuş eğitimi ile uçuşlara başlayabileceğini belirten CEO, aracın havalimanlarının yanı sıra helikopter pistleri veya uygun bahçelerden de kalkıp inebileceğine işaret etti. Bazı belediyelerle bu amaçla kullanılabilecek alanların yapılması için görüşmelerde bulunduklarını belirtti.

Aracın, normal bir helikoptere göre daha sessiz çalışması ve 3,5-4 kat daha az gürültü yaymasıyla şehir içi kullanım için uygun olduğu da vurgulandı. 2027’nin son çeyreğinde iki kişilik araçların ilk teslimatlarının yapılması planlanırken, tüm güvenlik testlerinin başarıyla tamamlandığı ve bu testlerin başarısız olması durumunda aracın uçuşunun mümkün olmayacağı ifade edildi.

Standartlara ve havacılık regülasyonlarına sıkı sıkıya uyum sağlandığını belirten Altunbozar, uçuş testlerine kendisinin pilot olarak katıldığını dile getirdi. Ayrıca, 15 dakikada yüzde 0’dan yüzde 80’e ulaşan yüksek kapasiteli pillerin kullanıldığını ve bu pillerin elektrikli araç şarj istasyonlarında şarj edilebildiğini söyledi. Bütün bu gelişmeler sayesinde, aracın her yerinde kameralara yer verildiğini ve otonom özelliklerinin bulunduğunu ancak henüz %100 otonom pilotajın resmi düzenlemelere uygun hale gelmediğini ekledi.

Kazalara karşı güvenlik önlemleri ve kullanım kolaylığı hakkında açıklamalar yapan Altunbozar, aracın içerisinde balistik paraşütün de bulunduğunu ifade etti. Bu güvenlik özelliği sayesinde, kazaya sebep olabilecek durumlarda, aracın iç kısmına yerleştirilen küçük füzenin tetiklenerek paraşütü açtığını ve aracın güvenli bir şekilde yere indiğini açıkladı. Ayrıca, şasi ve gövdenin karbon fiber kullanılarak darbeye dayanıklı hale getirildiğini ve kötüniyetli durumlarda bile yolculara zarar vermeden iniş yapabildiğini belirtti.

Uygulama konusunda kullanıcı dostu bir tasarım hedeflediklerini söyleyen Altunbozar, yükseklik korkusu olmayan ve otomobil kullanabilen kişilerin, eğitim sonrası AirCar’ı rahatlıkla kullanabileceğine inandığını dile getirdi. Ayrıca, geleneksel helikopterlere kıyasla bakım maliyetlerinin oldukça düşük olduğunu: helikopterlerde saatte 200 dolar olan maliyetin AirCar’da 50 dolara gerilediğini belirtti.

Takımın, farklı mühendislik disiplinlerinden uzmanlardan oluştuğunu ve prototipleri Bilişim Vadisi’nde geliştirdiklerini, seri üretim için yerli ve yabancı partnerlerle çalıştıklarını açıkladı. Bu araçların motorlarını yerli markalarla geliştirdiklerini, bazı prototiplerde ise yabancı motorlar kullandıklarını dile getiren Altunbozar, yurt içi ve yurt dışında uçuşlar gerçekleştirerek, insanların uçuş deneyimini artırmayı ve çeşitli kampanyalar düzenlemeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.