17 Ekim 2025 Cuma Hutbesi: Sünnet ve Ümmet Bilinci

Sevgili Müslümanlar, hayat yolculuğumuzda bizi yönlendiren en temel kaynağımız Kur’an-ı Kerim’dir. Bu ilahi mesaj, Rabbimizi tanımamızı sağlar, yaratılışın hikmetlerini ve hayatın amaçlarını öğretir. Kalplere şifa, gönüllere huzur ve ruhlara sükunet getirir. Ayrıca, Peygamber Efendimizin (s.a.s) sünneti, Kur’an’a hayat ve pratiklik kazandıran, İslam’ı yaşam biçimi haline getiren en kıymetli rehberdir.

Bismillah diyerek başladığımız hutbemizde, yüce Rabbimizin şu ayetiyle sözlerimize yön veriyoruz: “Resûlüm! De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah bağışlayan ve merhamet edendir.” Allah’ı sevmenin, O’nun emir ve yasaklarına riayet etmekle mümkün olduğunu unutmayalım. Peygamberimiz (s.a.s), “Kim benim sünnetimi yaşatırsa beni sevmiş olur, kim de beni severse cennette benimle birlikte olur” dileğiyle, güzel öğütlerini bizlere aktarır. Sünnet üzere yaşamak; Allah’a sevgiyle bağlanmak, O’nun emirlerine uyum sağlamak ve yasaklarından sakınmak demektir.

Kur’an-ı Kerim’i hayatımıza anlatmak ve yaşamak, İslam ahlakını benimsemek de sünneti yaşamanın önemli bir parçasıdır. Bu, ailede sevgi ve muhabbeti arttırmak, ticarette helal-haram hassasiyetine dikkat etmek ve doğruluk ile dürüstlükten sapmamaktır. Sünnet, hayatı paylaşmak, birbirimize karşı iyilikte bulunmak ve sevgiyle kenetlenerek güçlü bir ümmet olmaktır. Bunlar, sevincimizi ve hüznümüzü ortak paylaşmak, iki günü birbirine eşit olmayan ömürler sürmek anlamına gelir.

Değerli Müslümanlar, peygamber efendimizin (s.a.s) zamanını ve mesajlarını anlamanın, insanlığa gereken muhtaçlık ve ihtiyaçlara cevap vermenin önemini asla yitirmediğimizi bilmeliyiz. Ona ait sünnetler, her çağda, her toplumda yol gösterici olmuş ve olmaya devam edecektir. Bu durumu Kur’an’da da Rabbimiz; “İçinizden Allah’ın lütfuna ve ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.” ifadeleriyle vurgulamaktadır.

Bize düşen, Allah’ın emirlerine ve Peygamberimizin (s.a.s) sünnetine sıkı sıkıya sarılmak, güzel ahlakı hayatımızın her alanına taşımaktır. Peygamberimizin sevgisini çocuklarımıza ve gençlerimize güzel bir şekilde anlatmak ve onların gönlüne yerleştirmek büyük önem taşır. Kur’an-ı Kerim’i anlamak ve onu yaşamak için Peygamber efendimizin (s.a.s) sünnetini göz ardı etmemeliyiz.

Son olarak, Hz. Peygamberimizin Veda Hutbesi’nden alınmış şu uyarılarla hutbemizi sonlandırmak istiyoruz: “Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Bu sözler, hem Kur’an hem de sünnetin bizim en büyük azim ve yol gösterici olduğunun en güzel göstergesidir.