Türkiye’nin Savunma Sanayisindeki Yükselişi ve Dış Politikadaki Stratejik Hamleleri

Yunanistan gazeteleri Kathimerini ve To Vima, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasideki küresel etkisini ve Türkiye'nin savunma sanayisinde gerçekleştirdiği atılımlara dikkat çekti. Kathimerini, Türkiye'nin yerli ve milli hamlelerinin Atina için endişe kaynağı olduğunu vurgularken, To Vima ise makalesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Küresel satrançta oyun kurucu" ifadesini kullandı.

Yunanistan'ın en önde gelen gazeteleri Kathimerini ve To Vima, Türkiye'nin bölgesel ve küresel alandaki güçlenmesini ve özellikle savunma sanayisi ile diplomasi alanındaki ilerlemelerini detaylandırdı. Kathimerini, Türkiye'nin yüksek kârlılıkla büyüyen savunma sanayisinin, dış politikaya da önemli katkılar sağladığını vurguladı.

Gazete, Ankara'nın her yıl ihracatını artıran ve yeni ülkelerle anlaşmalar imzalayan bu sektörün, hem finansal hem de stratejik açıdan büyük bir güç kaynağı haline geldiğini belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin savunma projelerinin hacminin, ihracat rakamlarının ve teknolojik kapasitenin hızla büyüdüğüne dikkat çekildi.

Türkiye'nin Savunma Sanayiinde Uluslararası Başarılar ve Hedefler

İHRACATTE 7.1 MİLYAR DOLARı AŞTI

Türkiye'nin savunma ürünleri ihracatı şu anda en az 111 ülkeye ulaşmış durumda. AB üyesi ülkelerden Polonya, Romanya, İspanya, Hırvatistan, Slovenya ve Estonya gibi ülkeler bu ihracattan pay alanlar arasında yer aldı. Geçen hafta Mısır ile ortak üretim anlaşması imzalanmasıyla birlikte, ülkenin toplam savunma ihracatı 7.1 milyar doları geçti. Ankara'nın amacı ise önümüzdeki yıllarda bu rakamı 10 milyar doların üzerine çıkarmaktır.

Türkiye, şu anda 40 ülkeye 4.500 zırhlı savaş aracı, birkaç ülkeye korvetler, 10 ülkeye ise toplamda 140 savaş gemisi ihraç ediyor. Ayrıca, 42 ülkeye mühimmat ve füze teslimatı gerçekleştirirken, 50 ülkede 770 insansız hava aracı (İHA) satmakta. Birçok ülkeye elektro-optik sistemleri, sabit silahlar, saldırı helikopterleri, radarlar, tüfekler, roketatarlar ve eğitim uçağı gibi çeşitli silah ve askeri teçhizatlar da ihraç edilmektedir.




Dünyanın Her Köşesine Uzanan Etki

Türkiye, Avrupa'da İspanya'ya Hürkuş eğitim uçağı satarken, İtalyan Leonardo firmasıyla İHA'ların ortak üretimi konusunda anlaşma imzaladı. Arnavutluk ve Hırvatistan ile İHA satışına, Slovenya ile zırhlı araç satışına, Portekiz ile savaş gemisi teminine ve Almanya ile obüs üretimi için ortaklık görüşmelerine devam ediyor. Ayrıca, Afrika kıtasında da etkisini artırmayı amaçlayan Ankara, Libya, Somali, Cezayir, Nijerya ve diğer pek çok ülke ile savunma ve ekonomik iş birlikleri kuruyor.




Türkiye'nin Ortak Savunma Projeleri ve Bölgesel Güçlenmesi

Ukrayna’dan Pakistan’a ve Endonezya’ya uzanan anlaşmalarla, Bayraktar İHA'larının başarısı küresel çapta kanıtlandı. Türkiye, Ukrayna ile korvet gemisi inşası ve Pakistan ile savaş uçağı satışı projelerinde aktif rol oynuyor. Endonezya ile ise 48 Türk yapımı savaş uçağı satışı konusunda adımlar atılmıştır.




Yunanistan'ın Güvenlik Endişeleri

Gazeteye göre, Atina, Türk savunma sanayisinin güçlenmesine ve ihracatına karşı endişe duyuyor. Bu gelişmeler, hem kısa vadeli hem de uzun vadeli stratejik kaygıları beraberinde getiriyor. Türkiye'nin güçlü ve bağımsız savunma altyapısı, olası herhangi bir ambargoyu kolayca aşması açısından Yunanistan'ı tedirgin ediyor. Ayrıca, Ankara'nın Avrupa ile kurduğu yakın ilişkiler ve üretim kapasitesi, Atina'nın güvenlik endişelerini artırıyor. İspanya ve İtalya ile imzalanan anlaşmalar, bu güvenlik kaygılarının açık göstergeleri arasında yer alıyor.

Türkiye'nin Diplomasideki Çok Boyutlu Stratejisi

To Vima gazetesine göre, Türkiye’nin çok yönlü diplomatik hamleleri, bölgesel ve küresel dengeyi değiştirmeye devam ediyor. Erdoğan’ın Rusya-Ukrayna savaşındaki aktif rolü, hem taraflar arasındaki iletişimi sürdürüyor hem de Istanbul zirveleriyle diplomatik görünüm güçleniyor.

Çin ziyaretleri ve bölgesel ilişkiler de Türkiye’nin dünya çapında etkisini artırdığı alanlardan. Karadeniz, Akdeniz, Libya, Somali ve Nijer gibi bölgelerde Türk varlığı ve girişimleri, Ankara’nın jeopolitik konumunu güçlendirmekte.

Üst düzey diplomasi ve askeri güçle Türkiye, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de önemli bir aktör konumuna geliyor.

Erdoğan sonrası dönem için de uzmanlar, Türkiye’nin bölgesel dengeyi değiştiren ve bölgesel güç olmayı sürdüren bir miras bıraktığını söylüyor. Avrupa ülkeleri ise, Türkiye’nin stratejik öneminin farkına vararak, savunma ve güvenlik alanlarında yatırım yapmayı planlıyor.